Cumhuriyetin varlığını halka bağlayıp ‘halk’ kavramını da, hukuk ve haklar konusunda ortak menfaatlerle buluşan insan topluluğu, olarak tanımlayan ünlü düşünür ve devlet adamı Cicero, ‘İnsan hayatını yöneten akıl değil, talihtir’ sözüyle kişisel becerilerin yaşam yolunda pek de önemli olmadığını ortaya koymuş… Milattan öncesine dayanan bu gerçekçi saptamayı tamamlayan söz ise ‘Eğer talihin açık ise, kusurların kapalı kalır’ diyen Hz. Ali’den…
Gerçekten de talih kuşu bir kez insanın başına konmaya görsün, kişinin bundan öte üstün beceriler sergilemesine veya yıldızını parlatmak için kendini zorlamasına hiç gerek kalmıyor. Kısmetler dönüp dolaşıyor ayağına geliyor... Tabii birilerinin talihi geliştiren desteğiyle!
Almanya’da aldığı oyunculuk ve tiyatro eğitiminin ardından sıradan işlerde boy gösterirken seçmelerde rahmetli Meral Okay’ın dikkatini çekip Hürrem rolüne uygun bulunan Meryem Uzerli de talihi açık olanlardan. Laf ebelerinin türettiği ‘tükenmişlik sendromu’nun sonradan meydana çıkan hamilelikle denk düştüğü süreçte terk-i mekan eylediği ‘Muhteşem Yüzyıl’ sayesinde yüzünü Türkiye sınırlarının ötesinde de tanıtma şansı yakalayan Meryem’in bir şekilde hep gündemde kalmayı bilmesi, akıl ve beceriden ziyade büyük oranda ‘Muhteşem’ şansına bağlı! Maşallah onun şansında gözümüz yok ama bugüne dek Meryem’le ilgili ardı boş çıkan haberler yayanlara birkaç sözümüz var. Tıpkı daha önceden olduğu gibi.
AH ŞU LAGA LUGALAR BİR GERÇEK OLSA…
Canlandırdığı Hürrem misali, yıldızı sıfırdan parlayarak, yardımcı oyunculuk yıllarının ardından sansasyonel başrole yükselen ve birdenbire çok ünlenen Meryem Uzerli’nin adının, 2013’teki sürpriz kaçışı ve yine aynı derecede sürpriz(!) özrüyle, senaryo üretmekte dizicileri bile sollayan magazin medyamızda sürekli yer alması, buna karşılık somut bir proje ortaya konamaması medyatik alışkanlığa dönüşmüş durumda.
Bir bakıyorsunuz, niçin olamayacağını uzun uzun yazdığımız ‘Kösem Sultan’ rolüne layık görülüyor… Bir bakıyorsunuz film haliyle beklenen verimliliği sağlayamayacağı ve bundan dolayı da çekilmeyeceği baştan belli olan ‘Muhteşem Yüzyıl’ın sinema versiyonu balonlarına malzeme yapılıyor. Sonrası, lambaya püf dee…
Ama ‘‘Neticeye bakmam, Hatice’yi mıncıklarım’’ mantığındakilerin piyasa çarklarına ne gam… Atmasyonların biri kof çıkınca gelsin diğeri. Geldi de. Bu minvalde hem Acun Medya’ya, hem Meryem’e reklam dopingi babında ‘Yetenek Sizsiniz’, ‘Rising Star’ yapımları için adı zikredilip Hülya Avşar’dan boşalan koltuğa oturtma gayretkeşliği başlatıldı hemencecik. Ancak sözde, evdeki hesap çarşıya uymadı ve Meryem, Acun’u geri çevirdi. Böylece bu masal da bitti.
Bakalım henüz kesinleşmiş bir şey olmadan türlü roller için türlü isimler yakıştırmayı marifet sayanlar, benzer şekilde Meryem UIzerli’nin ismiyle de gündem doldurmanın peşinde koşarken hangi yeni yakıştırmaları türetecek, derken… Çok beklememiz gerekmedi.
Arayı soğutmak istemeyenler, bu kez de Show TV’nin eski genel müdürü Saner Ayar ile Türk dizilerine meraklı Arap MBC ortaklığında olduğu söylenen 03 Yapım şirketinin Meryem Uzerli’yi Star’da yayınlanacak bir dizi için istedikleri haberini yaydılar köşe bucaklarından.
Büyük rakamlarla kulüplere transfer oldukları halde futbollarıyla göz dolduramayan oyunculara övgüler dizen, İzlanda hezimetimizi de Melo’ya bağlayan spor medyasıyla laga luga yarışına girme konumundaki magazin köşelerinin reklamvari satırlarını okudukça‘Keşke artık Meryem Uzerli gerçekten bir dizide yer alsa da hem o huzur bulsa, hem de bu boş muhabbetler sonlansa’ diyesi geliyor insanın...
Böylece hem Meryem’in Hürrem dışında ne yapabileceğini görüp oyunculuğunu değerlendirme fırsatı yakalamış oluruz… Hem de magazincilerin durup durup ürettikleri Meryem Uzerli senaryolarına maruz kalmaktan kurtuluruz. Haydi, inşallah.
YA ŞUNDADIR YA BUNDA, MERYEM HANGİ SENARYODA?
İstedikleri kişileri veya yapımları, ‘Televizyon seyircisinin en çok merak ettiği’ etiketiyle lanse ederek onları ‘ilgi odağı’ yapma görevini iş edinenler malumunuz. Bu görev dahilinde son bomba, Meryem’in ‘somut proje’ hassasiyetini henüz senaryosu bile belli olmayan Arap ortak yapımının Dubai’de görkemli bir törenle atılacağı varsayılan imza törenine bağlayıvermek!
Burada bir parantez açıp aklıma takılanları bizim haber bildirimi niyetine köşe yazanlarımıza sorasım var… Ne de olsa Kuveyt’e davet edilme forsumuz olmasa da görünenleri değerlendirebilecek aklımız var.
Efendim, Meryem Uzerli madem ‘somut proje’ isteğindeydi de, o zaman neden Acun Medya’nın ‘Yetenek Sizsiniz’ jüriliğini kabul etmedi? Yıllardır başarıyla yürütülen ‘Yetenek Sizsiniz’ soyut bir iş mi? Ya da şöyle soralım… Star’ın yayın haklarını satın aldığı söylenen ve 2015’te ekrana çıkacağı varsayılırken senaryosu bile kaleme alınmamış olan dizi projesi ‘Yetenek Sizsiniz’den daha mı somut? Yoksa somutluk olayı ‘para’da mı kilitleniyor?
Daha yazılmadığı halde senaryoyu ‘Fonda İstanbul manzaralı modern zaman aşkı’ diye tanıtanlar başta olmak üzere Meryem Uzerli üstünden çeşitli senaryolar türetenlerin, 42 bölüm garantili olduğunu söyledikleri ismi-cismi meçhul diziyi, Dubai’deki imza töreni katılımıyla şişirirken bu tarz detayları atlamaları ne garip!
Bunları düşünürken bir de bakıyoruz ki, farklı yapımlara yakıştırılan Meryem Uzerli ‘beş’ yıllık sözleşmeyle TIMS’e bağlı… Ve aslında özür mözür olayı, taraflar arasındaki sorunun giderilmesine fayda etmemiş. Timur Savcı sözleşme dolayısıyla hakkı olan tazminatı Meryem Uzerli’den almak için mahkemeye başvurmuş. Başlanan işi yarı yolda bırakıp taahhüdünü yerine getirmeyen sonucuna katlanacak elbet.
Bir işte arada sözleşme olunca, ya bu süre dolana dek onlarla çalışılır ya boş oturulur ya da tazminat ödenip serbest kalınır. Yani Meryem’in bir dizide yeniden varlık bulabilmesi de, beş yıllık sözleşmesi gereği böylesi şartlara bağlı.
Birlikte çalışmaya devam şıkkı gerçekleşmediğine, bir oyuncunun boş oturması da parasal kayıptan dolayı mümkün olmayacağına göre geriye kalan seçenek tazminatı ödeyip özgürleşmek… Peki, bu yüklü meblağ nasıl ödenecekti? Elbette ki, varsa cepten yoksa yeni yapılacak anlaşmanın sahipleri tarafından.
Çıkan haberlere göre, Türk-Arap ortaklığı Meryem’in ücretinin yüzde 10’unu TIMS’e tazminat olarak ödemiş. Bin bir masalın yaratılarak güvenin zedelendiği dizi-magazin sektöründe bu haber de artık ne kadar doğruysa…
Acun’un televizyon programında jüriliği beğenmemenin ardından haberleştirilen, Arap sermayesi desteğiyle sözleşme yükümlülüğünden kurtulma durumu şayet gerçekse, cümle kusurları kapayan talih bir kez daha Meryem Uzerli’ye gülmüş demektir.
Sonuçta; Özcan Deniz’in astronomik ücretiyle ilgi odağı olmasına karşın başrol kadın oyuncusu ve senaryo-yönetmen sorunu yaşayarak bir türlü netlik kazanmayan yeni diziyle adı öne çıkan Türk-Arap ortaklığı, Meryem’i parlatmak ve dolayısıyla kendi oluşumlarının Türkiye’deki iş imkanlarını geliştirmek için iddialı bir senaryo arayadursun…
Dizi projesinden reklamına, Star’ın yüzü olmasından Dubai’ye davetine… Medyada türlü vesilelerle yer bulma yoğunluğuna bakarak ‘Sen neymişsin’ dediğimiz Meryem Uzerli’nin ekranda yer alma konusunu biz de, ‘Ya şundadır ya bunda, Meryem hangi senaryoda’ bilmecesiyle yorumlayıp noktamızı koyalım.
Neyin ne kadar gerçek olduğunu, büyük laflarla şişirilen balonların öncekiler gibi patlayıp patlamayacağını zaman herkese gösterecek nasılsa.
Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com
www.twitter.com/guleranibal