Epeydir sosyal medyaya mesafeli bakıyorum. Çünkü artık gerçek hesaptan çok trollerin bulunduğu ve sürekli gerginlik yarattıkları bir platform haline geldi. Fırtınalar kopuyor.
Halbuki dış koşullar ne olursa olsun bizim gerçek hayatımız böyle olamaz. Hayatın doğal akışında, kurban psikolojisi içinde ve delirmiş gibi sürekli birbiriyle çarpışan insanlar görmüyorum ben...
Ama sosyal medyada görüyorum. Her gün yeni bir gündem başlığı icat ediliyor, aşı konusu da bunlardan biri.
Belki de bana en anlamsız gelen bu. Her medenî insanın düzenli olarak görüştüğü bir hekimi/hekimleri vardır. Hekimlerimiz dünyadaki tüm salgınlar, tedavîler, aşılar, ilaçlar ve sağlıkla ilgili tüm gelişmelerden haberdardır.
Hekimlerimiz bizim en çok güvendiklerimiz, sağlığımızı, canımızı teslim ettiklerimizdir... Ve hekimlerimiz politikacı değil, bilim insanıdır. Akılcı olmayı savunuyorsak, her birimiz kendi hekimimizin bize neyi tavsiye ettiğine kulak verebiliriz.
Korku ve kaygı içinde, ne düşüneceğini, ne yapacağını bilmeyen, paranoyaya sürüklenmiş insanlar kendilerini en büyük tehlikeye atanlardır.
Bu durum insanın üzerinde büyük stres yaratır. Stres, sağlığın en büyük düşmanıdır ve insanın hiç aklına gelmeyecek bin tane hastalığa davetiye çıkarır.
Kimse bunu kendine yapmamalı, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma ve aşırı politize olma hastalıklarından kurtulmalı.
Sosyal medyaya mesafeli bakalım, sağduyulu olalım, birbirimize de bunu aşılayalım. Dikkat edelim...
Çünkü stres, insanı başka bir sebebe ihtiyaç duymadan öldürebilir. Gerçekten.