Odatv'den İbrahim Sarıdemir'in haberine göre, Deniz Gezmiş idam edildiğinde, daha 25 yaşındaydı. 8 kez tutuklandı ve ömrünün 937 gününü, demir parmaklıkların arkasında geçirdi. Yusuf Aslan 25, Hüseyin İnan ise daha 23 yaşındaydı. 1586 sayılı kanunun Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla, gecenin karanlığında bir cezaevi avlusuna kurulan darağacında, canlarını verdiler. Kısacık ömürlerine yarım yüzyılda unutulmayacak onlarca, boykot, işgal, yürüyüş ve eylem bıraktılar. Conileri denize döktüler, Vietnam Kasabı Komer’in yurdumuzda rahat yüzü görmesine izin vermediler; “Ülkemizde, emperyalizmin askerleri elini kolunu sallayarak gezmesin” dediler. Üniversitelerde boykot, işgal ve sayısız yürüyüş yaptılar. Bilimsel, laik ve çağdaş bir eğitim olsun istediler. AIESEC toplantılarını da bastılar, üniversiteler için reform tasarıları da hazırladırlar. Zap Suyu’na köprü de yaptılar, topraksız köylülerin hak arama mücadelesine destek de oldular. İşçilerle omuz omuza da yürüdüler. Türk ve Kürt birliğinin bu ülkenin harcı olduğuna inandılar. Sınıfsız, sömürüsüz, ayrımcılığın olmadığı, çağdaş bir dünya kurulacağına inanıyorlardı. Bu uğurda mücadele ediyorlardı. Sosyalizme gönülden bağlıydılar. Marx’ı, Engels’i de okumuşlardı, Mustafa Kemal Atatürk’ü de. Kısacası ne gerekiyorsa onu yaptılar. Bu uğurda önce tutuklandılar, sonra en yakın arkadaşlarını toprağa verdiler. Ama iktidar sahipleri doymadı! İktidardakilerin “öncelik ve ivedilikle” aldıkları bir karar sonucu, 6 Mayıs 1972 gece yarısı Deniz, Yusuf ve Hüseyin idam edildiler. Çok şeyler yazıldı, çizildi “o” günden beri. Peki, 6 Mayıs 1972 sabahı gerçekleşen idamları gazeteler nasıl verdi, idamlarla ilgili neler yazıldı? İşte 6 Mayıs sabahı çıkan gazeteler… Gazetelerin tamamına yakını “anarşist ve komünistler, dini telkini kabul etmediler” diyerek bir haber yapmıştı. Akıllarınca, dini kullanarak, devrimci gençleri, toplumun gözünden düşürmeye çalışıyorlardı. Anadolu Ajansı tarafından verilen haberi genel olarak tüm gazeteler kullansa da kendi siyasi bakışlarına göre farklı noktaları öne çıkarıyordu.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın İdamlarını 50 Yıl Önceki Gazeteler Nasıl Gördü?
50 sene önce bugün Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. Dönemin gazeteleri idam haberlerini nasıl yazdı? İşte 50 yıl önce bugün çıkan gazeteler…
1
18
YENİ ASYA GAZETESİ: İDAM EDİLDİLER İdamları manşetten veren gazete, “Üç komünist eşkıya dini telkinatı reddetti”, “Dini telkin ve din adamı istemiyoruz, gelmesin” şeklinde dini yönü ön plana çıkaran bir haber yapar. “Hepsinin de bitkin bir şekilde sehpaya çıktığı, yaşasın komünizm” diye bağırdığı ifade edilir. Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkarak komünist bir rejim kuracağı, kanlı eylemlere giriştiği, mahkemede en küçük bir nedamet göstermediği ve suçlarını kabul ettiği belirtilir. İnfaz savcısı Sami Uğur, Yeni Asya gazetesine verdiği demeçte “üç suçlunun da sehpaya götürülürken kesik kesik ‘Yaşasın Marksizm, Yaşasın Komünizm’ diye konuşarak debelendiklerini, ancak boyunlarına ip geçirilip altlarından iskemle çekilince seslerinin kesildiğini”, suçlulardan Deniz Gezmiş’in bir ara ‘Yaşasın Kürt Halkları’ dediğini söylemiştir.
2
18
YENİ İSTANBUL: DİNİ TELKİN İSTEMEDİLER Tam sayfa olarak verilen haberde manşetten “Dini Telkin istemediler” yazılırken, sürmanşetten de “İdam edilen Gezmiş, Aslan, İnan gömüldü” başlığı ile mezarlık görseli verilir. Hüseyin ve Yusuf’un ailesine mektup bıraktığı, Deniz Gezmiş’in “ailesine mektup yazmak istediği ancak elleri titrediği için yazamadığı bu nedenle de daktilo ile yazılan metni imzaladığı” ifade edilir. Üç fidanın sehpada sloganlar attığı, normal görünmeye çalıştığı ve dini telkin istemediği yazılır. Hüseyin İnan’ın kendi sandalyesini kendisinin tekmelemeye çalıştığı fakat başaramadığı açıklanır. Son yemeklerini de yemeyen Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idamı beklerken de bol miktarda sigara ve üçer dörder bardak çay içtiği yazılır. Önce infaz edilen Deniz’in durgun olduğu ve “Kahrolsun emperyalizm, bu işten metanet duymuyorum” dediği ve Marksizmi öven cümleler kullandığı yazılır… Yeni İstanbul gazetesi aynı gün ikinci bir baskı daha yapar ve bu baskıda sürmanşetten “Gezmiş, İnan, Aslan İdam Edildi” olarak haber yapar. İki gün önce idamları durdurmak için Jandarma Genel Komutanı Kemalettin Eken’e yapılan suikastta yaşamını yitiren jandarma eri Mustafa Baş’ın cenaze haberi ile yan yana verirler.
3
18
MİLLİYET: GEZMİŞ, ASLAN VE İNAN İDAM EDİLDİ “Ankara Merkez Cezaevi’ndeki infazdan sonra idam mahkûmlarının Yenimahalle’ye gömüldüğü” bilgisi öne çıkarılarak yapılan haberde; Anayasal düzeni zorla değiştirmek ve komünist bir rejim kurmak için gizli Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu adına anarşik eyleme girişen Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam edildiği yazılır. Asılmadan önce imamla görüşmedikleri, dini telkini reddettikleri ve dini tören yapılmadan gömüldükleri bilgisi verilir haberde. Cemil Gezmiş’in, oğlu Deniz’in cenazesini memleketine götürmek istediği ancak Beşir Aslan ile Hıdır İnan’ın isteği üzerine bundan vazgeçtiği bilgisi verilir. Diğer gazetelere kıyasla Milliyet gazetesi “din” konusunu öne çıkarmamıştır. Bunun yerine Üç Fidanın “1969’dan 1971’e kadar işledikleri “suçlar” sıralanmıştır. Nasıl yakalandıkları da ayrıntılı olarak verilmiştir.
4
18