İLKLERİN YAPIMCISI MUSTAFA USLU
Geçtiğimiz günlerde Türk İşi Dondurma’nın galasına gittim. Gördüğüm en kalabalık galalardan biriydi. Galanın girişinde kocaman bir tren karşıladı bizi baya adamlar tren getirmiş. Çat diye koymuş. Mustafa Uslu yapımı filmlerde genelde hep film karelerinden bir kaç ürün sergilenir girişlerde.
Bundan önceki filmleri ise yapımcının AYLA, MÜSLÜM, ÇİÇERO idi. Hepsini severek izledim. Sadece Çiçero’da sona doğru bir baygınlık gelmişti açıkçası aynı şeyi Türk İşi Dondurma’da da yaşadım.
Olay ne zaman bitecek diyorsun. Yanımdaki arkadaşlarımda aynı hisse kapılmış. Ama o da kısa bir süre. Hiçbir film baştan sona kusursuz olmaz. Birde Türk Filmi ise hemen olumsuz bir eleştiriyi yapıştırırız.
Neyse filmin yapılacağı salona girdik. Salon o kadar kalabalık ki havalandırması da sanırım iyi değil UNİQ HALL’un. Bu yüzden filmin başından sonuna kadar nefes almamayı özen göstererek izledim.
Filme gelince; Türk İşi Dondurma, Çanakkale Savaşı sırasında Avustralya'da yaşayan iki Türk'ün ülkeleri için verdikleri mücadeleyi konu ediyor.
Avustralya’da yaşayan iki Türk, geçimlerini devecilik ve el arabası ile dondurma satarak sağlar. 1915 yılında memleketlerinde savaş çıktığını öğrenen ikili, Çanakkale’ye cepheye gitmeye karar verir.
Ancak, yetkililer onların adadan çıkmalarına izin vermez. Bu sırada Avustralya’da Türkler aleyhine propaganda yapılmaya başlanır. İngilizler’in Avustralya’da asker devşirmek için broşür dağıttığını öğrenen iki Türk, ülkelerinde veremedikleri mücadeleyi Avustralya’da vermeye karar verir.
Bu arada bu film ve senaryo baya baya gerçek hikayeden alınmış. Birde arada öyle sahneler var ki nasıl ağlatıyor anlatamam. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Sonra da boğaz ağrısından ölüyordum.
Yönetmen koltuğunda ise Ayla filminin yönetmenliğini de üstlenmiş Can Ulkay’ın oturuyor. Senaryo ise Gürkan Tanyaş’a ait. Kalemine sağlık Tanyaş! Başrollerinde Şebnem Bozoklu, Erkan Kolçak Köstendil ve Ali Atay'ın bulunduğunu gerçek bir öyküden uyarlanan filmin kadrosunda Will Thorp, Marleen Mathews, Tristan Alexander ve James Farley gibi isimler de yer alıyor.
Ben sadece bir sahnesine takıldım. İç çekimde sağır ve dilsizi canlandıran karakter nedense arkadaki olan biteni göremiyor. Genelde ahraz kişilere Allah öyle bir yetenek verir ki hisleri ve algıları çok kuvvetli olur. Ama karakterimiz arkakasında yaşanan hiçbir şeyi anlamadı o sahnede valla bizde anlamadık.
Bence böyle bir kurgu, böyle bir sahne ve böyle bir filmi bu zamana kadar kimse yapmadı. O yüzden ilklerin adamı Mustafa Uslu diyorum ve canı gönülden tebrik ediyorum.
Çamur at izi kalsın derler ya o kadar Müslüm için konuşuldu Çiçero için konuşuldu galada girişte sergilenen konsept ile olumsuz eleştiriler aldı. Ya arkadaş biri de çıkıp Helal olsun dedi mi ben diyorum HELAL OLSUN sana Mustafa Uslu! 1 gün önce bebeğini kucağına aldı ertesi gün galaya geldi.
İşine saygısı sonsuz olana bizimde saygımız sonsuz olmalı. Bir de şunu söylemeliyim filmler sadece Sinemalarda olmalı… Belli bir süre sonra başka kanallardan izlenmeli ama belli bir süre sonra.
Birde unutmadan söylemek isterim. Sonbaharda Naim Süleymanoğlu’nu konu alan bir filmi daha geliyor Uslu’nun ayrıca seneye bu zamanlarda ise İsmail Hacıoğlu, Murat Yıldırım gibi başarılı oyuncuların yer aldığı Gelibolu’yu anlatan unutulmaz bir tarihi filmi gelecek merakla bekliyorum.