Yeni finansal enstrümanın açıklanmasının ardından, Dolar ve Euro kurunda gerileme gözlemlendi. Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Profesörü Steve Hanke ise, bu sistemin Türkiye’nin ekonomik krizine çözüm getirmeyeceği ve yükün vergi mükellefleri üzerinde olacağı kanısında. Yeni finansal ürünün, biri genel kur diğeri de mevduatlara ilişkin gölge bir kur olmak üzere ikili bir sistem oluşturduğunu; görünen cephede düşük ya da sıfır faiz oranı ama perde arkasında faiz oranı olduğunu ve bu şekilde faiz oranının arka kapıdan devreye alındığını belirten Steve Hanke, kur korumalı mevduat sisteminin açıklanmasından bu yana Türk Lirası’nda bir miktar toparlanma olmuş olsa da enflasyonun hala çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Hanke, “Bu sistem lirayı korumuyor. Riskin yükünü de vergi mükellefleri sırtlanacak. Çünkü bu farkın ödenmesi için para ya Hazine’den ya da Merkez Bankası’ndan gelecek. Sonuç olarak Türk vatandaşları bunu ödeyecek. O nedenle Türk Lirası’nın ne kadar zayıf olacağına bağlı olarak bu büyük bir mali yük getirebilir” dedi.
Ünlü Ekonomist Hanke: Yeni Ekonomik Sistem Başarısız Olmaya Mahkum
Hükümetin attığı son adımları değerlendiren Johns Hopkins Üniversitesi Profesörü Steve Hanke, geçici bir rahatlama sağlasa da bu sistemin sürdürülebilir olmayacağı ve “yaraya bant yapıştırmaktan öteye gidemeyeceği” görüşünü belirtti.
1
6
1997’de para kurulu oluşturarak döviz krizini aşan Bulgaristan’da dönemin cumhurbaşkanı Petar Stoyanov’un danışmanı olan Steve Hanke, Türk Lirası’nın kendi para birimleri karşısında da değer kaybetmesinin ardından Bulgaristan vatandaşlarının alışveriş için Türkiye’ye akın ettiğini hatırlattı. Bulgaristan’daki gibi para kurulu oluşturulsa Türk Lirası’nın da ABD Doları kadar güçlü olacağını savunan Hanke, “İşleri kolayca düzeltmenin tek yolu bence bu. 1997’de reform yaptığımızda Bulgaristan’ın eski cumhurbaşkanı Stoyanov’un baş danışmanı olduğum için Bulgaristan’da çok tanıdığım var, onlarla sık sık da konuşuyorum. Hafta sonları Türkiye’de alışverişin tadını çıkarıyorlar. Neden? Çünkü Bulgar Levası Euro’nun bir kopyası ve onun kadar güçlü. Türk Lirası’na kıyasla da güçlü” dedi.
2
6
Türkiye’de Ocak ayının ilk haftasında enflasyon verileri açıklanacak. ABD Merkez Bankası’nın da (FED) 2022 yılı içinde üç kez faiz artırması bekleniyor. Ekonomi cephesindeki bu gelişmeler göz önüne alındığında, Türkiye ekonomisini önümüzdeki dönemde ne bekliyor? Hanke, “Kur Korumalı TL mevduatı” olarak adlandırılan finansal enstrümanın devreye girmesiyle bazı mevduatların ABD Doları’ndan TL’ye geçmesiyle geçici bir rahatlama olsa da bu rahatlamanın ne kadar süreceğinin kestirilemeyeceği görüşünde. Steve Hanke, “Başarısız olmaya mahkum bir sistem çünkü sürekli hazinenin ve vergi mükelleflerinin mevduat sahiplerini desteklemesi gerekecek” diyor. Bu planın sorunları çözmeye yetmeyeceğini belirten Hanke, bundan sonra döviz kuruna ilişkin beklentiler konusunda da, “Tahminde bulunmak zor ama genel olarak sorunların devam etmesini öngörüyorum. Yeni plan hiçbir şeyi çözmez. Ancak büyük bir yaranın üzerine yara bandı işlevi görür. Yara bandı çıktığında her şey bozulur. Genel olarak Türkiye üzerinde çok baskı olacağını ve belki de dövizde daha önce gördüğümüz şiddetli patlamaların olacağını düşünüyorum’’ dedi.
3
6
TÜSİAD 18 Aralık’ta yaptığı açıklamada hükümete “genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bir gün sonra TÜSİAD’a seslenerek “Sizin tek göreviniz var, yatırım üretim, istihdam ve büyüme. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını aramayın. Bizimle mücadele edemezsiniz” yanıtını verdi. Steve Hanke, “TÜSİAD gibi saygı gören bir derneğe ilişkin ilginç noktalardan biri, bardağı taşıran son damlaya yani Türk Lirası’ndaki son müthiş değer kaybına kadar nispeten sessiz kalmış olması. Yaşanan durum uluslararası açıdan olumsuz olarak görülüyor çünkü uluslararası şirketler TÜSİAD’a saygı duyuyor ve bence sonunda bir şey söylemiş olmaları ne söylediklerinden daha önemli” sözleriyle karşılıklı açıklamaları değerlendirdi.
4
6