Coşkusu akranlarınınkine denk, çıkarımları ise çoğu yetişkini muhakemeye itecek cinsten! Üstelik tüm bu ayrıcalıklı meziyetleri, daha küçücükken dikkat çekmeye başlamış; alelade oyuncaklarla eğlenmektense çiçeklerden parfüm üretmeyi, şarkılar yazmayı, tasarımlar yapmayı seçmiş. Anaokulundayken TÜBİTAK tarafından düzenlenen bir yarışmada “Serel’in Uzay Gemisi” adlı projesi ödül kazanmış. Kendisi bunu çok normal karşılıyor.“Bence sanat, bilim ve felsefenin birbirlerinden farkları yok. Hepsi, sınırların dışında bir şey yaratmakla alakalı ve ben de zaten bunlar uğruna yaşıyorum” diyor ve ekliyor: “Sanatla uğraşanlar bilime, bilinmezliğe çok yatkındır. Benim de büyük tutkum var ama masa başında oturamadığımdan henüz sırf okuma ve teori üretme faslındayım.”
Serel Yereli'den bomba açıklamalar
“Bodrum Masalı” dizisinin Alara’sı Serel Yereli, hayatının bilinmeyenlerini InStyle dergisine anlattı.
1
6
İzmir doğumlu Serel Yereli’nin çocukluğu, bilhassa babasının hentbol federasyonu başkanlığı görevinden ötürü değişik ülkelerde geçmiş. Hâlâ yerleşik düzene kavuşmuş sayılmaz; devamlı İskandinavya, İstanbul, İzmir dolaşıyor, her birinde akraba veya arkadaşlarıyla hasret gideriyor. Gezgin sıfatının niteliklerine eklenmesinin asıl sebebini ise şöyle açıklıyor: “Küçükken, babam ayaklarımın yere basması amacıyla beni tek başıma İngiltere’ye gönderdi. ‘Otel bulup orada konaklayacaksın’ dedi. Londra’ya uçtum, bir otel buldum. Varınca aradım, adresi istedi. Tam odama yerleşeceğim esnada bu kez kendisi aradı ve en yakın arkadaşının girişte beni beklediğini söyledi! Ama o otele adım attığımda büyüdüğümü hissettim, bu olay hayatımın dönüm noktasıdır.”
2
6
16’sındayken, kalp krizi sonucu babasını yitiriyor. Yıllar içinde geliştirdiği idrak yönetimi sayesinde bu süreçte sancılarını hafifletebildiğini anlatıyor: “Ölüm konusunu hep çok düşünürdüm. Alışıktım bir nevi bu fikre. Alışmaktan da öte, bir mana yüklemiştim. Bizi korkutan gizemdir ya, bana göre ölüm anlam taşıyordu, bir sorun değildi. O yüzden kolay atlattım diyebilirim. Çok inandığım bir felsefem var; doğanın bize sunduğu her şey etkisiz elemandır, biz onu etkili hale getiririz.”
3
6
“Kahramanının” kaybının ardından, her başarıyı bizzat yakalaması gerektiği kanısına kapılıyor ve ailesinden minimum yardım alma niyetini İstanbul Üniversitesi’ni kazanarak gerçeğe dönüştürüyor. Ama esas maksadı farklı; hedef tahtasının tepesine eğitimden ziyade oyunculuğu oturtuyor. Evini kiralıyor, hemen arkasından yolu menajeri ile kesişiyor ve anında sözleşme imzalanıyor. Jet hızıyla verdiği bu kararı, insan tahlili becerisi ile ilişkilendiriyor: “Aslında altıncı his demek daha uygun. Bugüne dek hiç beynimle bir yargıya varmadım. Çünkü eminim, kalbim beynimden kat kat zeki. O nedenle içimden geçeni dinlerim hep.” 4 yaşından beri şarkı söylemesine karşın dizi sektörüne yönelmesini ise şöyle yorumluyor: “Ailem bana hep ‘Çöpçü olmak istiyorsan çöpçü, mühendis olmak istiyorsan mühendis ol. Biz seni her koşulda seveceğiz’ dedi. Bu özgüvenle yetişince seçenekler A’dan Z’ye önüne seriliyor, biliyorsun ki hangi unvanla anılırsan anıl kabul göreceksin. Şarkı söylemek, yazmak, oyunculuk, dans etmek ve resim yapmak, benim nezdimde aynı icraatlar; hepsinde bir ruha bürünüyorsun. Ve kesinlikle altıncı hisle yapıldıkları kanaatindeyim. Benim beğendiğim müzik tarzının bu coğrafyada alkışlanması çok zor. O yüzden onu geri plana çektim. Yine de nihai hedefim, müzikal oyuncusu olmak.”
4
6