Bayrağa saygı!
Bu iki kelime bugünlerde daha çok ‘bayrağa saygı gösterin laaan!’ şeklinde ağızlardan çıkıyor.
PKK ile devlet arasındaki ateşkes bozulduğundan beri sokaklar elinde bayrak HDP binalarına koşturan linç kalabalıkları ile doldu. Eline bayrak alan HDP binası yakıp, bayrak asmaya gidiyor.
Açıklanan rakamlar 24 Temmuz’dan sonra 305 HDP binasının saldırıya uğradığı şeklinde.
Peki gerçek talep edilen bu mudur, bayrağa saygı mıdır yani?
Dün gerçekleşen bayrak yürüyüşünden, “Teröre hayır, kardeşliğe evet’ mitinginden sonra çekilen bazı fotoğrafları gördükten sonra bu konudaki şüphelerim arttı.
Yürüyüş bitmiş, Türk bayrakları paçavra gibi yol kenarına atılmış, çöp arabalarına yığılmış gidilmiş...
Bunu, bayrağa saygı gösterin diye bütün Türkiye’yi oraya çağıranlar yaptı. Bir HDP mitinginde onda biri olsa Türkiye yerinden oynardı.
Demek ki mesele basit olarak bayrağa saygı değil.
Ben bu vakanın geçtiğimiz günlerde Kumluova’da gerçekleşen linç olayıyla aynı halet i ruhiyeye işaret ettiğini düşünüyorum.
Hatırlarsanız orada da bir Kürt vatandaş sosyal medyada peşmerge kıyafetli fotoğrafını paylaştığı için linç edilmiş, Atatürk büstü öptürülmüştü.
Çok sembolik bir olay Atatürk büstünü zorla öptürmek, aynı HDP binalarına bayrak asılması gibi. Ki HDP’liler çoğıu yerden kendileri zaten astılar Türk bayrağını binalarına.
Neyin sembolü bu?
Bana kalırsa kardeşlik nutuklarıyla ve PKK öcüleştirmesiyle üzerini örtmeye çalıştığımız şeyin; eşit bir toplum olmadığımızın sembolü.
Bayrağa saygı söylemiyle gerçekleşen; Türk çoğunluğun Kürt azınlığa kendisine biat etmesini, boyun eğmesini talep etmesidir.
Kürtlerin bu ülkede Türklere biat ederek ancak yaşabileceklerinin tehdit yoluyla deklare edilmesidir.
Bu tavır bayrağı Kürtler için bir kölelik simgesi haline dönüştürür. Dönüştürecektir de.
HDP programı itibariyle Kürt halkının Türklerle ortak vatanda yaşama iradesinin bir ürünüdür. HDP’ye ve Kürtlere yönelik Türk bayraklı şiddet bu birlik ve beraberlik çabasının Türkler tarafından reddedilmesi anlamına geliyor-gelecektir.
Bugün en çok birlik ve beraberlik diyenler bana kalırsa Türk bayrağını Kürtlerin üzerinde sopa olarak kullanarak en büyük bölücülüğü yapıyor.
Tarihin bu noktasında en milliyetçisinden solcusuna Türkler şuna karar vermek zorundadır; Kürtlerle eşit yurttaşlar olarak beraber yaşamak istiyor muyuz?
Çünkü eğer böyle devam ederse; Kürtlere köle muamelesi yapılırsa Kürdistan’ı kuracak olan Türk milliyetçileri, ırkçıları olacaktır.
https://twitter.com/karaolorin