Karınca misali yazdan kışa hazırlanmaya başlayan kanallar, dizilerden yarışmalara ve şovlara yaz yeniliklerini sürdürmeyi de ihmal etmiyorlar. Her kanal bu konuda kendince iddialı.
Üstelik bu yaz cümleten bereketli geçiyor. İnandığımızdan değil de eldeki belli başlı veri kaynağı olduğundan mecburen itibar ettiğimiz, reytinglere baktığımızda yenilerin çoğunluğunun yüz güldüren sonuçlar aldığını görüyoruz. Dolayısıyla geçmiş yıllara kıyasla bu yaz ekranda yer bulan işlerde pek hayal kırıklığı yaşandığını söyleyemeyiz.
Güzel bir gelişme… Hem dizilerden ekmek yiyenler, hem de kanallar adına. Artık nabza göre şerbet vermeyi öğrendikçe mi oluştu bu sevindirici durum, yoksa birkaç istisna dışında benzer türden işlerin devreye sokulma akılcılığından mı? Cevabı yoruma açık. Nihayetinde kesin olan şu ki, yaz başarısının sırrı tecrübede gizli! Peki, bu süreçte kanalların gidişatı nasıl?
STAR’IN FARKI ‘TATLI KÜÇÜK YALANCILAR’…
‘İyi bir yalan seni gerçeklerden daha çok korur’ diyen Tatlı Küçük Yalancılar’ı izleyicimize sunarak, bana göre yazın en hayırlı işini yapan Star, bu dizisinden birincilik göremese bile ekrandaki uyarlama kalitesini yükseltmiş oldu. ‘Şeref Meselesi’nin ardından genel itibariyle orijinalini aratmayan seviyedeki böyle bir uyarlamaya ihtiyaç vardı zaten. Dolayısıyla Çilek Kokusu ve Kiralık Aşk ile klişe romantik komedi meraklılarına hitap ederek birincilikleri toplayan kanalın, reytinglere aldırmadan ve oradan buradan verilen negatif gazlara kulak asmadan Tatlı Küçük Yalancılar’ı yeni sezona taşıması gerek diyorum. Göreceğiz.
Öte yandan Star’ı Kiralık Aşk konusunda da tebrik etmek lazım… Zira medyada adından en çok bahsettiren dizi olarak görülen Kiralık Aşk, bu vesileyle Star’a da prim yaptırmış oluyor. Çilek Kokusu da tekrarlarıyla bile bolca izlendiğine göre, Star’ın gençlik ağırlıklı dizilerinden memnuniyetini zedeleyecek bir durum yok ortada. Ayrıca Eylül’de Kösem Sultan ve Kara Sevda’yı ekrana çıkartması beklenen kanalın yarışma programları da var hesapta… Ki bu ekstralar bakımından da iddiası büyük. Dünyada hayli ses getiren ünlü Big Brother’ı yakında Türk izleyicisiyle buluşturarak bir ilke imza atacak olan Star’ın yüzünü güldüren diğer yarışması, dizilerle âşık atan Mehmet Ali Erbil’le coşan Çarkıfelek… Almış başını gidiyor.
Diyeceğim o ki; Star, yaz sürecinde gençlik ağırlıklı izleyiciyi çekmek için ciddi emek sarf etmiş… Şimdi de, dizilerden yarışmaya yaptığı doğru hamlelerin kaymağını yiyor. Afiyet olsun.
KANAL D’DE YAZ’IN GÜCÜ
Yaz yarışının başlangıcını diğerleri gibi üç diziyle yapan Kanal D, sadece gençliğe odaklanmayıp her zevke uygun yapımlarla çıktı izleyicisinin karşısına. Şiveli komediden hoşlananlara Kalbim Ege’de Kaldı, gençlik için Yaz’ın Öyküsü, gençlerle karışık gizemli aile öyküsünden hoşlananlara da Güneş’in Kızları… Hepsi de hem izleyicinin hem de Kanal D’nin yüzünü güldüren işler oldu. Kendi günlerinde başa oynayıp, tekrarlarıyla da gayet iyi sonuçlar almaları bunun işareti. Öte yandan geçtiğimiz sezonun ortasında devreye soktuğu ve yaz aylarında yeniden fırsat tanıdığı Beş Kardeş’te umduğunu bulamayışı eksi hanesinde.
Bu olumsuzluğu bir yana bırakırsak Kanal D’nin tüm yaz dizileri tam isabet. Başarı net. Ancak bu süreçte vurgulanması gereken ortak bir akılcılık var… Ki o da, dizilerin konularından önce isimleriyle yaz hevesi uyandırarak ilgi çekme özelliği taşımaları. İçerikleri yazlık bölgelerde geçsin veya geçmesin, dizilerin isimleri her şekilde yazı çağrıştırdı bize. İzleyici motivasyonu için bu önemli bir yönlendirici detay oldu tabii!
Kısacası; Yarışma programı noktasında yeni bir yapıma ihtiyaç duymayıp Ben Bilmem Eşim Bilir’in cazibesinden alabildiğine yararlanmayı sürdüren Kanal D’nin başarısında, yazın gücü her şekilde etken. Pazartesi ve Salı gecelerindeki boşluğu, film ya da Güneş’in Kızları’nın tekrarlarıyla dolduran ve şimdilik bir tık geride olan Kanal D’nin devreye sokacağı BKM yapımı komedi doğaçlaması ‘Buyur Burdan Yak’ ile neler yapacağını da hep birlikte izleyeceğiz.
ATV’NİN HALİ, KIRGIN ÇİÇEKLER GİBİ
Ağırlıklı olarak sinema filmlerinden medet umarak yazı geçiren ve yenilerinden pek yüzü gülmeyen ATV’nin en dişe dokunur yaz dizisi, Tatlı Küçük Yalancılar’la yarışa soktuğu Kırgın Çiçekler. Aşk Zamanı ile ne onduran ne öldüren bir kıvamda ilerleyen kanalın sonradan ekran yarışına kattığı Günebakan ise hayal kırıklığı durumda. Dolayısıyla epeyidir gündemde olan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ı Eylül’e saklayan kanalın yaz ekranında dizilerle iddialı olmaya çalıştığı pek söylenemez.
Buna karşılık ATV’nin, diğer kanallardan farklı olarak, dizileri arka plana atan bir yarışmacılık sergilediği de kesin. Cevap Sende, Kazan Kazan, Döndür Şansını isimli yarışmaların aldığı başarılı sonuçlar ATV’ye yetiyor gibi görünmekte. Bu da bir yayıncılık yöntemi neticede... Ancak biz yine de bu tabloya bakıp ATV’nin yaz halini yorumlayacak olursak en basit ifadeyle dizisel durumu, sevgiyle sevgisizliği buluşturan ‘Kırgın Çiçekler’ gibi!
SHOW İDARELİ GİTMEKTEN YANA
‘Az veren candan çok veren maldan’ sözü sanki Show TV için söylenmiş… Farkına rağmen tutmayan daha doğrusu boş vermişliğe kurban giden Tutar Mı Tutar’ı kaldıran… Yaz ekranının vazgeçilmezi olacağı ümidiyle yayına sokulan Fabrika Kızı’nı, ikinci bölümün ardından gözden çıkartan Show TV, başrol oyuncusunu da hüsrana uğratarak şırak diye bitiriverdi.
Az reytinge çok süre verip maldan olmak istemeyen kanal, İlişki Durumu Karışık ve Ne Münasebet diyerek yazı geçirme yolunda şimdi. Gidişata bakılırsa zararlı çıktığını söylemek de mümkün değil. Hele ki yarışmacılıktaki kozu, Kapışma ile kaptığı avantaja bakılırsa hiç değil. Anlayacağınız kış sezonunda da aynı yolda ilerleyerek, azdan çok var etmeyi başaran… Yaz ekranındaysa, her ikisi de güzel sonuçlar alan yenilerinin yanı sıra Acil Aşk Aranıyor ve Asla Vazgeçmem dizilerinin tekrarlarıyla durumu epeyce kurtaran Show adeta tutumluluk sembolü. Devir, idare devri ne de olsa.
FOX’UN AKILCI YAZ HAMLESİ
Gelelim FOX’a… Dizici kanalların profilinde bana göre en akılcısı FOX! Çünkü öncelikle ‘‘Yaz her haliyle FOX’ta güzel’’ diyerek yola çıkıp Adı Mutluluk dizisinden tatminkâr bir mutluluk elde eden FOX’un da sabah haberlerini de ihmal etmeyen yaz ekranında her nabza uygun şerbet bulmak mümkün.
Kanal D’yle bu noktada kesişen FOX’un dizileri arasında Osman Sınav’ın izlerini taşıyan İnadına Aşk derinden giden bir başarıya sahip mesela. Şivesinden komedisine, romantizmin güzelliğini kendi üslubuyla yansıtan bu dizinin hitap gücü herkesi kucaklayan türden. Töreli ağalı drama merakını Sen Benimsin’le sürdüren kanalın orta karar bir performans sergileyen bu dizisi de kendince izleyici kitlesine sahip olmaya başladı. Yakında Şehrin Melekleri de girecek devreye. Dolayısıyla bütün kanallar gibi FOX’un dizi çeşnisinde işler tıkırında. Peki, o zaman yarışma programı takviyesine ihtiyaç duymayarak diğerlerinden ayrışan FOX’un, üçlü diziler ve gençlik ağırlığıyla yol alan yaz ekranındaki özel akılcılığı nedir? Çok basit.
Lale Devri’ni dizi çöplüğüne gönderilmekten kurtarıp zirveye taşıyarak, dizilerin başarısında kanalların da etkili olduğunu ispatladığı günden bu yana farklı örneklerle şahit olduğumuz bir akılcılık bu… TRT 1’in finale yollamak istediği ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’ dizisine ekranını açmak! Zaten bilinen ve sevilen bir işle zahmetsizce izleyiciyi çekmek akılcı bir hamle değil de nedir? Hem dizinin sevenleri memnun edildi, hem Cuma gününün boşluğu en kestirmeden doldu.
Son tahlilde: Bu yaz, ‘Yok aslında birbirimizden farkımız’ modundaki kanallar, dizilerin birbirini kırmayan dağılımlarıyla ve gereksiz yapımların ekrana sürülmemesiyle yeterince tatmin oldu. Hemen her yeni iş birinci olduğundan reytinglerde de açık ara üstünlükten söz edilemez. Dolayısıyla bu eşitlikte başarı kıstası, akılcı kazançtan yana… Ki bunu da yarışmalara şu an için gerek görmeyen, büyük uğraşlara girmeden izleyicisi hazır mevcut bir işi bünyesine katarak kısa günün kârına çeviren FOX sergilemekte. Hani iş bilenin misali! Nereye kadar derseniz… Zengin Kız Fakir Oğlan’ın gidişatını bir başka yazıya bırakarak koyalım noktayı.
Anibal GÜLEROĞLU