Kanal D için yaz ganimeti diyebileceğimiz ‘Ulan İstanbul’la reyting toplamayı başaran D Yapım’ın Eylül’de yayınlamaya başlayacağı yeni dizisi, izleyiciye sunulan tanıtımından anlaşıldığı kadarıyla iddiasını yüksek tutan bir çalışma konumunda.
Peki, pek çok yapım için ileri sürülmekten ciddiyeti zedelenen bu iddiada hedef ne kadar tutturulabilir? Mevcut tablo üstünden bir ön değerlendirmede bulunarak bu sorunun cevabını irdeleyelim.
YILIN EN İDDİALI DİZİSİ Mİ?
Dünyanın en iddialı dizisi olan ve beşinci sezonunun çekimlerini yaparken dördüncü bölümün ardından 86 yaşındaki oyuncusu JJ Murphy’nin ölümüyle sarsılan Games of Thrones’un yapımcısı HBO bile sürprizlere hazırlıksız yakalanabiliyorsa, dizi âleminde süreç içinde yaşanabilecek gelişmeleri düşünmeden hesapsız kitapsız atıp tutmamak gerektiğinin altını ısrarla çizmek hiç de hata olmayacaktır.
Gel gör ki, kimse yoğurdum ekşi, demeyeceğinden ve kalenderliğin rekabetçilikte yeri olmadığını düşündüğünden büyük iddialarla yola çıkma alışkanlığından da bir türlü vazgeçilemiyor. ‘Benim Adım Gültepe’nin sunumu da bu kuralla paralel doğrultuda… ‘Yılın en iddialı dizisi’ vurgusu hayli iddialı… Zira yapıma çok fazla sorumluluk yükleyen bu sloganın ne derece isabet tutturacağı, öncelikle dizi konusunun halka hitap edebilmesine bağlı!
Hüznün çırpınarak körfezden yükseldiği İzmir’den insan manzaralarıyla isyanı hissettirip bir efsane yaratmaya soyunan ‘Benim Adım Gültepe’, her sokağı ayrı bir hikâye olan ve İzmir’in üvey evladı gibi görülen bir semtindeki hüzünlerle, aşkı ve toplumsal çatışmaları harmanlayan yaşam mücadelesine odaklı… Ki, ilk etapta başarı için büyük avantaj! Çünkü bu tarz konular tam da bizim izleyicinin beğenisine hitap etmekte. Hele de etkili müzik ve iç içe geçmiş dramlarla güçlendirilmişse, reyting hemen hemen garanti. Hemen hemen diyorum zira dizi olayının başarısını, sadece içeriğe bağlamayıp, oyuncu denkliğinden konu çekiciliğine bir bütün olarak düşünmek gerek. Bunun yansıması da ancak yayından sonra netleşir.
Hatırlatmak gerekirse özel tanıtım bölümü yayınlanarak iltimas geçilen, bolca reklamı yapılan ve kaliteli çekimleriyle övünülen ‘Kayıp’ dizisi veya orijinalinin başarısına güvenilerek girişilen ancak Beren Saat’li kadrosuna rağmen temposundaki düşüklüğünden dolayı istenilen sonucu veremeyen ‘İntikam’ da büyük iddialarla yola çıkılan projelerdi.
Ancak setlerdeki hesap, ekran başındakilerin beğeni kombinasyonuyla denkleşmeyince tüm artı yanlarına, harcanan onca emeğe rağmen gönülleri fethedemeyip hayalleri yıkan işlere dönüştüler. Kısa sürede miatlarını doldurup gittiler. Bize de sürekli örnek teşkil eder oldular.
Diyeceğim o ki, hani kaderleri benzemesin ama iddialı çıkış yapanlar, kıyasıya yarışın yaşandığı kış sezonunda başarının hiç de kolay olmadığını düşünerek büyük lokma yiyip büyük konuşmaktan bir parça imtina etmeli.
‘Benim Adım Gültepe’ de, izleyicinin gözüne sokulan ve yoruma açık haldeki ‘Bize Allah Yeter’ duvar yazılı fragmanının Nejat İşler’in dış ses takviyesiyle sosyal medyada yarattığı heyecana çokça kanıp başarıyı çantada keklik olarak görmemeli. Farklı örneklerle deneyimlenen hüsran olasılıklarının mevcudiyeti her daim akılların bir köşesinde tutularak, dizinin kalıcı başarısı için uzun soluklu bir senaryo mantığı geliştirilmeli!
Geçmişten ders alınması adına yaptığımız bu hatırlatmadan sonra ‘Benim Adım Gültepe’nin iddiasına dönecek olursak…
METE VE AYÇA’YA GENÇ DESTEĞİ
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi dizinin içeriği başarı için büyük avantaj niteliğinde! Peki, bu avantajın getirisi nereye kadar? Genç izleyiciye çekici gelecek yüzleri dizi hamuruna maya olarak katmayı bilen için bu sorunun cevabı, senaryonun soluğunun yettiği yere kadar! Katamayanlar zaten yarışı baştan kaybetmiş.
Ayça Bingöl ve Mete Horozoğlu’nun ağırlıklı olarak verildiği fragmandan ve dizi bilgilerinden görüldüğü üzere ‘Benim Adım Gültepe’nin de özü, genç yüzlerle desteklenecek. Bu olumlu detayda bir tık öne çıkan isim ise Ekin Koç!
‘Sana Bir Sır Vereceğim’deki performansıyla gönüllerde taht kuran Ekin Koç bu kez Seyfi karakteriyle, İzmir’in öteki çocuğu sayılan bir köşesinde, öfkenin ve ölüme rağmen süren dostlukların alabildiğine yaşandığı arkadaşlık hallerindeki isyankâr bir ruhla çıkacak karşımıza. Bakışıyla, duruşuyla tam isabet.
‘Muhteşem Yüzyıl’ın Şehzade Cihangir’i Tolga Sarıtaş’ın Murat olarak yer aldığı bu arkadaş grubunda Burak Akak, Fevzi rolünde… ‘Suskunlar’ın Gazanfer’i Efe Akercan ise Ayça Bingöl’ün canlandırdığı Gülümser’in oğlu Gülali… Yani dizideki genç yüz kadrosu tastamam.
Tıpkı ‘Suskunlar’daki gibi sıkı dostlukla birbirine bağlı olan dört arkadaşın gözünden verilecek olan hikâye, bu özelliğiyle gençlerin desteğini almaya fazlasıyla müsait gibi! Tabii oyunculukların ne derece bağdaşacağı da önemli ki, bunu sonrasında değerlendireceğiz.
‘Suskunlar’ın arkadaş grubu olgusunun yanı sıra aynı zamanda 80’li yılların İzmir’inde yaşanan hayal kırıklıklarını, yasak aşkları, karşılıksız sevdaları ve çatışmaları işlerken izleyiciye ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ havasını hissettirerek gençlerin dışındakileri de kendisine bağlayacak türden olan yapımda kuşkusuz Mete Horozoğlu ve Ayça Bingöl’ün yeri apayrı.
Oyunculuğu her daim iyi olan ve Eşref karakterine de çok güzel uyan Mete Horozoğlu şimdilik ağır abiliği üstlenmiş görünmekte. Ancak büyük ihtimal onun da Gülümser’de gönlü olacak. Aşk çekişmesinin buradan patlak vermesi büyük ihtimal.
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’den çok daha taze ve canlı bir görünümle karşımıza çıkan Ayça Bingöl ise yine özverili anne figüründe. Gülümser karakterini, oğlunu tek başına büyütme savaşıyla sunmanın yanı sıra İlker Kızmaz’ın canlandırdığı şoför Halil’le de gizli aşk hallerine sokacak olan senaryonun yaşatacağı sürprizleri hep birlikte göreceğiz. Büyük iddialara, büyük sürprizler gerek değil mi ama?
Dizi akışındaki gelişmelerin bilinmezliği bir yana, ‘Benim Adım Gültepe’nin büyük iddiasını tutturabilmesi konusunda son söz, gençlerin. ‘Benim Adım Gültepe’, Mete ve Ayça’nın dışında şayet kadrodaki gençlerden maksimum seviyede faydalanabilecek bir yol haritası çizebilirse gerçekten de büyük iddiasına ulaşabilir. Hadi bakalım, kolay gelsin…
Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com
www.twitter.com/guleranibal