Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'in röportajı: Yeşilçam’ın efsane yönetmeni ve oyuncusu Kartal Tibet yıllar sonra Posta’ya konuştu. 80 yaşındaki usta yönetmen, kendisi için “Çok yaşlandı, artık yok” diyenlere ve asılsız ölüm haberlerine kızıyor. Rahmetli Münir Ağabey için kaç kere ‘öldü’ diye haber çıkardılar. Bir insan bunu neden, hangi amaçla yapar? Hayat kötü olmak için o kadar kısa ki! Yıllar geçse de güzel bakışlarınız hiç değişmemiş… Teşekkür ederim, yaşlanmak hayatın bir parçası. Kabul edelim ki herkesin yapısı farklı, herkes bir Ajda Pekkan gibi yaş almıyor. Beni tanıdığınız filmlerde ben 20’li, 30’lu yaşlardayım; bugünse Allah’a şükür 80! İnşallah herkes sağlıkla benim gördüğüm bu yaşları da görür.
Kartal Tibet şimdi ne yapıyor? Yıllar sonra ilk kez konuştu
Usta yönetmen ve oyuncu Kartal Tibel yıllar sonra ilk kez suskunluğunu bozdu.
1
14
Şimdilerde neler yapıyorsunuz? Uzun yıllar yoğun bir tempoda, büyük özveriyle çalıştım. İnsanın yaşı ilerliyor malum. Bir noktada yavaşlamak gerekiyor; sağlığınız için, kendiniz için, aileniz için... Ben de öyle yaptım ve kararımdan memnunum. Sigarayı bıraktığınızı duydum. Herkese örnek olmasını diliyorum... Olumlu etkilerini birkaç gün içinde bile hissetmeye başladım. İlk adımı atmak kadar sürekliliği sağlamak da önemli…
2
14
Alkolü de yakın arkadaşınız Adile Naşit’in vefatıyla bıraktığınıza dair bir rivayet var. Çok mu severdiniz rahmetli Adile Hanım’ı? Otuz sene önce kapadığım bir defterdi alkol. Sevgili Adile’nin zamansız gidişiyle aynı yıla denk gelmişti. Ama kendisini bu konuyla bağlantılı hatırlamak, anısına haksızlık olur. Adile benim canımdı. Alkolü bıraktıktan sonra geriye dönüp bakmadım bir daha. Ama bazı ayrıntıları siz unutsanız da sevenleriniz unutmuyor. Ne çok kötü alışkanlığım varmış yahu!
3
14
ZAMAN BAZI KAYIPLARI UNUTTURMUYOR Son dönemdeki kayıplarımız içimizi yaktı. Eminim siz bizden daha çok üzüldünüz. Kemal Sunal, Tarık Akan, Münir Özkul ve nicesi... Düşünüyorum da, onlar birer isim değil ayrı birer dünyaydı sanki. Ortaya koydukları eserler, duruşları, mesleklerine olan saygı ve sevgileri... Ve dostlukları tabii... Hepsi nur içinde yatsın. Zaman bazı kayıpları unutturmuyor. Bir Yılmaz Güney unutulur mu mesela? Hababam Sınıfı’ bugün bile kahkahaları ve eğitim sistemine dair verdiği mesajlarla yüreklerde. Tekrar Beyazperde’ye taşımak fazla cesurca değil miydi? Sinema, deneme üzerine kurgulanmış bir sanat. Eskiyi günümüze uyarlamak da bir seçim. Ama o eski Hababam Sınıfları’nın büyüsü hâlâ izleyenleri sarmalıyor. Çünkü bazı değerler insanların hamurunda vardır. Sevgi saygı, vicdan, dostluk, vefa gibi…
4
14