Aslında bu tablo, bizim senaryo yaratmakta kısırdöngüye giren, romanları da rutin dizi mantığına göre uyarlamaktan ziyan zebil eden yapımcılarımız için de örnek alınası bir durum. Ama bunu ortaya çıkartmak sanıldığı kadar kolay değil. Öncelikle başarılı bir yorum, özenli bir mekân tasarımı, zengin efektler ve kurgunun hakkını verecek bir yönetim gerekir. Kısaca, özünü kaybeden roman uyarlaması dizilerde yansıtılan çerçevesi daraltılmış bir dönemsellik anlayışı ve basit ilişkiler yumağı, masalların zengin dünyasını işleyebilmek için yetersiz kalır.
Öte yandan; tekmecinin gidişinin bir oyundan ibaret olduğu, GDO’lu ürün ithaline konan yasağın ‘Zaten bulaşıyor’ denerek kılıfına uydurulup serbest bırakıldığı, henüz kömür madenlerindeki faciaların önüne geçememişken sorumsuz ve sınırsızca nükleer santrallere yeşil ışık yakıldığı, taşeron yasasının hak iyileştirmesi gibi sunularak tam köleliğin yolunun açıldığı ve daha nice büyüklere masallar çemberinin içindeyken ‘Her anımız masal… Uyarlaması da eksik kalsın’ diyenleriniz de çıkabilir.
Ancak bir dereceye kadar haklı olsa da bu tepki, masal uyarlamalarına peşin hükümle omuz silkmek yerine, onların karanlık dünyalarından olayın özüne inmekte fayda var.
Ayrıca ekranlarımızda reyting rekorları kıran dizilerin ‘gündemdeki büyüklere masallar’dan aşağı kalır yanı yok! Onların çoğunluğu da, tıpkı gündemi oluşturan kamufle edilmiş konular gibi, mantık ufkumuzu daraltan, beyinlerimizi aynı teranelerle uyuşturan eğlencelikler…
Oysa sinemalaştırılan yeni nesil masallar sıradanlığın çok ötesinde. Onlar, hem uyarlamaları sayesinde masalların dahi farklı yüzleri olabileceğini gösterip muhakeme mekanizmamızı doğru çalıştırmamız için etkili bir yol… Hem de ‘Masal masal matitas…’ şekliyle çok küçük yaşlardan itibaren algı ve hayal dünyamıza hükmederek, bize iyiyle kötüyü dikte eden masalların, bizi baskılamak adına yaratıldıklarını anlamamız için birer görsel şölen.
‘Malefiz’ ismiyle vizyonda yerini alıp Angelina Jolie’nin başarılı yorumuyla kötülük ve iyiliği farklı biçimde ortaya koyan yapım da, bu gerçekçiliğin en güzel örneği!
O nedenle Avatar ve Alice in Wonderland isimli filmlerde yaptığı prodüksiyon tasarımlarıyla Oscar kazanan Robert Stromberg’in yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Malefiz’i inceleyip onu farklı kılan içeriği ve Angelina Jolie’nin başarısı üstünde durmak istedim.
İYİLİKLE KÖTÜLÜĞÜ TERS YÜZ EDEN MALEFİZ
Hiç düşündünüz mü, masallar acaba gerçekten bize anlatıldığı gibi midir, diye?
Mesela, ‘Fareli Köyün Kavalcısı’nın gerçekte pedofili izleri taşıyan ürkütücü bir öykü olduğunu ve kavalcının çocukları nehre yönlendirip boğduğu hiç aklınıza geldi mi? Ya da nine kılığındaki kurda bilmiş bilmiş sorular soran ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ın aslında bize anlatıldığının aksine afiyetle yenmekten kurtulamadığına veya ‘Uyuyan Güzel’in prens tarafından uyandırılmak yerine onun tecavüzüne uğrayan mağdur bir kadın olduğuna inanmak ister misiniz?
Bunlar masalların dahi gerçekte güzel ve mutlu sonla bitmediğini, Grimm Kardeşler tarafından yaşanmışlıklardan-halk arasındaki söylentilerden derlenerek kaleme alındıklarında, alabildiğine karanlık yanları olduğunu gösteren orijinal halleri oysa… Ve hepsi de yaşamı tek yönüyle ele alma hayalciliğinden tamamen uzak, gerçekçi-sert bir yaratıcılığa sahip! Ta ki çocuklara iyiliğin galip geleceği ütopyasını aşılayıp uyutmak isteyen birileri tarafından yumuşatılana dek… Yıllar boyu sürdürülen bu iyimserliğin artık iş yapmadığı fark edilmiş olacak ki, son yıllarda masalların dünyası özüne dönen yaratıcılığa tabi tutulmakta.
Önceki yazımda vurguladığım ‘yaratıcılığın önemi’ hassasiyetinin ne denli gerekli olduğunu da açığa çıkartan bu tür yapımların, çocukluğumuzda yalnızca iyiliğin ve onu temsil eden karakterlerin penceresinden bakarak tanıştığımız öyküleri farklı açıdan değerlendirmemizi sağlayan bir yoruma sahip olmaları, etkileyici bir kombinasyonu da beraberinde getirmekte.
Geçmişi 1500’lü yıllara dayanan ve Charles Perrault elinde kötücül bir perinin büyüsüyle uykuya dalıp bir öpücük sayesinde uyanacak prensesin mutlu mesut masalına dönüşmüş haliyle Disney çizgisine ilhan veren ‘Uyuyan Güzel’in baş kahramanı ‘Malefiz’in, yeni nesil kombinasyonundaki tablo ise yıllar boyu bize sunulan kötülüğün nereden kaynaklandığı…
Gerçek üstü öğelere ağırlık vermekten ziyade ayakları yere basan ve düşündüren karanlık bir gerçekçiliği seçen ‘Malefiz’, bilinenlerle bilinmeyenleri harmanlayarak mesajlar veren bir film.
Bu mesajcılıkta; Knotgrass, Flittle ve Thistlewit isimli perileri komedi unsurları olarak kullanan yapım, bu üç karakteri, prensese armağan ettikleri iyilik dilekleriyle insanlara yakınlaştırıp kıskançlık besledikleri Peri Malefiz’e karşı ihanete sokarak, hayatın her anında ve her biçimde karşılaşabileceğimiz ‘iç düşman’ durumunu yansıtmak adına çok güzel işlemiş.
‘Zayıf yönünü en çok sevdiğin kişiye bile belli etme ve asla kimseye körü körüne güvenme’ mesajını da Kral Stefan üstünden veren uyarlamada, insanın güçlü olma hırsının kendi kendinin hükümdarı olan doğayı nasıl yıprattığı hakikati, yine insan ırkı vasıtasıyla yansıtılmış.
İster insan, ister acayip yaratıklar âleminden olsun her canlının iyiliğine de kötülüğüne de ‘aşk ve sevgi’ duygularının yol açtığını, mesajcılığının temeline oturtan ‘Malefiz’in, gerçek ebeveynlik noktasındaki saptaması ise biyolojik aileden ya da büyütenlerden ziyade, onu ömrü boyunca kollayıp her tür kötülükten sakınan kişinin çocuğun hayatında önemli olduğu gerçeği… Bunu sık sık ekranlardan beyinlere yollanan üç beş çocuk yapma mesajlarına bağlarsak, bolca doğurmanın marifet olmadığı vurgusunu yapabiliriz… Çocuklara kol kanat gerebilen, onlara hayatlarına hayat katabilecek sevgiyi sunabilen anne-babalar olamadıktan sonra talimatlarla ve tabiatın gereği oluşan ebeveynlik hava cıva!
ANGELINA JOLIE HER KARAKTERDE İŞ YAPAR
Disney’in 1959’daki çizgi filmi sayesinde popülerleşen kötü peri ‘Malefiz’ karakterini, sinemadaki 55’inci yıldönümünde gerçek oyuncularla beyazperdeye taşımasını önemli kılan bir diğer ayrıntı, Angelina Jolie’nin varlığıyla ekstra çekicilik yaratılmış olması.
Los Angeles’teki El Capitan Theatre’da gerçekleşen galaya Brad Pitt ve çocuklarıyla katılıp ilginç sivri küpeleri ve farklı anlamlara gelen dövmeleri sayesinde filmdekiyle bütünleşen gotik bir tarz sergileyerek hayranlarını büyüleyen Jolie, orijinal ismiyle ‘Maleficent’ filmindeki performansıyla da her karakterin hakkını vereceğini ispatlamakta…
Devasa kanatları, haşmetli boynuzlarıyla imrenilecek bir elf-peri görünümündeki ‘Malefiz’ için ondan daha uygun bir seçim olamazdı. Nerede o eski kötü peri tiplemesi, nerede ‘Malefiz’…
Gerek sivriltilmiş kulakları ve iyice belirginleştirilmiş elmacık kemikleriyle göze batan dış görünümü, gerekse her daim seksi duruşuyla çekiciliğini sergileyen Jolie, iyiliği ve kötülüğü aynı anda hissettirmeyi başaran ‘Malefiz’le mükemmel bir uyum sağlamış.
2005’ten bu yana sürdürdüğü Brad Pitt birlikteliğini ‘Eninde sonunda evleneceğiz’ diyerek geçiştirip bunun için doğru zamanın oluşması gerektiğini işaret ederken çocuklarının düşüncelerini önemsediğini de ortaya koyan Jolie, bununla paralel olarak ‘Malefiz’ karakteriyle de bir anlamda kadın-erkek ilişkilerinin boşluğunu ve gerçek sevginin anne-çocuk arasında varlık bulduğu hakikatini, peri-insan yakınlaşması duygusallığında sergilemekte.
İlaveten; sonsuz aşk vaadine ilk öpücüğün saflığında inanan Malefiz’in intikamcı, korumacı, önder ve şefkatli kişiliklerini bir arada aktarmayı ‘erkeklere ve dahi gözünü hırs bürümüş insan nesline inanılmaz’ mantığıyla bütünleştiren yapısında kadının gücünü öne çıkartan senaryonun, Malefiz’in şekilden şekle soktuğu Karga Diaval’i erkek olarak insanlaştırmayı tercih etmesi ise erkek cinsine hizmetkârlığı layık görme arzusu şeklinde yorumlanabilir.
Neticede; klasik masalların kötülüklerini Angelina Jolie’nin gotik çekiciliğinde sorgulamak ve ‘Kötü doğmadığı sürece, kimse durduk yere iyilikten kötülüğe yönelmez’ mesajını özümsemek için ‘Malefiz’in, garip yaratıkların güzellikleri ve güveni istismar eden insanların acımasızlıklarıyla dolu, masalsı dünyası görülmesi gereken bir yapıt. Nesilden nesle aktarılan masallar gibi gerçek sevginin erkekte bulunmayacağını gösteren Angelina Jolie de her dem iş yapar!
Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com
www.twitter.com/guleranibal