Ozan Doğulu: Savaşma seviş sloganına inanılan yıllara gitmek isterim

Posta'dan Bekir Saçar'a röportaj veren Doğulu, 'Savaşma seviş' sloganına inanılan yıllara gitmek isterim'' dedi. Pandemi döneminde Bodrum’daydın. Bu ara nelerle uğraştın? Evimin bir bölümünü stüdyo haline getirmiştim, bu büyük avantaj oldu. Çok enteresan müzikler yaptım. Bunlara pop diyemeyiz. Sözsüz ve dünyalı, house, deep house, minimal house gibi şeyler… Hepsini bittikten sonra dünya müzik piyasasına sunmak istiyorum. Ne zaman dinleyebileceğiz? Bu yaz bunları canlı çalabilecek miyim bilemiyorum... Yeni parçalarımı eski şarkılarımla miksleyip albüm olarak çıkarmayı düşünüyorum. Bu yaz nasıl geçecek? İnsanlar Bodrum’a eğlenmeye, dans etmeye geliyor ama ne yazık ki bunu yapamıyor. Sarılıp, dans ederek eğlenmedikten sonra eğlence neye yarar! Herkeste bir burukluk var. İnsanlar, plajda, restoranda yakın mesafede sosyalleşme içindeler. Gençler “Bana bir şey olmaz” havasında. Ben, bu illetten yakın zamanda kurtulabileceğimizi öngörmüyorum. Belki bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Pandemi döneminde sanatçılar, DJ’ler evden yayın yaptı. Sen niye yapmadın? Açıkçası ben bir şey yaparsam tam anlamıyla eksiksiz yapmayı sevenlerdenim. “Hadi ben de yaptım, eksik kalmayayım” diyenlerden olmayı istemedim. ŞU DÖNEMDE GENÇLERE YATIRIM YAPMAK ZOR Genç yeteneklere hep el verdin. Yeni biri var mı? Evet, şu an sevgilim Hera var. Gerçekten sesi çok güzel ve yetenekli. Kendi sözlerini yazabiliyor. Şu dönemde kimse yeni yeteneklere albüm ya da şarkı yapmaz. Çünkü kötü bir dönemdeyiz. Seninle çalışmak isteyenlerde aradığın kriterler nedir? Önce sesi ve yeteneği olmalı. Sonra, söz yazmalı ve yaratıcı olmalı. Samimi, içten ve sempatikse de bu iş oldu demektir. Bir de maddi durumu iyi olmalı. Çünkü içinde bulunduğumuz ortamda, biz küçük yapımcılar çok fazla yatırım yapamıyoruz.

MÜZİĞİMLE VAR OLMAYI GÖRSELLİĞİMLE YOK OLMAYI DİLERDİM Şöhretle ilişkin nasıl? Hiçbir zaman meşhur olmayı istemedim. Müziğimle var olmayı ama görselliğimle yok olmayı diledim. Özgür ruhlu biriyim. Sokaklarda rahat rahat gezmeyi, eğlenmeyi, hayatımı gönlümce yaşamayı seviyorum. Ama her şey senin istediğin gibi olmuyor tabii. Fazla ilgiden rahatsız mısın? Bana değer verip yanıma gelen beni rahatsız etmez. Geçenlerde üç kızımla yemeğe gittik. Sürekli birileri fotoğraf çektirmek istiyor. Büyük kızım Arya “Yeter artık baba, biraz sohbet edeceğiz, sen sürekli fotoğraf çektiriyorsun” dedi. Ne diyeyim? Biri kızım, diğerleri de beni sevip bana değer veren insanlar. 90’LARA DÖNMEK İSTERDİM Zaman makinen olsa hangi yıllara gitmek istersin? Birincisi 80’li yaşlarda, kızlarımın ve torunlarımın bir arada olduğu anı görmeyi isterdim. İkincisi, cep telefonlarının olmadığı, ‘Savaşma seviş’ sloganının yaygın olduğu 68’lere, ‘Çiçek Çocuklar’ dönemine. Bir de tabii ki 90’ların ortasına gitmek isterdim. 90’lar çok yakın. Neden 90’lara dönmek isterdin? O yıllarda ben prodüktör ve aranjör olarak çok güzel şeyler yaptım. Meslektaşlarım da öyle. Ama kendi adıma hiçbir şey yapmadım. O döneme geri dönüp Ozan Doğulu adına bir şeyler yapmak isterdim. Hayatta neyi ıskaladın? 22 yaşındayken, müzik adına daha iyi şeyler yapabilmek için Amerika’ya gitmeyi planlamıştım. Amerika New School’un caz bölümüne girmeye de hak kazandım ama gitmedim. Gitseydim çok farklı şeyler olabilirdi. Belki Michael Jackson ve Madonna gibi starlarla çalacaktım.

BABA OLDUKTAN SONRA DAHA TUTUMLU OLDUM Paraya önem vermeyen birisin. Üç kızın oldu, şimdi ne durumdasın? Para benim için hep üçüncü planda oldu. Arya doğduktan sonra daha tutumlu olmaya başladım. Ama yediğimden, içtiğimden, gördüğümden geri kalmadan... Şu geçtiğimiz altı ay bana öğretti ki daha dikkatli olmalıyım. En az 15 yıl daha kızlarıma karşı ciddi sorumluluklarım var. Ama yaşadığım hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum. Kızlarının müziğe ilgisi var mı? Şu an gördüğüm kadarıyla üçü de müzisyen ya da sanatçı olacak. Arya ile Lila piyano dersi alıyor. Lila daha çok küçük. Arya’nın resim yeteneği de müthiş. Zamanının çoğunu dans edip şarkı söyleyerek geçiriyor. Lila’nın da çok güçlü bir sesi var. Elya desen, zaten doğuştan star. O, ne yaparsa yapsın star olacağı şimdiden belli. HERA İLE BİRBİRİMİZİN EKSİK YANLARINI HARİKA BİR ŞEKİLDE TAMAMLIYORUZ Hera’yı seviyor musun yoksa mantık ilişkisi mi yaşıyorsunuz? Dünya tatlısı bir kız, nasıl sevmem ki! Hem de çok seviyorum... İki seneye yakın zamandır harika bir ilişkimiz var. İyi anlaşabiliyor musunuz? Hera’nın en sevdiğin özelliği ne mesela? “Yüzde yüz anlaşıyoruz” gibi bir yalan söylemeyeceğim. Ama onun var olan tüm özelliklerini beğeniyorum ve seviyorum. Birbirimizin eksik taraflarını harika bir şekilde tamamlıyoruz. Hera’nın müzik dünyasındaki geleceğini nasıl görüyorsun? Görselliği muhteşem, sesi de harika. Beste yapma ve söz yazma konusunda da çok iyi. Zaman zaman çok da iyi şarkı söylüyor. Her şeyi tamam sadece bir kırılma noktası kaldı. Onu da yaptığında yolu çok açık. Aynı sektörde sevgili olmanın zorlukları var mı? Daha önce bir müzisyenle böyle bir ilişkim olmamıştı. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık. Ben bu durumu zamanla avantaja dönüştüreceğimizi düşünüyorum.

OZAN BENİM İLK AŞKIM Ozan’a aşık mısın? Tabii ki! Hem de çok... O benim ilk aşkım. Aşık olduğunu nasıl anladın? Hani birini görürsün ve aranızda müthiş bir elektrik olur ya. Ozan’la tanıştığımızda uzun, tutkulu bir aşk yaşayacağımızı hissettim. Bir anda dünyam değişti, her zamankinden çok daha neşeli ve mutlu olduğumu fark ettim. İşte o zaman “Aşk denen şey bu olsa gerek” dedim. Ozan’la flört etmeye başladığından beri daha da güzelleştin. Ne oldu sana? Bunu Ozan da hep söylüyor. “Zaten çok güzel bir kızdın ama aşk sana yaradı, daha da güzelleştin” diyor. Aşığım ve çok mutluyum. Sanırım bu da dışarı yansıyor. ESTETİĞİM YOK ALLAH NE VERDİYSE O... Hiç estetik yaptırdın mı? Bazıları çok üzülecek ama tek bir yerimde bile estetik operasyon yok. Ama bizim insanlarımız güzel olana bir kulp takmayı seviyor. Daha 29 yaşındayım. Allah ne verdiyse o... Ozan’ın kızlarıyla aran nasıl? Anlaşabiliyor musunuz? Çok iyi anlaşıyoruz ve hepsiyle arkadaş gibiyiz. Ben onlara içimden gelerek iyi bir ablalık yaptığımı düşünüyorum. Hepsiyle ayrı ayrı duygusal bağım var. Birlikte şarkı söylüyoruz, dans ediyoruz, beraber yemekler yapıyoruz. Harika vakit geçiriyoruz. Türkiye ikinci güzelisin. Neden sinema ve dizi oyunculuğu değil de şarkıcı olmayı seçtin? Çok teklif geldi aslında... Mesela Avşar Film’in sahibi Şükrü Avşar bana ‘Yer Gök Aşk’ dizisinde başrole yakın bir rol için teklifte bulundu. Gerçekten hiç istemedim. Şarkı söylemek çocukluk hayalimdi. Hayalimin peşinden gittim. KADINLARIN OZAN’A BAKIŞLARINDAN NE İSTEDİKLERİNİ ANLIYORUM Ozan’ı kıskanır mısın? Popüler ve yakışıklı olduğu için başka kadınların da ilgisi büyük oluyor. Bakışlarından ne istediklerini anlayabiliyorum. Art niyet hissettiğimde işte o bana rahatsızlık veriyor. Ama Ozan hep yanımda olduğu ve ona çok güvendiğim için bunları içimden söküp atabiliyorum Sence kadınlar mı erkekler mi daha güvenilir? Vallahi bana göre erkekler çok daha güvenilir. Ozan’ın en çok neyini seviyorsun? Muhteşem iyi ve güzel bir adam. Yeri göğü inleten muhteşem kahkahasına bayılıyorum. Tabii duruşunu ve karakterini de çok seviyorum. Dünyadaki iyi adamın tanımı kesinlikle Ozan. Müzik dünyasının neresinde olmayı hayal ediyorsun? “Türkiye’nin en büyük yıldızı olacağım” gibi bir iddiam yok. İyi besteler üretip iyi şarkı söylemek ve müzikseverlere şarkılarımı dinletmeye devam etmek istiyorum. Ozan bana çok şey öğretti. Bazen çok acımasızca eleştirebiliyor. Ama eleştiriyi Ozan yapınca akan sular duruyor. Onun eleştirilerine kulak verip onun istediklerini yapmaya gayret ediyorum. Bir buçuk yıldır berabersiniz. Bu süreç nasıl geçti? Rüzgar gibi geçti. Günümüzde ilişkiler çok çabuk tüketiliyor. Ama bizim duygularımız ilk günkü gibi taze. İnanın bu süreçte ciddi bir kavgamız bile olmadı. İnşallah da uzun yıllar böyle devam eder. Hayatında “İyi ki yapmışım” dediğin şey nedir? Bu sektöre girdiğimde iyi ki Ozan karşıma çıktı. İyi ki onunla çalışma fırsatı buldum ve onu tanımış oldum. AYNAYA BAKIP KENDİME “ALLAH’IM NE KADAR GÜZELSİN” DERİM Ayna karşısında ne kadar vakit geçirirsin? Sabah aynaya bakar “Allah’ım ne kadar güzelsin” derim. Şaka değil, gerçekten bunu diyorum. Ama kendini beğenmişlik olarak anlaşılmasın, şükretmeyi sevdiğim için diyorum. Özel bir yere gideceksek en fazla yarım saatte hazırlanır çıkarım. Ayakkabı ve çantaya çok para harcar mısın? Para başımdan aşağı yağsa da ikisine de büyük para harcamam. Lüzumsuz ve gereksiz buluyorum.