John Mytton genç yaştan büyük miktarda para ve mülk mirasına konmuştu ve bu onun garipliğe eğilimini mümkün kılıyordu. Başlangıç olarak, o aşırı sarhoş olmayı ve gün içinde 6-8 arası şarap şişesi bitirmeyi seven biriydi. Ölene kadar o kadar içki içmişti ki, Mytton’ın bir arkadaşı hayatının son 12 yılını sarhoş olarak geçirdiğini iddia etti. Jack’in geçmişi politikayla uğraşan eski aristokratlara kadar dayanıyordu. Mytton aile geleneğini devam ettirmek istiyordu ve bunun için Tory MP’de kendine koltuk ayırtmak amacıyla seçmenlere 10 pound dağıtmıştı. Seçildikten sonra Mytton bir kez meclisin 30 dakikalık oturumunda bulunmuş, sıkıldığı için ayrılmış ve bir daha geri dönmemişti. Bu seçilmek için 10,000 pound ( şu anki değeriyle 1 milyon dolardan fazla) harcadıktan sonra gerçekleşti. Deli Jack’in iki garip hikayesini de burada anlatmakta fayda var. Bir tanesi hıçkırığını geçirmek için geceliğini yakması, diğeri ise kendi akşam yemeğine avcılık donanımı giyerek ve Nell isimli ayıya binerek gelmesi. Mytton aslında hırslı bir avcı olmasına rağmen ava çıplak gitmeyi tercih ediyordu, kış aylarında bile.
Tarihin en tuhaf insanları
Hepimizin tuhaf hareketleri vardır ve bunlar bizi ilgi çekici yapar. Şanslıyız, çünkü tarih bizi merak etmeye devam ettiren böyle insanlarla dolu.
1
6
Kamptan çıkarıldıktan sonra Deli Jack, Thorner’a bir teşekkür mektubu yazdı. Şans eseri o mektup Thorner’ın hayatını kurtardı. Savaş suçlusu olarak yargılanan Alman komutan, mektupta Churchill’ın gönüllü olarak savunması sayesinde temize çıktı. Eksantrik insanlar arasında belki de en garibi değildi ama onun farklılığı onu benzersiz bir subay yapmıştı.
2
6
Prodgers ismi bugünlerde anlamlı olmasa da 19. yüzyılda Londra’da taksicilere terör demekti. “Anne Prodgers” çığlıkları taksi şoförlerinin firar etmesine sebep oluyordu. Çünkü Bayan Giacometti Prodgers Viktoria aristokratıydı ve taksilerden gerçekten nefret ediyordu. Diğer tuhaf insanlar gibi onun gariplikleri de onu daha az sevilebilir yapıyordu. Kimse onun taksileri küçümseme sebebini çözemiyordu ama Bayan Prodgers mahkemeye gitmek için taksi kullanmaktan da zevk alıyordu. Bunu tüm Londra’nın ücret haritasını ezberleyip, ödemesi gereken paranın net miktarını hesaplayıp son kuruşuna kadar ödeyerek yapıyordu. Bayan Prodgers çoğu zaman taksileri tam ücret olmadan durduruyordu. Eğer taksilerden herhangi biri ekstra yol kat ederse onları mahkemeye veriyordu. 20 sene boyunca bu deliliği devam ettirdi ve 50’den fazla taksici kurbanı oldu. Beklendiği üzere bu tavır Prodgers’ı Viktorian Londra'sında ünlü yaptı. Taksiciler eğer onun geldiğini görürlerse birbirilerini uyarmak için ”Anne Prodgers” diye bağırıyorlardı. Gazetelerde karikatürleri yayınlanarak alay ediliyordu. Hakimler bile Bayan Rodgers’tan bıkmıştı ve kendi arabasını almasını öneriyorlardı çünkü buna imkanı da vardı. Şenlik ateşinde taksi şoförleri onun kuklasını yakıyorlardı. Hatta ölüm ilanında psikopat tavırlarından bile bahsedildi: “Bayan Giacometti Prodgers, Londra taksilerinin baş belası öldü.”
3
6
Eksantrik biri olmak her zaman kötü bir şey değildir. Aslında bazen tam tersi doğrudur. Deli Jack Churchill’i örnek verelim. İkinci Dünya Savaşı’nda İngiltere subayıydı ve silah olarak İskoç kılıcı kullanıyordu. Düşüncesine göre eğer herhangi bir subay olayın içine kılıçsız giriyorsa yanlış giyinmiştir. Churchill ilave olarak yay (kayıtlarda ok ve yayla savaşan en son savaşçı olduğu da düşünülüyor ) ve hatta yanında askerlerine ilham vermek için gayda götürüyordu. Nihayetinde Churchill Almanlar tarafından tehlikeli bir görev sırasında ele geçirildi. Düşman onun başbakanın yakını olduğunu zannederek canını bağışladı. Gerçek kimliği ortaya çıkınca ise Hitler öldürülmesini emretti. Neyse ki toplama kampının Alman komutanı Kaptan Hans Thorner bu konuda Hitler’e katılmayarak emrine karşı gelip Churchill’in hayatını kurtardı.
4
6