Bir süredir ‘Son Yaz’ dizisinin çekimleri için Çeşme’de. İstanbul’a dönüş yolunda olduğu bir gün, arabadayken görüntülü konuşma fırsatı yakalıyoruz. İçimden ‘Oynadığı dram filmlerindeki kadar sert mizaçlı mı yoksa komedi filmlerdeki gibi neşeli mi’ diye geçirirken karşımda kıpır kıpır bir adam buluyorum. 1.5 yaşındaki oğlunu anlatırken gözlerinin içi gülüyor, “Onu kendime benzetiyorum; tavırları, sıkılganlığı filan” diyor, Hazal Kaya’yla yaptığı evliliği ve aşklarını anlatırken de heyecanlanıyor. Ali Atay’la başlıyoruz sohbete...
Son Yaz'ın Savcı Selim'i Ali Atay: Adaletle Derdim Var
Son Yaz dizisi ile ekranlara geri dönen ve Hürriyet'ten Hakan Gence'ye konuşan oyuncu Ali Atay, samimi açıklamalarda bulundu.
1
15
Geçen hafta doğum gününü kutladın, 45 yaşına girdin. Nasıl hissediyorsun? Valla 25 yaşımda ne hissediyorsam aynı... Enerjin sönmediği sürece yaşın hiçbir önemi yok. Enerjin hep yüksek miydi? Enerjim yüksek mi, emin değilim. Benim galiba heyecanım yüksek. Heyecanlandığım şey hemen olsun diye sabırsızlanıyorum ya da “Olması için ne yapabilirim” telaşına düşüyorum.
2
15
Çok röportaj vermiyorsun. Hadi sohbete biraz geçmişten başlayalım. 1.5 yıl önce baba oldun, sana ödüller getiren ‘Nuh Tepesi’ de bir baba-oğul çatışmasını konu alıyor. Senin babanla ilişkin nasıldı peki? Babamı 16 yaşımdayken kaybettim.
3
15
Başın sağ olsun... Bu kaybın nedeni neydi? Kanser. Birtakım anılar hatırlayıp o anıları kendime göre değiştirdim diye tahmin ediyorum. Aklımda olan şeyleri eğdim, büktüm. O anlamda baba-oğul hikâyelerine hep hâkimdim. Bu kayıp hayatına nasıl yansıdı? Ölüm gerçeğiyle ilk defa ve çok sert biçimde karşılaştım. Bütün hayatımı sorguladım. Mesela işletme okuyacakken bir anda ait olduğum yerin orası olmadığı fikri kafama kazındı.
4
15