Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2017 yılı kadın raporunu açıkladı. Buna göre; kadınların istihdam oranı geçtiğimiz yıllardaki gibi erkeklerin yarısının altında kaldı. Öte yandan kadınların en çok hayatını kaybettiği hastalığın ne olduğu da belirlendi. İşte sonuçlar... Türkiye’de 2017 yılında, erkek nüfus 40 milyon 535 bin 135 kişi olurken kadın nüfus 40 milyon 275 bin 390 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle nüfusun yüzde 50,2’sini erkekler, yüzde 49,8’ini ise kadınlar oluşturdu. Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle 65 ve daha yukarı yaş grubunda kadınların lehine değişti. Bu yaş grubundaki nüfusun yüzde 44’ünü erkekler, yüzde 56’sını ise kadınlar oluşturdu.
Türk kadınları en çok bu hastalıktan ölüyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2017 yılı kadın raporunu açıkladı.
1
12
Hayat tabloları, 2016 sonuçlarına göre; doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıl oldu. Genel olarak kadınların erkeklerden daha uzun süre yaşadığı ve doğuşta beklenen yaşam süresi farkının 5,4 yıl olduğu görüldü. Türkiye’de 2016 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 88,9 iken bu oran erkeklerde yüzde 95,1, kadınlarda ise yüzde 82,8 oldu. Kız çocuklarının brüt okullaşma oranının, erkek çocuklarının brüt okullaşma oranına olan göreli büyüklüğünü ifade eden cinsiyet eşitliği endeks değeri, 1’e eşit ise kız ve erkek çocukları arasında eşitlik bulunduğu anlamına geliyor. Cinsiyet eşitliği endeks değerinin, 1’den küçük olması erkek çocukları lehine eşitsizlik, 1’den büyük olması ise kız çocukları lehine eşitsizlik olduğunu gösteriyor.
2
12
Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde; 2016 yılında ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,943 ve yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,964 oldu. Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibariyle incelendiğinde ise; yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü. Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde; 2016 yılında ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,943 ve yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,964 oldu. Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibariyle incelendiğinde ise; yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü.
3
12
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2016 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 46,3 olup bu oran erkeklerde yüzde 65,1, kadınlarda ise yüzde 28 oldu. Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 15,2, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 27,2, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 33,6, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 41,4 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 71,3 oldu.
4
12