Cumhuriyet'ten sonra kutlanan milli bayramlar oldukça yenidir ve Türk halkına ulus bilincini benimsetmek adına dini bayramların önüne geçmiş gibi görünür. Ancak bu durumu Atatürk'ün kişisel bir tercihi olarak düşünmek oldukça yanıltıcı olur. Kardeşi Makbule Atadan'ın anılarında okuduğumuz kadar Atatürk'ün Ramazan ayı ve bayramına önem verdiğini öğreniriz. Demek ki bu uygulama, kişi ile değil ülke meseleleri ile ilişkilendirilmelidir.
Atatürk'ün, Diyanet İşleri Başkanı'na Yaptığı Kurban Bayramı Teklifi
Cumhuriyet ile Türk halkının hayatındaki değişimlerin yanında Atatürk'ün kafasında bir radikal değişim daha varmış...
1
8
İddiaya kaynak olarak 1931 tarihli bu belge gösterilebilir. Gazi Paşa, cumhurbaşkanlığı bünyesinde dini bayramlara yer vermemeyi tercih etmektedir. Murat Bardakçı'nın geçen sene köşesine taşıdığı Hasan Rıza Soyak imzalı bu telgrafta şunlar yazar, "Reisicumhur Hazretleri dinî bayramlara fazla bir mevki vermemek için vâkî olan tebrikata cevap vermemeyi tercih buyurmuşlardır. Kemâli tâzimle arzederim"
2
8
Yani anlayacağımız üzere 1931'den sonra Atatürk, dini bayram tebriği almayı tercih etmez. Ancak bu kişisel bir tercihten ziyade cumhurbaşkanlığı makamına dair bir seçim gibi durur. Şimdi gelelim Atatürk'ün kurban bayramı ile ilgili görüşüne. Ancak önce şunun altını çizmeliyiz ki Atatürk, yurt gezilerinde kendisi için kurban kesilmesini istemez engel olamadığında da kesilen hayvanlara bakamazmış.
3
8
Bu iddiaya da temel olarak Hasan Rıza Soyak'ın aktardığı İran Şahı ile Gazi'nin şu diyaloğu gösterebilir: Bir alay karargâhının temel atma töreninde bir koyunun temel için açılan çukura doğru, yere yatırılıp boğazından kesilmek üzere olduğunu gördüğü zaman, yanında bulunan İran Şahı Rıza Pehlevi ile aralarında geçen konuşma: Atatürk: Ben kana bakamam! Bir tavuğun dahi boğazlandığını görmeye tahammülüm yoktur. Şah: Ya bu kadar çok bulunduğunuz büyük ve kanlı savaş meydanları? Atatürk: Ha, o başka sorundur; öyle yerlerde cesetlerin üzerinden atlayarak yürürüm. O bambaşka bir iştir. Görünen o ki bu anı da Atatürk'ün kişisel tercihini yansıtır.
4
8