Hürriyet yazarı Ayşe Arman ilk kez beyaz gelinlik giydi.. Ünlü fotoğrafçıya poz veren Ayşe Arman seksi gelinliği içinde rahat hareketleriyle dikkat çekti.. Yılllara meydan okuyan Ayşe Arman iddiasını konuşturdu.. Ayşe Arman: Ohh sonunda o gelinliği giydim! O klişeler var ya… “Her kadın, o beyaz gelinliği giymek ister!” Doğruymuş! Bak, kazık kadar kadın oldum, itiraf ediyorum: Benim de içimde kalmış! Meğer istermişim! Kendimden bile gizlermişim ama istermişim. Meğer o gelinlik provaları, o git-geller, tereddütler, “Yok şurayı açalım, burayı kapatalım!” denmesi, danteline karar verilmesi, dekoltenin ne ölçüde olacağı, kısacası “gelin olma ritüeli” hayalimmiş… Kendimi uzun duvaklı, hafif romantik, hafif seksi, biraz da hipi vari bir gelinlik içinde hayal edermişim. Onu giyeceğim, şöyle bacağımı attıra attıra yürüyeceğim… Arkamda upuzuuuun duvağım… Elimde çiçeğim, hafif mahçup bir gelin olacağım..
Ayşe Arman beyazlar içinde!
Ayşe Arman: Ohh sonunda o gelinliği giydim! O klişeler var ya… “Her kadın, o beyaz gelinliği giymek ister!” Doğruymuş!
1
14
2 KERE EVLENDİM NEDEN GELİNLİK GİYMEDİM? Bugüne kadar kısmet olmadı… İstemedim de olmasını. Galiba mesele şu: Aşk, hayatımın gayesi oldu ama evlenmek, telli duvaklı bir gelin olmak hayatımın amacı değildi. Benim için çalışmak, kendi ayaklarımın üzerinde durmak, üretmek, birey olmak, hatta gezip, tozmak, dünyayı keşfetmek, en çok da aşık olmak; imza atmaktan ve el alem mutlu olsun diye yapılan o törenden daha önemliydi. Benim insanlara, “Biz artık legal olarak sevişeceğiz!” demek gibi bir derdim asla olmadı… Havalı bir düğünle, dünya evine gireyim, 600 kişi gelsin, gelmiş geçmiş en şahane gelinliği giyeyim, şu kadar karat tek taş takayım diye düşünmedim… Ben hep “Ne düğünü ya!” dedim, “Manyak paralar verip gelinlik yaptıracağıma, Peru’ya Machu Picchu’ya çıkarım daha iyi!” Bu kafadaydım ben. “Doğrusu budur” demiyorum, kendi kafamı söylüyorum. Kafamın da hep dikine gittim, kimseyi iplemedim, dinlemedim, hayatımı da dilediğim gibi yaşadım. Ama işte o gelinlik, kalmış içimde!
2
14
BENİ BÜTÜN MANYAKLIĞIMLA SEVDİ! Birinci evliliğim, Buenos Aires’deki Türkiye Konsolosluğu’nda oldu. Uzun bir seyahate çıkmıştık, Güney Amerika’yı geziyorduk, evlenmek küçük bir ayrıntıydı, işimiz gücümüz, gidilecek ülkelerimiz vardı. Havamız buydu yani, o yüzden, yanımda beyaz askılı bir elbise almıştım. Süsten uzak, en sade haliyle o elbiseyle nikahı kıydık, hayata devam ettik. İkinci ve hayat boyu sürmesini arzu ettiğim şu an devam eden evliliğim ise Dubai’deki Türkiye Başkonslolosluğu’nda oldu. O kadar hızlı gelişti ki, yüzükleri bile evde unuttuk. Ben kendime Accessories’den uyduruk bir elbise aldım, hiç unutmam 320 dirheme, tl’si 250 lira filan… Yine eğlendik, yine güldük ama o imzayı atmış olmak için attık aslında. İkimiz de, aşkımızın bir imza ile taçlandırılması gerekmediğini biliyorduk. Hamileydim, orası da şeriatla yönetilen bir ülke, mecburduk evlendik. Ama iyi ki de evlenmişiz! Hayatta yaptığım en iyi şey! Kocam demeye dilim varmadı, o hep benim “sevgilim”di, başıma gelen en iyi şey, çünkü beni değiştirmeye çalışmadı, olduğum gibi kabul etti. Ömer beni bütün manyaklığımla sevdi… Benim de, adam için bir ölmediğim kaldı, hala da ölürüm. Çünkü bir hayat içinde pek çok hayat yaşadık birlikte, 7 sene Dubai’den sonra İstanbul dönemi başladı, şimdi de Mumbai dönemi başlıyor. Bir sene ayrı kaldık, canıma tak etti. Artık iki hafta orada, iki hafta burada olacağım, kızımız da orada okuyacak…
3
14
İRİCE GELİNİ, ZAYIF GÖSTERECEK GELİNLİK Birlikteliğimizin üzerinden 15, evliliğimizden üzerinden 12 yıl geçti. Ve ben geçenlerde, “Artık giymeliyim şu gelinliği!” diye uyandım. Kabul ediyorum kötü bir huy ama ben tutturuğum. Bir şeyi kafamı koydum mu, oldurmak için her şeyi yaparım. Üniversiteyi de 24 yıl sonra bitirmedim mi? İsteyince oluyor. Ha madalya mı takıyorlar? Yooo! Ama sen, ölmeden önce yapılacaklar listene bir çentik daha atmış oluyorsun. Benim kafamdan gelinlik hayalleri geçerken, Seren aradı, Seren Öztoprak. Arkadaşım. Onun da müzisyen bir arkadaşı var. Dedi ki, “Ya Ayşe, arkadaşımın annesi Ayhan Aksu çok güzel abiye elbiseler dikiyor! Bodrum’da yol üzerinde de minik bir moda evi var. Eskilerin enstitü mezunu vardır ya, onlardan, her bir elbisesi el emeği, göz nuru, sanat eseri. Makul paralara da yapıyor. Abiye elbise diktirmek isteyen birileri olursa, onu önerir misin?” “Tabii” dedim, “Hatta şu anda da öyle biri var…” “Aaaa öyle mi?” dedi. “Evet!” dedim, “Gelinlik diktirmek istiyor!” “Olmuş bil, Ayhan Abla diker!” dedi. “Kaç günde diker?” “İki günde diker verir!” “Ha tamam harika. Ama bu gelinliği dikeceği kişi ince değil. Biraz irice. Bir de bu aralar çok yedi, onu biraz ince gösterecek bir şey diker mi?” “Tabi tabii!” Birden uyandı, “Ayşe kim bu gelinliği giyecek kişi, tanıdık biri mi?” dedi. “Evet” dedim, “O ben oluyorum!!!!”
4
14