Oturaklı kişiliğin tanımlanmış hali, ‘Ağır ol molla desinler’ sözünde açığa çıkıyor… Yani ağırbaşlılık bir erdem. Ama ağır olmayı başka açıdan algılayan yerli dizicilerimiz, mollalıktan eser bulunmayan dizi akışlarında ağırlığın cılkını çıkartıyorlar. Bu olumsuzluk özellikle FOX’un dizilerinde aldı başını gidiyor. ‘Karagül’, ‘Kocamın Ailesi’ sahneleri uzun tutarak sıkmaya başladı derken… O eski halinden eser kalmayan ‘O Hayat Benim’ de izleyiciye bunalım geçirtir oldu. Herhalde ekip içi çekişmelerindeki bunalımları izleyiciye de yaşatmaya niyetlendi.
O Hayat Benim'de neler oluyor?
Medyafaresi.com yazarı Anibal Güleroğlu, O Hayat Benim dizisiyle ilgili bir yazı kaleme aldı.. İşte Güleroğlu'nun o yazısı.
1
8
Başlangıçta gayet tempolu giden ve sıkılmadan izlenebilen bir yapımdı. Gel gör ki şimdilerde durum değişti. Yönetmenle sorun yaşama dedikodusu ve sosyal medya mesajlarıyla vedasını yapan Yeşim Ceren Bozoğlu krizine de sahne olan dizinin senaryosu bir süredir ‘zorlama’ zaafına düşmeye başladı.
2
8
Nuran Hanım’sız nasıl bir yol haritası çizeceği belirsiz olan yapımda kriz her açıdan büyük. Aşk çatışmasına aile düzenbazlıklarını da ekleyip Nuran ile Efsun’un kavgacı enerjikliğiyle gücüne güç katan dizi, başarı sarhoşluğuna mı kapıldı nedir? Bir yandan oyuncularını birbirine düşürdü, bir yandan da süreleri doldurma ve bölüm kazanma çabasını abarttı.
3
8
Ancak yönetimsel zaaflar neticesinde, izleyiciyi hiçe sayma pahasına, mantık ve sabır zorlayarak gelişim istendikçe de, bıktırıcı bir tablo çıkartılmaya başlandı karşımıza.
4
8