Diziler neden daha az izlenir oldu?

Bu sezon ekranlara pek yaramadı. Sürekli yeni yapımlar devreye sokan Show TV ve Kanal D başta olmak üzere her kanalda öncekilere nazaran daha çok izlenme problemi yaşanmakta. Gerçekte suni bir...

Anibal Güleroğlu Yazar guleranibal@yahoo.com

Bu sezon ekranlara pek yaramadı. Sürekli yeni yapımlar devreye sokan Show TV ve Kanal D başta olmak üzere her kanalda öncekilere nazaran daha çok izlenme problemi yaşanmakta. Gerçekte suni bir problem olan bu olumsuzluğu, çevrilen dizi sayısının eskiye oranla daha bollaşmasına bağlamak mümkün olsa da, buzdağının görünmeyen yüzü de dikkate değer.
Dizi kalitesinin ve çeşitliliğinin etkilerini arka planda bırakan bu gerçek, bir zamanlar radyonun pabucunu dama attıran televizyonun gelişi gibi, şimdilerde beyazcamı zorlayan ‘sosyal medya’nın etkisi! Bu etki, kendini üç şekilde gösteriyor…

DOYGUNLUĞUN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
Gelişen teknoloji dünyasında zorunlu olarak içine düştüğümüz sosyal medya trafiği ve yaşatılan gündem fırtınası, ilk etapta müthiş faydalı bir gelişim gibi görünse de aslında pek çok olumsuzluğu barındırıyor bünyesinde. Tabii en başta, televizyoncuların da ulaşmaya çalıştığı, hedef kitle olan bizleri negatif etkiliyor.
Nasıl etkilemesin ki? Sürekli boşa kürek çekiyormuşuz hissi veren, beyin yorucu bir yoğunluk var karşımızda.
Sosyal medya ve televizyon kanallarının internet uzantıları, saman alevi gibi haberlerle, her an yayından kaldırılacakmış hissiyle izleyiciye sundukları dizileri o kadar çok işliyorlar ki, bizi tüketiyorlar. Hedef kitleyi ele geçirme baskıcılığında sürdürülen bu yanlış tutum sonucunda hem merakımız köreliyor, hem de izleme ihtiyacımız kalmıyor. Öyle ya nasılsa konular hep aynı, bildik şeyler. Bir de ekstradan ekran karşısında vakit öldürmenin ne anlamı var!
Aslında yeni olmadığı halde yeniymiş gibi yutturulmaya çalışılan söylemlerin keşmekeşi… Hangi kanala bakarsanız bakın, birbirlerine el veren Amerikan güreşçileri gibi birinin kaldığı yerden diğeri sözü alıp aynı teraneyi izletiyor size…
Artık sosyal medyada izlediğimiz her videoda da yer almaya başlayan reklamların televizyon ayağında bile neredeyse aynı anda, aynı ürün getiriliyor karşınıza… O kadar ki, bazen kanal değiştirip değiştirmediğim konusunda tereddüt bile yaşıyorum.
***
Öte yandan sosyal medyadaki gündem de sürekli değişiyor gibi görünüyor ama kayda değer bir içeriğe sahip değil ki takip isteği uyandırmada etkili olsun.
Haline şükretmeyip istifayı basanların inandırıcılıktan uzak mesajları… Devletin bizim cebimizden çıkan paralarla ödediği burslara her yıl yapılan rutin zammın, ‘harçlık veren baba’ edasıyla sunulmasının böbürlenmesi… Son dakika bombası olarak patlatılmasına karşın, fare dahi doğurmayacak sabaha karşı operasyonlarının içi boş abartısı… Bu hengamede boşluk bulunduğu anda devreye sokulan ‘diziler kalkıyor-kalkmıyor’ geyiği… Vizyona giren yerli yapımların milleti çekmek için neredeyse filmi anlatacak derecede tanıtımları…
Tüm bunlar ekrandan önce sosyal medyada yer almakta. Şimdi bu manzarada, sosyal medyanın dayanılmaz ağırlığıyla ezilen insanın izleme ihtiyacı eskisi kadar kalır mı? Sizi bilmem ama benim bu düzende günlük enerjimi tükettikten sonra ekran karşısında içim daralıyor.
Varın siz bilgisayar olayı ve internetle tek vücut olmuş yeni nesil için televizyon izlemeyi cazip kılın… Kılabiliyorsanız!

SOSYAL MEDYANIN SUYUNU ÇIKARTMA
Sosyal medyanın tetikleyiciliğinde ortalık sürekli kıpır kıpırken bu gerçeğin bir başka uzantısı da, televizyon kanallarının hızlı değişim düzeninde geri kalarak gittikçe demodeleşen yazılı basının durumuna düşmemek için var güçleriyle ortama yüklenmesinde çıkıyor karşımıza.
Ancak klonlanmış habercilik anlayışının bıktırıcılığının yanı sıra dizi mezarlığına çevrilen ekranlarda yaşanan izleyici kapma yarışını sosyal medyaya taşıyanlar ölçüyü tutturamıyor. Reyting kaygısıyla işi abartınca, evdeki bulgurdan da oluyorlar.
Karakterlerle ve bölüm içerikleriyle ilgili o kadar çok paylaşımda bulunuluyor ki, bazen olumlu sonuç alınsa bile genelde işin cılkı çıkartılıyor ve ters tepiyor. Yok, kamera arkası görüntüleri paylaş… Yok, pilot bölümlerle dizileri tanıt… İnternette her ayrıntıya ulaşan milletin karnı öyle doydu ki bunlara, artık umursamıyor. Hani eteğin kenarından görünen bacak, çırılçıplak meydanda olana tercih edilir ya işte o hesap.
Aynı şekilde sosyal medyayı yoğun kullanıp takipçi edinme rekabetine giren oyuncular da, gerek mesajları gerekse twit yollu atışmalarıyla o denli ortalığa dökülüyorlar ki, seyirci kitlesiyle yüzgöz olma ve sıradanlaşma durumu meydana geliyor. Özel yaşamları ve kişilikleri sosyal medyada uluorta dökülenlerin gizemsizliğiyse, onların yaptığı işin cazibesini öldürüyor. Kısacası nasıl her şeyin azı karar çoğu zararsa, sosyal medyada sosyalleşmenin de fazlası tepkisizliği doğuruyor.

TELEVİZYON YERİNE NETTEN İZLEME
‘Sosyal medya’nın etkisini hissettiren üçüncü durum, yayınlanan programın hemen ertesi gün nette yer alması…
İzleyici istediği an bulacağından emin olduğu yapımı niye televizyondan izlesin? İzlemiyor tabii.
Bir bakıyorsunuz reytingi düşük gelen ve beğenilmedi gibi görünen, bu sebeple de kaldırılmak istenen yapım, nette bir dolu tık almış; sosyal medyada sürüyle takipçisi var.
Mobilleşen insanlar belli bir süreçte ekran başında takılıp kalmaktansa, nete yüklü olan diziyi canının çektiğinde seyrediyor. Hem de dakikalarca reklama katlanmadan.
Gerçi oralarda da artık aralarda reklam var ama hiç olmazsa belli bir süre sonra ‘reklamı atla’ deme lüksüne sahipsiniz. Dolayısıyla sosyal medyanın tutkunu olup kendilerini televizyon yayınına mahkum etmek istemeyenler de netten izlemeyi ekrandan izlemeye tercih ediyor.
Anlayacağınız silahı çıkartıp mertliği bozan insanoğlu, sosyal medyayı başımıza sarıp televizyonun pabucunu dama attırırken, izlenme yolları farklılaşan diziler de sanki beğenilmemiş, daha az seyrediliyormuş gibi algılanıyor.
İşte en basitinden sezon başarısızlığı gibi görünen durumda, ‘Diziler neden daha az izlenir oldu?’ sorusuna farklı yorumumuz bunlardan ibaret. Düşünüyorum da sosyal medyanın hayatımıza girmediği günlerde insanların başı daha mı dinçmiş ne!

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal

Tüm yazılarını göster