Yıllar önce buluştuğumuzda, “Erken büyümeye niyetim yok” demiştiniz. Pek öyle olmadı değil mi? - Ben dahil çok sayıda çocuk, genç ne yazık ki erken büyümek zorunda kaldı. Gençliğimizi çaldılar. Size aynı gün, “Bu işin uzun süreceğini düşünmüyorum” demiştim. Ancak ne yazık ki, mücadele ettiğimiz güçler, kuvvetler, organizasyon, çok daha kalabalık, büyük ve her yerdeydi. Yargıda, poliste, iktidarda, askerde geniş şekilde yayılmıştı. Bunları öngörmek o süreçte zordu. Çok kişinin gençliğini bu davalarla uğraşmak zorunda bırakarak, elinden aldılar. 25 yaşındaydım. Bugün 30’um. Onca yıldır bitmeyen bir dosyanın içindeyiz.
İrem Çiçek
İrem Çiçek: 'Hayata Süper Mario oyunu gibi bakıyorum'
1
12
“Her şey bitti” gözüyle bakmıyorsunuz hâlâ... - Asıl her şey bu Yargıtay kararıyla başlıyor. Zannetmesinler ki, biz bu dosyadan beraat ettiğimizde bu dava bitmiş olacak. Tam tersi. Bu belgeleri kim üretti, kim koydu? Bunların peşindeyiz.
2
12
Hayatınızın amacı ne şimdi, o yılların rövanşını almak mı? - O yılları geri alma ihtimali maalesef yok. O kadar genç bir kadın, nasıl bunca ağırlığın altından kalkabildi? - Kendi kendime savunma mekanizmaları geliştirdim. Bir örnek vereyim. İnsanlara çok tuhaf gelebilir ama anlatacağım. Silivri’ye babamı ziyarete gittiğimde -ki bu haftada iki gün- cezaevinden içeri giriyorum, x-ray cihazlarıyla gözlerim taranıyor. Sutyenin içindeki demire kadar ötüyor, bunların hepsini çıkararak giriyorsunuz içeri. Oradan çıktığım zaman arabaya bindiğimde müziği son ses açıp, bağıra bağıra şarkı söylüyordum ya da dinliyordum.
3
12
Ne dinliyordunuz? - Bazen yabancı bazen Türkçe müzik oluyordu. Elektronik müzik severim. Bunun sebebi, o an içinde bulunduğum psikolojik etkiyi normal hayatımda dengeleyip, minimuma indirmekti. Hiç savruldunuz mu? - Savrulmak demeyelim ama iki gün içimdeki enerji, umut kayboldu, kendimi dipte hissettim. Bunların birinde babam iddianameyle tekrar tutuklanmıştı. Mahkemede çıkacağını düşünüyordu. Tabii öyle olmadı. Tahliye taleplerine karar ret çıktı. O zaman babam duruşmada “Allahsızlar” diye bağırdı. Ama böyle bir bağırmak yok.
4
12