ATATÜRK

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kütahya'nın Dumlupınar ilçesindeki Zafer Tepe'de, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katıldığı görüntüleri ortaya çıktı.Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kütahya'nın Dumlupınar ilçesindeki Zafer Tepe'de, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katıldığı görüntüleri ortaya çıktı.Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kütahya'nın Dumlupınar ilçesindeki Zafer Tepe'de, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katıldığı görüntüleri ortaya çıktı.Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kütahya'nın Dumlupınar ilçesindeki Zafer Tepe'de, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katıldığı görüntüleri ortaya çıktı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.ATAM, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk'ün çok özel fotoğraflarını arşivlerden çıkardı.Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk, kurtuluş savaşı, atatürk araştırma merkezi başkanlığı, atam, 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı,Atatürk, kurtuluş savaşı, atatürk araştırma merkezi başkanlığı, atam, 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı,Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştıCumhurbaşkanlığı arşivinde yer alan Atatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları ilk kez yayınlandı.Cumhurbaşkanlığı arşivinde yer alan Atatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları ilk kez yayınlandı.Cumhurbaşkanlığı arşivinde yer alan Atatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları ilk kez yayınlandı.Cumhurbaşkanlığı arşivinde yer alan Atatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları ilk kez yayınlandı.Cumhurbaşkanlığı arşivinde yer alan Atatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları ilk kez yayınlandı.İsmet İnönü’yü Ankara’ya yolcu ederken / İstanbul, 18 Haziran 1936.Eskişehir, 9 Haziran 1936.Eskişehir, 9 Haziran 1936. “Güçlü bir hava ordusu kurma yolunda iyi sonuçlara doğru güvenle yürümekte olduğumuzu belirtirken hava saldırılarına karşı milletin hazırlanması konusunda ayrıca ilginizi çekmek isterim.”Eskişehir, 9 Haziran 19361’inci Ordu Komutanı Orgeneral Fahrettin Altay ve Sabiha Gökçen ile Tayyare Alayını denetlerken / Eskişehir, 9 Haziran 1936General Ali Fuat Erden ile / İstanbul, 28 Mayıs 1936.İstanbul, 28 Mayıs 1936.İstanbul, 28 Mayıs 1936 “Ordumuzu sürekli olarak en iyi araçlarla donatmaya çalışıyoruz. Yüksek değerini arttırmaya verdiğimiz önem ise daha fazladır. Ordunun çalışmalarından ve bütün milletin, vatanın korunması için severek ve isteyerek çalışma isteğinden memnunuz.”Harp Akademisi askerî tatbikatında / İstanbul, 28 Mayıs 1936İstanbul, 17 Mayıs 1936stanbul / 17 Mayıs 1936 “Çocuk sevgisi insan için bir ihtiyaçtır. Hele yaş ilerledikçe bu ihtiyaç kendisini daha kuvvetle hissettiriyor. Onun için de Ülkü’yü yanımdan ayırmak istemiyorum.”İstanbul / 17 Mayıs 1936Feneryolu’nda manevi kızı Ülkü ile / İstanbul, 17 Mayıs 1936.Ankara’dan İstanbul’a gelişinde Haydarpaşa İstasyonu’nda / İstanbul, 17 Mayıs 1936.İstanbul’dan Ankara’ya gelişi / Ankara, 11 Mart 1936.Misak-ı Millî, barış yapmak için en akıllıca ve asgari şartlarımızı içeren bir programdır. Barışa ulaşmak için toplatacağımız ilkeleri içerirHalkçılık teşkilatı en ufak daireye kadar yayıldığında elde edilecek sonucun daha büyük ve verimli olacağına kuşku yokturHerhâlde halkımızı yönetim ile yakından ilgilenmek, yani yönetimi doğrudan doğruya halkın eline verebilecek bir yönetim şeklini kurmak hem millî hakimiyetin gerçek olarak temsili ve hem de bu sayede halkın benliğini anlaması bakımından gerekliydiMilletvekillerinin yeniden seçilmesi, Meclis’in İstanbul’da açılması sağlanmışsa da Meclis’in işgale uğraması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni oluşturmaya girişilmiş ve böylece 23 Nisan tarihinde bu Meclis toplanıp işe başlamıştıMilletin bir bireyi olarak Erzurum Kongresi’ne katıldım. Erzurum Kongresi’nde belirlenen esasları tüm ülkeye yaymak amacıyla Sivas’ta da bir kongre yapıldı.İzlediğim çalışma biçimi İstanbul’ca bilinince beni İstanbul’a çağırmak istediler. Gitmedim. Sonuç olarak istifa ettim.Her tarafta türlü isimler altında birtakım teşekküller başlamıştı. Bunları aynı program ve aynı isim altında birleştirerek bütün milleti ilgilendirmek ve tüm orduyu da bu amaç için çalıştırmak lazımdı.İstanbul’da oluşan durumlardan, yapılan girişimlerden, özellikle durumun güçlüğü ve acıklılığından milletin haberi yoktu.hükûmet beni Ordu Müfettişi olarak Anadolu’ya göndermeyi önerdiHiçbiri bir kurtuluş gücüne dayanmıyordu. Bundan dolayı hiçbiriyle işbirliğinden bir sonuç beklemedim. Onaylama gücünün doğrudan doğruya millet olacağı görüşü bende çok güçlüydü.O zaman düşündüğüm şey, her çevreyi rahatlatarak ülkeyi savunmak için güçlü bir durumun ortaya çıkarılabileceği merkezinde idi. Ancak bu düşünce üzerinde gereği kadar çalışmaya zaman kalmadan Meclis’in dağıtılmasına şahit olduk.İstanbul’a ulaştığımda benim gözümde durum şu idi, Mebuslar Meclisi nasıl davranılacağında kararsız idi.Aynı sıralarda mütareke yapılmıştı.Gerçi kabine kuruldu, ancak benim İstanbul’a çağrılmama gerek görülmedi, sonunda bu kabine de düştükten sonra İstanbul’a gittim.Bunun üzerine Falkenhayn Almanya’ya çağrıldı, yerine Liman Von Sanders görevlendirildiYedinci Ordu Komutanlığı’na yeniden başlamak üzere Nablus’a gittimDiğer yandan Sina cephesinde, benim önceden raporlarda açıkladığım kötülükler aynen vaki oldu!Bu geziden hasta olarak İstanbul’a geldim. İstanbul’da bir iki ay tedavi gördükten sonra, tedavi amacıyla Viyana’ya gittimO zaman oluşturduğum son fikir, Genel Savaş’a girildiği ilk anda söylemiş olduğum düşüncenin aynı olarak belirdi.Veliaht ile birlikte Alman genel karargâhına gittik ve Alman batı cephesinin bazı bölümlerini gördük. Bu gözlemimden, Hindenburg ve Ludendorf ile görüşmelerimden sonra geçmiş isteklerimdeki yerindeliğe daha çok inandımSavaşın son aşamasında bazı düşüncelerim kabul edilmeyince komutayı da geri çevirerek İstanbul’a döndümBu yılın sonunda Genel Savaş ilân olundu. Olagelen başvuru ve isteğim üzerine Tekirdağ’ında şu çok yakın zamanda kurulan 19.Tümen’e komutan oldum.Asıl memlekette de Balkan Savaşı başlamıştı. Bulgar ordusu Çatalca çizgisine ve Bolayır’ın kuzeyine geldiği bir sırada İstanbul’a döndümİstanbul’a çağrıldığım zaman İtalyanlar Trablusgarp’a saldırdılar.Ben de isim ve kılık değiştirerek bazı arkadaşlarla birlikte Mısır’a, oradan Bingazi dolaylarına gittimSelânik’te bulunduğum sırada Arnavutluk harekâtıyla uğraşmıştımBundan sonra yeni ordu teşkilatı yapıldı.Ben bu teşkilatta Selânik Kolordusu Kurmayına küçük rütbede bir subay olarak katıldım.Genelkurmay’da bir göreve atadılarMeşrutiyetin ilânından sonra teşkilât kurmak için Trablusgarb’a gönderilmiştim.31 Mart meselesi çözümlenince yeniden Selânik’e döndüm. Ordunun dernekten ayrılması ve siyasetle uğraşmaması görüşünü bu kere daha güçlü ileri sürmeye başladımHareket hâlinde olan orduların durumunu göstermek için “Hürriyet Ordusunun operasyon güçleri” denildi. Ben “Operasyon” sözcüğünün Türkçe’ye çevirisini düşünerek “Hareket Ordusu” deyimini kullandımİstanbul’a seslenen bir bildirge yazmak gerekti.Bazı arkadaşlar “Hürriyet Ordusu” dediler. Oysa ki tüm ordu Hürriyet Ordusu durumunda idi.Bu kötülükleri bir yana atmak için ilk düşündüğüm önlem, ordunun siyasetten çekilmesi teorisiydiBazı arkadaşların davranışlarının eleştirilmesinin gerektiğini gördüm. Eleştirmekten çekinmedim.Selânik’e geldiğimde bizim Hürriyet Cemiyeti’nin Terakkî ve İttihat adını aldığını duydum.Ben bu durumda iken 1908 yılı geldi ve Meşrutiyet ilân edildi.Toplam iki buçuk, üç yıl Suriye’de kalmıştım. Bu süre içinde her şey unutulmuştu. Makedonya’ya aktarılmak için resmen başvurdum. Amacıma sonunda ulaştım.Selânik’te bulunduğumu İstanbul haber alarak kovuşturmaya başladı. Oradan yeniden kılık değiştirerek Yafa’ya geldimBu belgeye göre izinli olarak İzmir’e gidebilecektim Ben önemli bir dayanak noktası bulmaksızın dört ay kadar Selânik’te kaldım Hürriyet Cemiyeti’nin bir şubesini kurdum.Makedonya’ya gitmek güçtü. O sırada bir yanlışlık ürünü olduğuna kuşku olmayan bir izin belgesi elimize geçti.Böylece hareket ettim.Bende işin Makedonya’da daha seri gideceği kanısı vardı. Oraya gitmek için çözüm düşünmekteydim."Hürriyet Cemiyeti” adında bir dernek kurduk. Bunu genişletmek için aldığımız önlemler arasında benim çeşitli asker sınıflarında staj yapmak bahanesiyle Beyrut, Yafa ve Kudüs’e gitmem vardı.Birkaç gün sonra Kurmay Subaylar Grubu Dairesi’ne tüm kurmay subay arkadaşları çağırdılar.Beni Suriye’ye sürdüler.Dört ay orada kaldımİki gün sonra kendisinin isteği üzerine bir yerde görüşecektik.Bir gün sonra da bizi tutukladılar. Fethi Bey oysa ki İsmail Paşanın gizli polisi imiş.Sorgulandım.Bu sırada Fethi Bey adına eski arkadaşlardan subay iken askerlikten uzaklaştırılmış bir kişi karşımıza çıktı.Biz de bu kişiye yardım etmeye karar verdikYüzbaşı olarak okuldan çıktıktan sonra İstanbul’da geçireceğimiz süre içinde bu işlerle daha iyi uğraşmak için bir arkadaş adına bir apartman tuttuk.Çıkarken; “Yalnız izinsizlikle yetinebilir” dedi. Sonra hiçbir ceza uygulamasına gerek olmadığını söylemiş.Bir gün, gazetenin gereken yazılarından birini yazmakla uğraşıyorduk.Rıza Paşaya haber vermişler, sınıfı bastı. Dersten başka şeylerle uğraşmak nedeniyle tutuklanmamızı buyurdu.Okulun müdürü Rıza Paşa isminde bir kişi vardı. Padişah katında İsmail Paşa tarafından yanlışı ortaya çıkarılmış; “Okulda böyle öğrenci var. Ya farkında olmuyor ya görmezden geliyor” denilmiş. Rıza Paşa konumunu korumak için inkâr etmiş.Sınıf içinde küçük teşkilatımız vardı. Gazetenin yazılarını çoğunlukla ben yazıyordum.Binlerce kişiden oluşan Harp Okulu öğrencisine bu keşfimizi anlatmak için öğrenciler arasında okunmak üzere okulda el yazısıyla gazete kurdukKurmay sınıflarına geçtik. Alışılmış derslere çok iyi çalışıyordum. Bunların üstünde olarak bende ve bazı arkadaşlarda yeni düşünceler açığa çıktı. Ülkenin yönetiminde ve siyasetinde bozukluklar olduğunu keşfetmeye başladık.Harp Okulu yıllarında siyaset düşünceleri baş gösterdi. Duruma ilişkin henüz etkili bir düşünce oluşturamıyorduk. Sultan Hamit Dönemi idi. Namık Kemal Beyin kitaplarını okuyordukİkinci sınıfa geçtikten sonra askerlik derslerine ilgi duydum. Şiir yazmaya ilişkin lise öğretmeninin koyduğu yasağı unutmuyordum. Ancak güzel söylemek ve yazmak isteği kalıcı idi.Birinci sınıfta temiz gençlik düşlerine tutuldum. Dersleri aksattım. Yılın nasıl geçtiğinin hiç farkında olmadım. Ancak dersler kesilince kitaplara sarıldım.Lisede iken dirençle çalışıyorduk. Sınıfta birinci, ikinci olmak için hepimizde güçlü bir gayret vardı. Sonunda liseyi bitirdim. Harp Okulu’na geçtim. Burada da matematiğe ilgim devam ediyordu.O sırada annem Selânik’e gelmişti. Askerî ortaokula girmek istediğimi söyledim. Annem askerlikten çekiniyordu. Asker olmama zorla engel olmaya çalışıyordu.Bu aşamaya ulaşmak için izlenmesi gereken yolun askerî ortaokula girmek olduğunu anlıyordum.Onu gördükçe ben de böyle giysi giymeye hevesleniyordum. Sonra sokaklarda subaylar görüyordum.Yakınımızda Binbaşı Kadri Bey isminde bir kişi oturuyordu. Oğlu Ahmet Bey askerî ortaokula devam ediyor ve okul giysisi giyiyordu.Büyükannem zaten okulda okumama karşıydı, hemen okuldan çıkardı.Bir gün sınıfımızda ders verirken başka bir çocukla kavga ettim. Çok gürültü oldu. Öğretmen beni yakaladı. Çok dövdü. Bütün bedenim kan içinde kaldı.Selânik’te liseye yazıldım. Okulda Kaymak Hafız isminde bir öğretmen vardı.Böylece biraz vakit geçince annem, okulsuz kaldığım için kaygılanmaya başladı. Sonunda Selânik’te bulunan teyzemin evine gitmeme ve okula devam etmeme karar verildiBaşlıca görev tarla bekçiliği idi. Kardeşimle birlikte bakla tarlasının ortasındaki bir kulübede oturduğumuz ve kargaları kovmakla uğraştığımızı unutamam.Az zaman sonra babam öldü. Annemle birlikte dayımın yanına yerleştik. Dayım köy hayatı yaşıyordu. Ben de bu hayata karıştım. Bana görevler veriyor, ben de bunları yapıyordum.Sonunda babam işi ustaca bir biçimde çözümledi. Öncelikle alışılmış törenle mahalle okuluna başladım.Annem ilâhîlerle okula başlamamı ve mahalle okuluna gitmemi istiyordu. Gümrük Dairesinde memur olan babam o zaman yeni açılan Şemsi Efendi Okulu’na devam etmem ve yeni yöntem üzerine okumamdan yanaydı.Çocukluğuma ilişkin ilk hatırladığım şey, okula gitmek meselesiyle ilgilidir. Bundan dolayı annemle babam arasında aşırı bir mücadele vardı.Mustafa Kemal Atatürk, 10 Ocak 1922’de Vakit Gazetesi’nde yayımlanan, Vakit Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin'e (Yalman) verdiği mülakatında kendi hayatını şöyle anlatmıştı:Genelkurmay, Atatürk için internet sitesi açtı. Sitede Atatürk'le ilgili bilgiler, fotoğraflar ve anekdotlar yer alıyor. Sitede Atatürk'ün kendi ağzından hayat hikayesi de var.Berber Mehmet Tanrkut Mete Atatürk'ün en yakın korumalığındaBerber Mehmet Tanrkut Mete Atatürk'ün en yakın korumalığındaBerber Mehmet devlet erkanı ile Meclis'ten ayrılırkenAtatürk'ün ayakta çekilmiş son fotoğrafıAtatürk be Berber Mehmet aynı kıyafetleri giyerAtatürk Berber Mehmet'e traş olurkenBerber Mehmet Atatürk'e kasık bağı alırAtatürk'ün Yalova'da çınar ağacına zarar gelmesin diye köşkü hareket ettirdiği bu fotoğraflarda ortaya çıktı!Atatürk'ün Yalova'da çınar ağacına zarar gelmesin diye köşkü hareket ettirdiği bu fotoğraflarda ortaya çıktı!Atatürk'ün Yalova'da çınar ağacına zarar gelmesin diye köşkü hareket ettirdiği bu fotoğraflarda ortaya çıktı!Atatürk'ün Yalova'da çınar ağacına zarar gelmesin diye köşkü hareket ettirdiği bu fotoğraflarda ortaya çıktı!Atatürk'ün Yalova'da çınar ağacına zarar gelmesin diye köşkü hareket ettirdiği bu fotoğraflarda ortaya çıktı!Atatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları açık arttırmada satışa sunulacakAtatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları açık arttırmada satışa sunulacakAtatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları açık arttırmada satışa sunulacakAtatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları açık arttırmada satışa sunulacakAtatürk'ün hiç bilinmeyen fotoğrafları açık arttırmada satışa sunulacakİş adamı Muhammed Yüksel ortaya çıkardığı Atatürk fotoğrafları ile şok etti. Atatürk öldürüldü. Gerçekleri alt üst edecek fotoğraflar var dedi.İş adamı Muhammed Yüksel ortaya çıkardığı Atatürk fotoğrafları ile şok etti. Atatürk öldürüldü. Gerçekleri alt üst edecek fotoğraflar var dedi.İş adamı Muhammed Yüksel ortaya çıkardığı Atatürk fotoğrafları ile şok etti. Atatürk öldürüldü. Gerçekleri alt üst edecek fotoğraflar var dedi.Ardahan'ın Damal ilçesindeki Karadağ sırtlarına yine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün silueti vurdu.Ardahan'ın Damal ilçesindeki Karadağ sırtlarına yine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün silueti vurdu.Ardahan'ın Damal ilçesindeki Karadağ sırtlarına yine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün silueti vurdu.Ardahan'ın Damal ilçesindeki Karadağ sırtlarına yine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün silueti vurdu.Ardahan'ın Damal ilçesindeki Karadağ sırtlarına yine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün silueti vurdu.