İstanbul eski Mali Suçlar Şube Müdürü dile kolay 40 yıl demiş. Yüzlerce kız çocuğunun, kadının, erkeğin, annelerin, babaların gözyaşlarıyla kendini var etmiş bir örgüt.. Böyle tanımlamış hatta az bile demiş. Sonunda Yargıtay’da ceza kararını onamış, suç örgütü olduğu kesinleşmiş.
Furkan Sezer bu toprakların yetiştirdiği yegane bir insan evladı, başarılı bir polis müdürüydü. Bir avukat olarak yolum çok kesişti. Kendisini her daim takdir ettim.
Gelelim yaptığım mesleğe:
Ben bir avukatım ama hiçbir zaman avukatı olduğum kişiyle özdeşleştirilemem. Konu ceza hukuku kapsamına giriyorsa müvekkilime haklarını hatırlatır savunmanı olurum. O kadar…
Furkan Sezer’in İpek Özbey ile olan yayını kanımı dondurdu. Adnan Oktar suç örgütüne dair ne varsa evlat sahibi insan olarak kanımız donarak izledik. Emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım.
Hani dedim ya bende bir avukatım. Hiçbir zaman müvekkilim gibi giyinmedim ona benzemedim. Benimle beraber çalışan insanları müvekkilimin yanındaki insanların dış görünüşüne döndürmedim hatta rica bile etmedim. Çünkü ben bir avukatım. Düşüncesi bile saçma.
Bu güzel yayını yapan haber kanalınıza bu mektubum.
Lütfen Adnan Oktar gerçeğini her yönüyle anlattıktan sonra onun avukatlığını yapmış (konu avukatı olması değil) her yönüyle onun gibi yaşayan 40 yıldır çile çeken aileleri eski travmalarıyla yüzleştirecek konuk seçmekten uzak durmanız. Her hafta o mağdur insanlara travma yaşatmanın alemi yok...