Sözcü'den Hale Ceylan Barlas'ın sorularını yanıtlayan güzel oyuncu Nurgül Yeşilçay, eskiden cool görünme, ağır olma, seviyeli davranma komplekslerim vardı. 40'ından sonra her şey değişti. Artık daha bir kendine sahip çıkıyorsun, kendini seviyorsun, hayır ya da evet demeyi öğreniyorsun" dedi... Pandemiden önce açtığı Avrat Otu sergisi'nin yeniden açmayı planladığını da anlatan Yeşilçay "Sanat bir süre lüks olabilir!" dedi... İşte Yeşilçay'ın o ropörtajı:
Nurgül Yeşilçay: Komplekslerim vardı, 40'ından sonra her şey değişti
Sinema filmleriyle başarılı bir oyunculuk kariyerine sahip olan Nurgül Yeşilçay "Eskiden cool görünme, ağır olma, seviyeli davranma komplekslerim vardı. 40'ından sonra her şey değişti. Artık daha bir kendine sahip çıkıyorsun, hayır ya da evet demeyi öğreniyorsun" dedi.
1
14
Pandemi pek çok kişinin hayatına odaklandığı, analiz ettiği bir dönem oldu. Siz bu dönemle hayatınızla ilgili önemli kararlar aldınız mı? İnsanlık olarak şekillendirdiğimiz medeniyet üzerine düşünme zamanım oldu benim de! Hız ile dinginlik, doğa ile insan, özgürlük ile kısıtlamalar, insanca yaşam ile sınırsız tüketim, ortak bir mutluluk ile bencil bir yaşam obezi olmak arasında tercihlerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Eşitsizliklerin, her türlü ayrımcılığın, gösterişçiliğin devam ettiği değil de, üreten, adil, mavi bir dünya için sorumluluk alan kişiler olarak çıkmalıyız bu karantinadan… Doğaya ve birbirimize sahip çıkmalıyız. Çocuklarımızın, yeni neslin dünya meselelerine daha fazla odaklandığı noktada bizim kuşağımız artık kendisi ile yüzleşmeli. Onların sert sorularına hazırlanmalıyız.
2
14
Karantina günlerinde ‘Delirme’ noktasına geldiğiniz anlar oldu mu? Bu süreçte hepimiz oyalanacak yollar aradık. Ben de her şeyi biraz denedim ama konsantrasyon sağlayamadım genel olarak… Öyle zamanlarda temizlik ve düzene sardım. İyi de geldi başta. Yani yağlı yerlerin temizliğinde ya da tozlar yok olduğundaki huzuru anlatamam… Ev adeta şeffaf olmuştu her yerden ışıltılar saçılıyordu. Tabii yeni yeni dertler ediniyorsun; ‘Akşama ne yemek yapsam?' mesela büyük büyük problem! Ya da pencereyi sildiğin gün yağmur yağması filan! Bir de işin düzen kısmı var. Kuru boyalar boy sırasına göre, kitaplar konularına göre, ayakkabılar renk geçişlerine göre sıralansa bile başka bir takıntı daha buluyorsun. Peki spor ayakkabıların bağcıkları sağ ve solda eşit mi sarkıyor mesela… ‘Ben eser miktarda deliriyorum galiba' dedim ve orada bıraktım. Şimdi temizlik filan yok, evde herkes kendisi yapıyor, olduğu kadar… Yemeği de dışarıdan söylüyoruz! Ohhh be! Anladım ki; ekmek fırından alınan bir yiyecek, domates manavdan, profiterol pastaneden! Teşekkürler.
3
14
Bu dönemde en çok neyi özlediniz? Herkesin sokakta olduğu bir sokakta insanların gözlerinin içine baka baka sohbet etmeyi özledim. “Salgın bir bitsin, ilk şunu yapacağım” dediğiniz bir şey var mı? Yani şimdi orada da şöyle bir durum var! Haydi restoranlar açıldı diyelim yan yana sıra sıra masalar olmadıktan sonra daha da hüzünlü dönerim ben eve… Kötü hissediyorum dışarı çıkınca. Herkes maskeli mesafeli iyi gelmiyor bana! Metropolde yaşayanlar daha çok etkilendi tabi! Tersine göçler çoğalacaktır büyük ihtimalle… Yoksa tıklım tıkış bir restoranda yan masaların gürültüsüne bulanan kahkahalar eşliğinde, dostlarla yosun kokusuna karışık, balık yemek süper olur.
4
14