Diktatörlüğe değil, egemenliğe sahip çık!

Demem o ki, bu Anayasa’ya geçit verilirse, Türkiye tek parti rejimi ve diktatörlüğe kocaman bir kucak açar. Daha zor günleri görmemek adına, diktatörlüğe değil, egemenliğine sahip çık.

İrem Çiçek Yazar irem.cicek@yahoo.com

Yazdan kalma bir gün gibiydi bugün!

Belli ki Meclis için de öyle. Kanlı Pazartesi -19.12.2016- yaşananlar olmamışcasına, AKP, MHP Anayasa Teklifi olan Başkanlık Anayasası’nın ilk görüşmeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu’nda başladı.

Görüşmeler daha en başında ülke gündemi gibi gerildikçe gerildi. Bir toplum sözleşmesi olan Anayasa’nın değiştirilmek istenen maddeleri ciddi bir meseleyken, ciddiyetsiz bir üslupla, CHP’den 68 milletvekilinin, basın mensuplarının oturacak yer bulamadığı, uygunsuz bir salonda başladı.

Bizzat Meclisi bilen biri olarak söyleyebilirim ki, Bütçe Komisyonunun görüşüldüğü salon dahi belirlenen salondan büyük. Ancak dokunulmazlık tartışmasında da aynı şekilde küçük bir solan seçen AKP, belli ki muhalefeti görüşmede dahi istemiyor.

Görsel basın da istenmeyenler arasında. Hepimizi yakından ilgilendiren Anayasa değişikliği tartışmaları televizyonlarda canlı yayınlanmalıyken ve dillerinden düşürmedikleri demokrasi bunu gerektirirken basını karartmak işe geliyor olmalı.

Bahçeli yönetimindeki MHP’nin, yine en ihtiyaç duyduğu zamanda AKP’ye destek verdiğini düşünürsek, Anayasa değişikliğinin Meclisten geçmesi için yeter sayı olan 330 milletvekili rahatlıkla bulunacak. Bir yıl içinde referanduma gidecek. Bizlerin Anayasa değişikliği ne getiriyor, ne götürüyor bilmek hakkımız. Ancak ‘Yetmez ama evetçiler’ gibi bir grup oluşturmak için basını karartmak siyasiler için iyi bir seçenek olmalı.

Yakın sürede önümüze konacak 21 maddelik teklif, önemli değişiklikler içeriyor. Bu değişikliklerden bence sonuçları en vahim olacak olanı ise HSYK’nın yapısının değiştirilmesi. Teklif edilen değişiklikte Hakimler ve Savcılar Kurulu 22 yerine 12 üyeden oluşacak. Kurulun üyelerinin yarısını Cumhurbaşkanı, yarısını ise Meclis seçecek.

Partili Cumhurbaşkanı’nın seçeceği 6 kişinin AKP’ye yakın olanlardan seçilmesi kuvvetle muhtemel. Peki Meclisin seçeceği 6 kişi sizce kime yakın olur? Kalan 6 üye, Anayasa ve Adalet Komisyonlarından oluşan Karma Komisyon tarafından önce üye tam sayısının 2/3 çoğunluğu ile, olmazsa 2. turda 3/5 çoğunluğu ile seçilecek. Bu Kurulda bulunanların 30’u AKP’li, 4’u MHP’li, 12’si CHP’li ve 6’sı HDP’lidir. Malum HDP’liler tutuklandı. Sonuç basit, AKP ve MHP yine bir araya gelip Meclisin seçeceği 6 üyeyi belirleyecek. Anlayacağınız 12’de 12 Cumhurbaşkanı’na bağlı yargı!

Yine bizzat şahit olmuş biri olarak söyleyebilirim ki, tarikatlerin, cemaatlerin AKP sayesinde koltuk kaptığı yargı, uzun zamandır içler acısı durumda. Hata üstüne hata yapan iktidarın belirleyeceği hukukçular ile geleceğin daha vahim olacağını öngörmek için ise dahi olmaya gerek yok. En basiti, yargının bağımsız ve tarafsız olamayacağı kesin!

Demem o ki, bu Anayasa’ya geçit verilirse, Türkiye tek parti rejimi ve diktatörlüğe kocaman bir kucak açar. Daha zor günleri görmemek adına, diktatörlüğe değil, egemenliğine sahip çık.

İrem ÇİÇEK

Tüm yazılarını göster