Bu ilaçları alıyorsanız sakın greyfurt yemeyin

Cnnturk.com - Greyfurt sevenlerden misiniz yoksa sevmeyenlerden mi? Güçlü bir antioksidan olan, turunçgiller ailesinin bu “acımtırak” üyesi, kimi durumlarda tehlikeli. Peki aynı zamanda çok faydalı olan greyfurtu nasıl tüketmeliyiz?

Portakal, limon ve mandalina gibi turunçgiller ailesinin kadim bir üyesi, greyfurt… Tadı kimilerine göre fazla “acımtırak” olsa da faydası çok. Öncelikle güçlü bir antioksidan. Bağışıklık sistemini güçlendiren greyfurt, çok sık hasta olan kişilerin beslenme reçetesinde mutlaka yer alması gereken bir meyve. Gribal enfeksiyonlar, nezle, üst solunum yolu ve idrar yolları enfeksiyonlarıyla savaşıyor. İltihabın atılmasını hızlandırıyor, vücudu bakteri ve virüslerinden arındırıyor.

C, B6 ve A vitaminleri, potasyum, folat, tiamin, kalsiyum, demir, bakır, fosfor ve magnezyumun yanı sıra pek çok besleyici madde ve flavonoid içeren greyfurt, kansere karşı bir kalkan görevi de görüyor. Journal of Nutritional Biochemistry tıp dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre bu mucizevi meyve, prostat kanseri hücrelerinde hasar görmüş DNA'nın onarımına katkı sağlıyor.

Mide, kolon, mesane, göğüs ve yemek borusu kanseri riskini azaltmaya yardımcı olan ve zengin antioksidan içeriği sayesinde serbest radikalleri ve toksinleri vücuttan atarak bağışıklık sitemini güçlendiren greyfurt, aynı zamanda kötü kolestrole karşı da güçlü bir silah. Tarım ve Gıda Kimyası Dergisi’nde yayımlanan bir çalışmaya göre günde bir greyfurt yemek, LDL kolesterol düzeylerini yüzde 15.5 ve trigliseridleri yüzde 27 oranında düşürüyor.