Öldürdüğü kocasının cesedini 41 kat naylona sarıp 17 yıl boyunca sakladı

Michelle James ve Rhian Lee ismindeki çift, bahçelerini kazdıklarında korkunç bir çöp ve çürüme kokusuyla karşılaştılar. Birkaç kat plastiği açtıktan sonra son kata gelen çift bir çığlık koyvermişler. Karşılarında duran bir insan cesediydi. '''Bu bir ceset, bu bir ceset!' diye bağırmaya başladım. Neye uğradığımı şaşırdım. Aklım başımdan gitti.'' diyor zavallı Michelle.

Polisin dediğine göre, çok fazla plastik katmanı olması cesedin çürümesini oldukça yavaşlatmış ve vücut bir tür mumyaya dönüşmeye başlamış. Cesedin üzerindeki pijamaların markasını bile kolayca tespit edebilmişler. Kurbanın ölümü ise kafasından bir darbe almasıyla gerçekleşmiş.

Michelle, Lee'yi şahsen tanıyormuş. Lee onlara, eski bir model ve sanatçı olduğunu söylemiş. Eskiden evliymiş ama kocası ona zarar verdiği için ayrı olduklarını anlatmış. Adamın hayatta olup olmadığını sorduklarında Lee her zaman, ''Bilmiyorum.'' cevabını veriyormuş. ''Eşi John'un ona çok kötü davrandığını ve tam bir zampara olduğunu söylerdi. John hayatta mı diye sorduğumuzda bilmediğini söylüyordu. Geçmişi hakkında biraz ağzı sıkı bir kadındı. Geçmişiyle arasına bir set çekmiş ama her sorana da farklı bir şey anlatıyordu. Ben bir şeyler saklıyor olabileceğinden şüphelenmiştim ama bunu da tahmin etmemiştim yani.''

Lee bir keresinde, kocasına taştan bir kurbağa ile vurduğunu da itiraf etmiş. Michelle ve eşi Lee'ye çok severlermiş, çevresindeki herkes ona ve falcılık yeteneğine bayılırlarmış. Lee'ye 2015 yılının Ekim ayında beyin kanseri teşhisi konmuş. ''Son günlerini hastanede geçirmesine yardım ettik. Kasım ayında ölmeden önce hep beraber birer kadeh prosecco içtik. Bize, bahçeye plastik bir iskelet gömdüğünü söyledi. Bulan korksun diye yapmış. Plastik bir iskeleti olmasını garipsememiştik çünkü eskiden hemşirelik de yaptığını söylemişti. Biz de 'Umarız gerçek bir iskelet değildir o,'' şakalaşıp gülmüştük.''