Hep romantik konseptlerde gördüğümüz Özge’yi bu kez farklı bir role oturttuk... Nasıl buldun bu rolü? Nasıl hissettirdi sana kendini? Dediğimiz gibi hepsi bir konsept ve biz ona dönüşüyoruz. Çekimlerin en sevdiğim kısmı bu, hiçbiri ben değilim ama içimde hepsinden bir parça var; o parçaya odaklanıyorum ve çok eğleniyorum. Bu sefer bambaşka bir şey yaptık ve ben orayı keşfederken kendimi çok rahat hissettim. Peki spor, hayatında ne kadar var? Spor, zorlamam gereken bir yerde duruyor. Yaparken çok seviyorum iyi hissediyorum ama zaman zaman kopuyorum. Amacım rutinim haline getirmek. Nasıl bir çocukluk yaşadın ve o çocukluk dönemi ile aile yapın nasıl bir Özge karakteri yarattı? Kendini hangi kelimelerle özetlersin? Gayet keyifli bir çocuktum, şahane bir kasabada büyüdüm, bütün gün sokaklardaydık. Müthiş bir güvenle büyüttü ailem beni; çok ufak yaşlarımdan itibaren kararlarımı kendi kendime verip sorumluluk almamı sağladılar. Giyeceğim çoraptan gideceğim okullara kadar böyle gitti bu süreç. Bu sayede kendi yolumu buldum ve düşmekten, hata yapmaktan hiç korkmadım, yapabilirdim çünkü ve sonra düzeltirdim.
Özge Gürel: Etrafımda 100 tane kelebekle geziyor gibiyim
İlk kez Kiraz Mevsimi isimli dizide başrol oynayarak başarılı işlere imza atan genç ve güzel oyuncu Özge Gürel, MAG Mayıs sayısı için objektif karşısına geçti. Ringte bir birinden iddialı pozlar veren oyuncu, özel hayatı ile ilgili soruları da yanıtladı. İşte Özge Gürel'İn röportajı...
1
8
Kiraz Mevsimi’nin hayatındaki yerini nasıl tarif edersin? Çok kıymetli benim için, bir yolun başlangıcıydı... Yeni bir projede nasıl bir karakteri canlandırmak istersin? Karakterden ziyade, işin geneline odaklanıyorum. Bana hayal kurduran bir senaryo okuduğumda yeniden çalışmak için hazırım demektir. Oyunculuk alanında kariyer yapma konusunda seni tereddüte düşüren anlar veya yaşadığın olaylar oldu mu? Her işin engebeleri, tümsekleri var, tabii ki bizim işimizin de... Zaman zaman “belki başka bir şey denemeliyim” dediğim anlar elbette oldu ama arkasından mutlaka beni vazgeçirecek, umut veren şeyler de oldu ve devam ettim. Artık biliyorum; benim yolum bu ve beni korkutmuyor.
2
8
Kariyerin ile ilgili hiç kendini sorguladığın oluyor mu? Çok sık sorgularım ve bu sorgulama bana iyi gelir. Zaten sorgulamazsam ilerleyemem. Biraz da aşktan bahsedelim... Eski rol arkadaşın Serkan Çayoğlu ile çok güzel bir ilişkin var... Aşık Özgeyi nasıl anlatırsın? Etrafımda 100 tane kelebekle geziyor gibi hissediyorum kendimi aşıkken... Sürekli, mutlu bir haber almışım hissi oluyor, hayata karşı daha dirençli oluyorum. İlişkinizi hangi cümlelerle özetlersin? Doğaçlaması bol bir ilişki bizimki... Çok iyi arkadaşız, çok gülüyoruz beraberken, ortak bir dilimiz var. Uzun zaman oldu, edilebilecek çoğu kavga edildi, şu an keyfini çıkarıyoruz. Birlikte en çok ne yapmaktan keyif alıyorsunuz? Kesinlikle, yola çıkmaktan!
3
8
Televizyonda kendinizi izlediğinizde birbirinizi eleştirir misiniz? Evet zaten senaryoyu okurken, çalışırken sürekli danışıyoruz birbirimize. Ben çalışırken izleyemediğimde bile Serkan mutlaka izliyor ve fikrini söylüyor, ben de aynı şekilde. Peki genel olarak kendini eleştirir misin? En sevdiğin ve sevmediğin huyun ne sence? Olumsuz huylarımı törpülemem için önce farkında olmam gerekiyor, o yüzden kendimi eleştirebilmem önemli. Sabırsızlığım yorucu oluyor, bu yüzden bazen daha sakin ve sabırlı olmaya çalışıyorum. Güzellik ve bakım konusunda en çok nelere dikkat ediyorsun? Öncelikle, cilt sağlığını korumaya çalışıyorum. Bunu da kendimi güneşten koruyarak, cildimi temiz ve nemli tutarak yapıyorum. Makyaj zaten sevdiğim bir şey olmadığı için, iş dışında nefes alsın istiyorum. Onun dışında hamam çok sevdiğim bir ritüel. Bugüne kadar hayatın sana sunduğu en büyük fırsatı ve sana getirdiği en güzel hediyeyi sorsak... Sevdiğim işi yapabiliyor olmak...
4
8