M.S.Ç., koltuğun denize düştüğünü ve rüzgarla deniz yüzeyinde savrulduğunu, Bahar'ın da koltuğu almak için kendisine denizcilerin kullandığı ve geri manevra anlamına gelen 'Tornistan' komutunu verdiğini anlattı. M.S.Ç., “Dümendeyken geriye bakıp Ali ile göz teması kurdum. Bana tornistan komutunu verdi. Ben de onu onaylar nitelikte tornistan komutunu tekrar ederek önüme dönüp geri manevra yaptırdım. 2-3 saniye sonra geri bakınca Ali'yi yerinde göremedim. Makineleri durdurup koşarak teknenin arkasına gittim. Oraya gittiğimde Y.C.Ç. bağırarak 'Ali orada kanlar içerisinde' diye söyleyince anladım durumu" dedi.
'İLİŞKİYİ İTİRAF EDİNCE İFADESİNİ DEĞİŞTİRMİŞ'
Bahar'ı kurtarmak için denize atladığını anlatan M.S.Ç., “Onu kucağıma aldım ve 'Korkma seni kurtaracağım' dedim. Bilinci yerindeydi. Tekneye aldım, sonra tekne kayalıklara yanaştı. O sırada 112'yi aramıştık ve sahil güvenliğin botu geldi, bizi bota aldı. Y.C.Ç.'nin nerede olduğunu sorduğumda ise sahil güvenlik ofisine götürüldüğünü öğrendim" dedi.
Hakim, ilişkiyi 1,5 yıldır bildiği halde neden ilk ifadesinde bilmediğini söylediğini sordu. M.S.Ç. “Gizleme gereği aile birliğine zarar vermemek için. Ali, Y.C.Ç. ve ben, daha önceden 'Duyulursa böyle konuşuruz' demiştik. Bu ilişkiyi açıklamak bana düşmezdi. İfademi verdikten sonra Y.C.Ç.'nin ifadesi alındı o ilişkiyi itiraf edince ben de değişik ifade veren, gerçeği gizleyen olmamak için gidip ek beyanda bulundum" diye konuştu.