Biyoloji derslerinde kadın ve erkeğin üreme organlarına gelince sıra, duyulan kıkırdaşmalar dün gibi aklımızda. Nedense bizler sesimizin çıkmamasına özen gösterirken erkekler o gün bize ayıp gelen sözcükleri de fısıldıyorlardı sessizce, gülüyor gülüyorlardı. Bütün hayatları boyunca emirlerine amade edilecek o tuhaf şekilli şey, kitapta böyle ortasından bir kanal geçiyor gibiyken, bebek pembesiyle resmedilmişken sahiden biraz komikti.
Ev sahipliği yaptığınız penis fazla mesai yapıversin
Medyafaresi.com yazarı Gökçen Erdoğan, cinsel doyum hakkında bir yazı kaleme aldı. İşte Erdoğan'ın çarpıcı tespitleri...
1
9
Bize ped dağıtıp her ay düzenli olarak başımıza gelecek ‘kirlenme’nin detaylarını anlatmışlardı ve bunu yaparken erkekleri dışarı çıkarmışlardı. Oysa utanacağımız bir şey değildi bu, hiç de olmamalıydı. Durmadan kanayan yerlerimiz sağ olsun, çok evlat verecektik onlara. Döllenme yoluyla ürüyorduk anlamıştık da kim kimi nasıl döllüyordu? Yapay mıydık eşey miydik? Yoksa biz çiçek miydik!
2
9
Yolda yürürken tüm kaşınmalarına rağmen elimizin gitmediği vajinamız, penisin ulu orta avuçlanması karşısında nasıl da şaşkındı. Şaşkınlığının, bir parça ateşle başa vurduğu gizli bahçemiz sanırım biraz doyurulmayı istiyordu. Aslına bakarsanız yaş kaç olursa olsun istiyor hala.
3
9
Kişisel gelişim kitaplarının olmazsa olmazı ‘kendini tanı’ bölümüne bambaşka bir gözle bakın istiyorum şimdi. Çünkü manevi daha da doğrusu soyut doyumla yeterince oyaladılar bizi. Onun gerekliliğini asla tartışmamakla birlikte, somut doyumun üzerinde durmak zamanı da geldi. Yalnızca üzerimizde durmakla ilgilenen erkeğe, bir tokadımız olacak elbette. Erkeğin cinsel organı değişikti ama detayları merak ettiğimizi uzun zaman itiraf edemeyecektik. Hele ki ilk buluşmamız onunla, bir süre kendimize gelemeyecektik. Uzun bir şey ama tahmin ettiğimizden kısa, sahi bunların 22-23 diye bahsettiği neydi?
4
9