10. Canavar Deneyi 1939'da Wendell Johnson ve Mary Tudor, kekelemenin öğrenilen bir davranış olup olmadığını görmek için bir deney yapmaya karar verdiler. Deney objeleri ise yetimhaneden alınan 22 çocuktu. Bu 22 çocuktan 10 tanesinde kekeleme sorunu vardı, kalan 12 tanesinin konuşmasında hiçbir sorun yoktu. Kekeleme sorunu çözülecek mi diye denemek için bu çocuklara konuşmalarının düzgün olduğu söylendi. Ancak bu yaklaşım işe yaramadı. Konuşması düzgün olan 12 çocuk ise iki gruba ayrıldı. Bir gruba konuşmalarında bir sorun olmadığı, diğer gruba ise konuşmaları normal olmalarına rağmen kekeledikleri söylendi. Sonuç Johnson'ın beklediği gibi olmadı ve konuşması düzgün olan çocuklar kekelemeye başlamadılar. Ancak bu çocukların ileri düzey anksiyete atakları geçirdiği gözlemlendi. Doktorları 'canavar' olarak olarak gören bir çocuk "Onun yüzünü hatırlıyorum, ne kadar nazik olduğunu ve anneme ne kadar benzediğini... Ama benim hayatımı mahvetmek için oradaydı" demiş.
İnsanlık tarihine kara leke olmuş 10 korkunç deney
İşte tarih boyunca yapılmış birbirinden ilginç ve korkunç 10 deney..
1
10
9. Stanford Hapishanesi Deneyi Hapishanelerdeki acımasızlığın, hapishane ortamından dolayı mı yoksa suçluların karakterlerinden dolayı mı ortaya çıktığını görebilmek için Profesör Philip Zimbardo 1971 yılında bir hapishane yarattı. 24 öğrenci, suçlu ve gardiyan olmak üzere iki gruba ayrıldı. Suçlu rolündeki öğrencilere mahkum kıyafetleri giydirildi. Gardiyanlara ise üniformalar, düdükler, tahta coplar verildi ve suçluları kontrol etmek için neyi gerekli görürlerse yapmaları söylendi. Saatler içerisinde, hem gardiyanlar hem suçlular agresif tavırlar sergilemeye başladılar. Gardiyanlar suçluları cezalandırmaya ve hücrelerini basmaya başladılar. Deneyin ikinci gününde suçlular isyan edince, gardiyanlar takviye birlik çağırdılar, suçluları anadan üryan soydular, hücrelerinden yataklarını aldılar ve suçluların üzerlerine yangın söndürücü sıktılar. Deneyde, suçluların daha itaatkar, gardiyanların ise daha saldırgan olduğu görüldü. Katılımcıların başına gelebilecek fiziksel ve zihinsel bir zararın önüne geçmek için deney 5.gününde durduruldu.
2
10
8. UCLA Şizofren Deneyi 1983 yılında UCLA, şizofreni tanısı almış hastaların durumunu gözlemlemek için bir deney yaptı. İlaçlarının kullanım sıklığı azaltıldığında, hastalıklarının durumunun ne kadar kötüye gittiğini görebilmek için yapılan bu deneyin objeleri şizofreni hastası insanlardı. Deneklerden biri olan Antonia Lamadrid'in de kullandığı ilaçların dozları düşürüldü. Hastalığı oldukça kötüye giden Antonia intihar etmekten bahsetmeye başlamıştı ve 1991 yılın UCLA binasından atlayarak canına kıydı. Antonia'nın ölümü, denek olarak kullanılan bu hastaların deney hakkında bilinçli olup olmadıkları ve resmi olarak deneyi kabul edip etmedikleriyle ilgili soru işaretlerini doğurdu. Ancak mahkeme, UCLA'nın Antonia'nın ölümünden sorumlu olmadığını söyledi.
3
10
7. Albert Deneyi Davranış bilimcisi John B.Watson, 1910'lu yıllarda, duygusal reaksiyonların insanlara koşullanıp koşullanamayacağını görebilmek için 9 aylık bebek Albert üzerinde bir deney yaptı. Tavşan, maymun, korkunç maskeler ve yanan gazeteler gibi birçok uyarıcıya maruz bırakılan Albert, bunların hiçbirinden korkmadı. Daha sonradan sıçan ve metal üzerine vurularak çıkarılan çekiç sesine maruz bırakılan Albert ağlamaya başlamış. Sıçan görüntüsünden sonra çekiç sesi gelecek korkusuyla sıçanı görür görmez ağlamaya başlıyormuş. Aynı deney uygulanmaya devam ettikçe Albert'ın, sıçana benzeyen her şeyden korktuğu görülmüş. Beyaz ve tüylü olan her şey onun ağlamasına sebep oluyormuş, hatta Noel Baba'nın sakalı bile! Watson, deneyden sonra zavallı Albert'ı eski haline getirmek için hiçbir şey yapmamış. Çocuğunun deneye katılmasına izin verdiği için Albert'ın annesine 1 dolar verilmiş. Albert da 6 yaşındayken vefat etmiş.
4
10