Yunus Emre: Senin gibi bir kardeşe ihtiyacım yok ama seninle 'haha hihi'lik dostluk lazım
Sercan: Dediklerinle yaptıkların bir olduğu zaman kardeşim olacaksın. O yüzden bu sondu. Seni burada yokmuş gibi davranacağım. O yüzden de ne bana bulaş ne de ben sana bulaşayım.
Yunus Emre: Hadi buradan uza, sus da otur oraya o zaman. Çerdi çöptü zamanında ayağa kaldırdık o yüzden böyle oldu.
Sercan: Bulaşma bana bak işine bitti son cümlemdi. Bir daha ne yaparsan yap sana dönersem namussuzum. O kadar söylüyorum. İstediğin şeyi söyle.
Yunus Emre: Sana Turabi gibi yapmak lazım. Sana çok iyi yapıyormuş.
Sercan: Sen Turabi abine git Amerika'ya git, ablan değil, Turabi'ye git.