Bu konudaki şüpheciliğin kökeni milattan önce 5. yüzyıla kadar dayanır. Parmenides, The Way of Truth adlı eserinde fiziksel dünyanın günlük gerçekliğe bakışının yanlış olduğunu ve dünyanın değişmeyen, yenilenmeyen ve yok edilemeyen bir bütün olduğunu ileri sürer. 1. Simülasyon kavramı ile başlayalım. Kök olarak Latinceden gelen simülasyon, kelime olarak ‘’yapar gibi görünmek; taklit etmek , benzemek’’ anlamlarını karşılıyor. Gerçek hayatta uygulanacak bir şeyi, genellikle bilgisayar ortamında deneyip sonuçlarına göre kararlar alınır. Bir nevi modelleme yapılır, çözüm modellemesi.
Evrenin simülasyon olma tezi
Son dönemlerin belki de en çok tartışılan konulardan birisi de bu, evrenin bir simülasyon olup olmadığı.Bu konudaki şüpheciliğin kökeni milattan önce 5. yüzyıla kadar dayanır. Parmenides, The Way of Truth adlı eserinde fiziksel dünyanın...
1
10
2. Simülasyon kuramının yaratıcısı Jean Baudrillard’a göre evren bir simülasyondan öte değil.Baudrillard’ın, bu konuda savunduğu fikre göre: Birey televizyonda Sudan iç savaşını, herhangi bir tuvalet kağıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkla izlemektedir. Televizyonu kapattıktan sonra Sudan'daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir. İşte bireyin yaşadığı bu evren simülasyon evrenidir. Her şey görüntülerden ibarettir ve cansızdır.
2
10
3.Simülasyon argümanının çıkış noktası: Aşılamayan üst sınırlar. Normal şartlarda, bir simülasyon programı, iki veya üç boyutlu, zamanla ilerleyen bir modele sınırlamalar koyacaktır. Yani, simülasyonu kurgulayanlar tarafından çizilmiş sınırların dışına çıkmanız mümkün değildir. Kısacası, kurgulanmış bir simülasyonun içindeysek yazılımın izin vermediği noktaya (sınır değerler) gidemeyiz. Fizikte var olan kurallar üzerine düşündüğümüzde, çevremizde birtakım sabitleri kabul ederek ilerleyebiliyoruz. Sabit olan Işık hızını değiştiremiyoruz, yani ışık hızını arttıramıyor yahut azaltamıyoruz. Aynı şekilde, kuantum mekaniği için çok önemli bir yer teşkil eden planck sabiti üzerinde de herhangi bir oynama yapamıyoruz.
3
10
4. Yapılan deneyler de bu görüşü destekliyor. Gerçekliğin bir illüzyon olduğuna dair, geçmişte uzun felsefi ve bilimsel teoriler öne sürülmüştür. Simülasyon argümanı, ilk olarak 2001 yılında Nick Bostrom tarafından öne sürülmüştür. Bostrom ve diğer yazarlar simülasyon argümanının geçerli olduğuna dair ampirik verilerin mevcut olduğunu öne sürer. Bu konuda 2012 yılında Almanya’nın Bonn Üniversitesinde de deneyler yapılmış ve sonuçlar simülasyonlarda olması gereken üst enerji sınırlarına işaret etmiştir.
4
10