1- 24 Mayıs 2003 – Sertap Erener’in Eurovision Birinciliği Bu garip yarışmanın ülkemizdeki önemi ve ehemmiyetini, garp insanlarına anlatabilmenin bir yolu olduğunu sanmıyoruz. Bülent Özveren’in duyurmak için yıllardır beklediği birincilik anonsu ile televizyonu öpen amcaların olduğunu biliyoruz. Şarkının İngilizce olması bir gıdım burukluk yaratmış olsa da ‘what is the problem yani’ diyerek kasenin dibinde kalan cipsleri hüpletmiştik.
2000’lerin başlarında yaşayıp, unutamadıklarımız...
2000’lerin başları denince çok uzakmış gibi geliyor ama topu topu 10-15 yıl öncesinden bahsediyoruz. Ama ne yıllar! Çığlıklarla sevindiğimiz spor olaylarından, kahrolarak izlediğimiz terör saldırılarına kadar birçok unutulmaz an geldi geçti bu yıllarda.
1
6
2- Caner’in Kafasında Bardak Kırması Caner’in Tülin’e olan aşkından delirip, ilk önce dilini bir garip şekle sokması, sonra da önünde duran bardağı kafasına geçirerek cinnetini gözlerimize sokması, belki de 2000’lerin başından itibaren hayatımıza giren reality şovların zirve yaptığı an olabilirdi. Bundan sonra hiçbir şey bize garip gelmedi. Ta ki ‘Sabri Bey’ uçuncaya kadar.
2
6
3- Sistemler Çökecek Korkusu 2000 yılbaşısının en önemli konusu, gece yarısından sonra bütün bilgisayar sistemlerinin çökeceği ve dünyanın büyük bir kaosa sürükleneceğiydi. İşin ilginci tüm insanlık bu kıyameti eğlenerek, eller havaya şeklinde bekledi. Bu tavır sanki gelecek yıllardaki ruh halimizin de bir özetiydi. 2000’ler bereketiyle geldi.
3
6
4- 17 Mayıs 2000 – Galatasaray’ın UEFA Kupası Şampiyonluğu Şimdilerde küçük görenler olsa da hepimiz biliyoruz ki Popescu o son penaltıyı attığında Bağdat Caddesi’nde de, Beşiktaş meyhanelerinde de sevinç çığlıkları yükseldi. Türk futbol tarihinin en büyük başarısı olan bu tarihi maç ile birlikte milenyuma zincir gibi kenetlenmiş olarak girmiştik. Yürüsek Viyana’yı tekrar kuşatırdık. Ama yaz geldi ve bünyeler gevşedi haliyle.
4
6