Big and Strong? Lover of the Russian Queen? Love Machine? Healer? Charmer? Ben, Rasputin adını ilk kez 70'li yılların meşhur grubu Boney M.'in "Rasputin" adlı şarkısında duydum.
Yukarıdaki etiketler bir infografik çalışmanın introsu değil; şarkının sözlerinden alınmıştır. Rasputin hakkında pek çok kitap yazıldı, sinema filmi çekildi.
1932'de Almanların yaptığı "Rasputin" ve yine aynı yıl Amerikan yapım şirketi Metro- Goldwyn- Mayer'in çektiği "Rasputin an the Empress" adlı filmde; büyücü, kadın düşkünü, şarlatan görünümlü bir Rasputin portresi çizilmişti.
Rasputin filmi Türkiye'de de gösterime girdi. 15 Nisan 1932 tarihli Akşam gazetesi film için şu ilanı yayınladı:
"Artistik Sinemasında Rasputin! Kadınların Şeytanı- Kanlı Adam- Çarlar Rusyasının Sabık Ruhu!"
30 Aralık 1916'da, öldürülmesi dünya basınında büyük yankı uyandıran ve hala büyük ilgi gören bu adam, filmlerde ya da şarkılarda anlatıldığı gibi gerçekten de bir şarlatan mıydı? Kimdi bu Rasputin? Nasıl bir çevrede büyümüştü? St. Petersburg sarayına nasıl nüfuz etmişti? Neden nefret edilen bir adama dönüşmüştü?
Grigori Rasputin 1869 yılı ocağında, Sibirya'nın Tyumen bölgesine bağlı Pokrovskoye köyünde doğdu. Tyumen oblastı (eyaleti), ünlü kimyager Dimitri Mendeleyev'in de doğduğu yer olarak bilinir. Sibiryadaki en eski şehirlerden biri olan Tyumen (Tümen), eski bir Tatar kentidir.
16.yy'dan itibaren Tümen toprakları, Rusya hakimiyetine geçmeye başlamış; ancak bölgedeki Türkler varlığını korumuştur. Nitekim bu bölge, Sibirya Türklerinden; Yakut (Saha), Tuva, Hakas ve Altay Türklerinin yerleşim sınırlarında bulunmaktadır.
Burası Eski Şaman geleneklerinin hala canlı olduğu bir sahadır. Hatta Tuva Türkleri Tuva'yı, dünya şamanizminin merkezi olarak görürler. İnsanlar binlerce yıldır, hastalıklarına şifa bulmak veya öngörülerinden faydalanmak için Şamanlar'a başvurmuşlardır.
Kuşkusuz, Şamanların en bilinen hastalık tedavilerinden biri, ağrı kesici olarak kullandıkları, bugün aspirinin de ana bileşeni olan, söğüt dalı tedavisidir. Freud'un bilinçaltı yöntemi de Şamanlar'ın yeraltı dünyası dedikleri, bilinçaltına yolculukta kullandıkları çok eski bir tekniktir.
Şamanlar, bunun gibi pek çok hastalığı, özellikle vücuttaki enerji dengesizliğini düzenleyerek kendi yöntemleriyle iyileştirmeye çalışmışlardır. Birinin çocukluktan başlayarak geliştirdiği özel yetenekler, Şamanlığın işareti olarak kabul edilir. Bunun dışında geçmişinde Sara hastalığı bulunan ailelerde, şamanlık alametleri görüldüğü inancını taşıyan Şaman toplulukları da vardır.
Şamanlık, evrensel insan özelliklerinden yola çıkan ve gerçekliği kendi bakış açısıyla yorumlayan bir inanç sistemidir. Spiritüel dünya ile yaşadığımız dünya arasında bir köprüdür. Rasputin'in çocukluğu, farklı inançları ve kültürleri barındıran bu coğrafyada geçmiştir.
Onun St. Petersburg sarayına kadar giden şöhreti; doğaüstü güçleri, hipnoz yeteneği ve ikna kabiliyeti, henüz küçük bir çocukken farkedilmişti. Kardeşlerinden biri Sara hastası olan ve her iki kardeşi de gölde boğularak ölen Rasputin, bir süre sonra büyüdüğü köyden ayrılmış, bir dönem manastırda eğitim görmüş; ancak daha sonra oraya devam etmeyi bırakmıştı.
Sibirya köylerini dolaşmış, Kazan'da kalmış, hac yolculuğu yapmıştı. Batılı kaynaklarda "monk-keşiş" olarak adı geçse de o hiç bir zaman Ortodoks Hristiyanlık öğretilerine bağlı kalmamıştı. Rasputin, St. Petersburg'ta bulunduğu sıralarda Rus-Japon Savaşı henüz bitmişti.
Bir süreden beri de ülkede ihtilal kazanları kaynamaktaydı. 1917'deki Şubat ve Ekim devrimlerinin genel bir provası kabul edilen 1905 işçi ve köylü ayaklanmaları (08 Mart - 23 Şubat- kadınlar gününde kadın işçilerin başlattığı ayaklanma) siyasi ve toplumsal hareketliliği tırmandırmıştı. Bu karışık ortamda, Romanov sarayında varlığını gösteren Rasputin, geldiği andan itibaren etkililiğini arttırarak saraya biraz daha nüfuz etti.
Çar II. Nikolay ve Çariçe Aleksandra'nın dört kızı ve bir oğlu vardı. Oğulları Aleksander hemofili (kalıtımla anneden geçen, kanın pıhtılaşmaması hastalığı) hatasıydı. Kendi yöntemleriyle Aleksanderın kanamalarını durdurmayı başaran Rasputin, öncelikle Çariçe'nin gözüne girmişti. İlerleyen zamanlarda öngörüleri sayesinde saraydaki etkililiğini arttırdı; ancak nüfuzu artarken Duma'da ve saray içinde aleytarları da artmıştı.
Hatta Çar tarafından saraydan bir ara uzaklaştırılmış, Alexander'ın durumu kötüleşince tekrar çağrılmıştı. Rasputin, bir dönem Tobolsk Ortodoks kilisesinde de bulunmuştu. Daha sonra anlayışına ters düştüğü için oradan ayrılmıştı. 13 Şubat 1912 tarihli Dublin Daily Express, Yorkshire Post, Belfast Teleghraph gazeteleri, keşiş Rasputin'in Ortodoks kilisesiyle yaşadığı bu krizi haber yaptı.
Tobolsk Piskoposu Hermogen ve rahip Iliodor'un Rasputin'le eski arkadaş oldukları, ayrılıkçı fikirleri yüzünden ona kızgın oldukları yazıldı. Piskopos Hermogen, kilisenin kurallarına ters düşen; ancak sarayda sözü geçen biri olan Rasputin'i dövmüş, onun şikayeti üzerine de sürülmüştü.
15 Şubat 1912'de Kuzey İrlanda merkezli Londonderry Sentinel gazetesi; maceracı şarlatan ve kurnaz Rasputin'in ezoterik anlayışıyla ruhen ve bedenen ortodoksluğa zarar verdiği, onun sözlerinin hükmünün başka bir yerde değil; St. Petersburg'ta kabul gördüğü haberine yer verdi.
Rasputin, yüksek tabakadan kadınlarla yaptığı sohbetlerde kadınlar arasında da geniş bir hayran kitlesi oluşturmuş; popülerlik kazanmıştı. 17 Mayıs 1914 tarihli Manchester Guardian'da "Lay Brother Rasputin- Literally Adored by Great Ladies" haberinde onun kadınları kendisine hayran bıraktığı yazıyordu. Ertesi gün Derby Daily Teleghraph da, kadınların oldukça ilgisini çeken keşiş Rasputin'e yer ayırdı.
20 Mayıs 1914 tarihli Dundee Courier; Sibirya köylüsü şarlatan Rasputin'in Çar'ın üzerindeki etkisinden, Duma ve ortodoks kilisesi tarafından kınanmasından söz etti. Ayrıca onun gerçek adının "Novykh" olduğunu yazdı. Rasputin'in köyüne döndüğü sıralarda, 13 Temmuz 1914'te Tobolsk'tan (Tyumen) gelen bir haber, gazetelerde sansasyonel etki yarattı.
Bir kadın Rasputin'in sahte peygamber olduğunu söyleyerek onu karnından bıçaklamıştı. Kadını kışkırtan, Rasputin'in hasımlarından rahip Ilıodor'du. 15 Temmuz 1914 tarihli Evening Mail'de kötü şöhretli Rasputin'in köylü bir kadın tarafından ölümcül şekilde bıçaklandığı duyuruldu. Rasputin'in şöhretini Batılı gazetelerin sütunlarında sıklıkla görmek mümkün oldu.
The Scotsman gazetesi, 20 Ocak 1916'da keşiş Rasputin'in kötü şöhreti içinde edindiği ayrıcalıklı pozisyondan bahsetti. 04 Nisan 1916 tarihli Nottingham Journal'de, Rasputin'in saraydaki nüfuzunu arttırarak yüksek rütbeliler arasına girmesi sorgulanarak prestij sahibi biri olduğu vurgulandı. 22 Nisan 1916 Birmingham Daily Post'ta: "influence of peasant mystic" (mistik köylünün etkisi) yan başlığıyla Rasputin'in önceleri halk ve Duma arasında barışı sağlamak için çalıştığı, sonraları gitgide iktidarını arttırdığından söz edildi.
12 Mayıs 1916 tarihli Globe gazetesinde Rasputin için; "humble peasant" ifadesi kullanıldı. Aleyhtarları gittikçe çoğalan Rasputin, önceden planları yapılmış bir suikast sonucu, 30 Aralık 1916'da öldürüldü. Rasputin'in ölümü büyük bir yankı uyandırdı ve basında geniş yer tuttu. Bazı İngiliz gazeteleri bunu, Rusya'nın artık rahat bir nefes alacağı yönünde yorumladı. 04 Ocak 1917'de Daily Mirror mistik keşiş Rasputin'in ölümünü tam sayfa olarak manşetlerine taşıdı.
Oxford'ta eğitim gören, Romanov'ların yeğeniyle evli Tatar asıllı Prens Youssoupoff ve yandaşları, Rasputin'i yemeğe davet edip önce zehirlemeye çalışmış, sonra da kurşunlayarak cesedi Neva nehrinin buzlu sularına atmışlardı. İngiliz gazeteleri, sapkın bir şeytan olarak gördükleri Rasputin'in ölümüne olağanüstü bir görünüm kazandırarak bu merkezde haber yapmayı tercih etmiş, suikastin ardındaki siyasi bağlantıları es geçmişlerdi.
16 Ocak 1917 tarihli İkdam gazetesi, "Rusya'da Ahval-i Dahiliye Pek Karışık" başlıklı haberde; Rasputin'in katledilmesinin mühim bir olay olduğundan; Rusya'da olduğu kadar, İngiliz matbuatında da büyük ilgi uyandırdığından söz etmiştir. Habere göre; katiller sözde nefs-i müdafaa sonucu öldürmeye mecbur kaldıkları Rasputin'i ilk iki kurşunla önce yaralamış, üçüncü kurşunla da yere sermişlerdi.
Daha sonra cesedin beline taş bağlayarak onu Petrovsky Köprüsünden Neva nehrine atmışlardı. Ancak ceset düşerken bir sandalın direğine çarptığı için taş çözülmüş; vücut da akıntıya kapılarak sürüklenmişti. Haberde, Rasputin'in katilleri Prens Youssoupoff ve Purişkeviç'in, İçişleri bakanı başta olmak üzere Duma'daki pek çok vekil tarafından himaye edildiği bilgisi de yer almıştır.
27 Ocak 1917'de İkdam gazetesi, "Rasputin'in Katli Meselesi" başlıklı haberde; Rasputin'in öldürülmesinde İngiliz sefirinin parmağı olduğuna vurgu yapmıştır. Petersburg'tan işi hakkıyla bilen birinin ifadesine dayanarak; suikast için, yüksek rütbeli bazı kişilerle birlikte İngiliz sefiri G. Buchanan'ın evinde iki kez toplantı yapıldığı, İngiliz-Rus siyaseti bakımından bir tehlike arzeden Rasputin'in ortadan kaldırma tertibi için anlaşmaya varıldığı belirtilmiştir.
"Rasputin Kimdi? Nüfuzu Ne Kadardı?" alt başlığında ise Prens Youssoupoff ve G. Buchanan'ın fotoğraflarına yer verilerek Rasputin'le ilgili şu bilgi paylaşılmıştır: "Paris'e giden Rus siyasi ricalinden birisi, bir gazeteciye; Rasputin'in hiç bir zaman ruhban sınıfına dahil olmadığını, bir köylü olarak doğduğunu ve son dakikaya kadar da köylü kaldığını söylemiştir."
Rasputin'in hayatına dair detaylı bilgi edinmek isteyenlere; Douglas Smith'in 2016'da çıkan "Rasputin" adlı biyografi çalışmasını tavsiye ederim. Batı basını tarafından, cahil bir şarlatan olarak gösterilmek istenen ve sürekli olarak "köylü" vurgusu yapılarak küçümsenen Rasputin'in öncelikle kıvrak bir zekası olduğunu kabul etmek gerekir. J. Piaget: "Zeka, çevreye uyum sağlayabilme yeteneğidir."der.
Küçük bir köyden yola çıkarak St. Petersburg sarayında yer edinen Rasputin'in, giderek artan düşmanlarına karşı ayakta kalabilmesi, zeka ve kabiliyetinin bir göstergesidir. Şaman coğrafyasında büyüyen bu mistik adamın yöntemleri din adamlarınca "sapkın"; saray çevresi taraftarlarınca da kadınlara olan yaklaşımı nedeniyle "kadın düşkünü" olarak nitelendirilmesine neden olmuştur.
Zekası, siyasiler için de tehlike oluşturan Rasputin, organize işlere kurban gitmiştir. Rasputin, o popüler şarkıda anlatıldığı gibi biri midir? Siz karar verin. Boney M. solisti Bobby Farrell'in konser için geldiği St. Petersburg'ta, 30 Aralık 2010'da aniden ölmesinin Rasputin'le aynı tarihe rastlaması da kaderin garip bir cilvesi olsa gerektir.
Yoksa o da, mayıs 1929'da Youssoupoff'ların akrabası Kont de Laurent'i zehirleyerek ortadan kaldırmak isteyenler gibi, Rasputin'in intikamını almaya çalışan gizli bir güç tarafından mı öldürülmüştü?
İşte yine bir bilinmeyen...
Yazımı Rasputin'in bir sözüyle bitirmek istiyorum: "Love forgives many sins.."
Sevgiyle kalın..