'Bahtiyar Bahtıkara' filminde 'Pakize' karakterini canlandıran Yeşim Salkım, ilk kez bir komedi filmiyle izleyicinin karşısına çıkıyor. Önümüzdeki yıl Bağkur'dan emekli olacağını söyleyen ünlü oyuncu, Bodrum'a yerleşmeyi planlıyor. "Çok dibe vurdum, beş kuruşsuz kaldığım da oldu" diyen Salkım, yeni filmini ve gelecek planlarını GÜNAYDIN'dan Ömer Karahan'a anlattı...
Yeşim Salkım: Dibe vurdum, beş kuruşsuz kaldım
Yeşim Salkım kendisiyle ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı.
1
9
'Bahtiyar Bahtıkara' filmine nasıl dahil oldunuz? İlk kez komedi filminde oynayacağım için kabul ettim. Bana hep dram rolleri geldi ve içim çok sıkıldı. Kadir Çöpdemir ve oyuncu kadrosu, bir de filmde 70'lerdeki Yeşilçam tadının olması çok hoşuma gitti. Bence insanların çok özlediği bir şey bu. Saçma sapan komedilerin veya ağır dramların olduğu, hayatın gerçeğinin yüzünüze vurulduğu filmleri insanlar reddetmeye başladı. Bizimkisi, hareketli ve güzel bir film. Senaryoyu okuyunca çok beğendim, canlandırdığım 'Pakize' karakterini de sevdim. İsmi bile güzel geldi... İyi ki böyle bir projenin içinde olmuşum. Daha önce hiç komedi oynamadığım için tereddütüm vardı; nasıl olacak, insanlar ne düşünecek diye... Sonra ne düşünecekleri çok da umrumda değil dedim. (Gülüyor) Bu hayatta önemli olan, benim ne düşündüğüm...
2
9
Oyunculuk veya şarkıcılıktan hangisi ağır basıyor hayatınızda? Onu ayırt edemedim hiç... Bazıları şarkıcılık ağır geliyor diyebilir çünkü 16 yaşından beri şarkı söylüyorum. Bu işe böyle başladım. Konservatuvar mezunuyum, notayı tersten okurum! Nota okuyamayanlar bile 'Şarkı söylemekten keyif alıyorum' diyorsa, benim şarkıcılığı ikinci plana atmam zor. Bir de sahnedeyken, hep kendime şarkı söylerim ben. Anlatamadığım, söylemediğim bütün duygularımı, o şarkılarla öyle güzel anlatıyorum ki... Şarkıcılık benim için çok başka bir yerde. Oyunculuk ise duyguları ifade etme biçimim. İkisini ayırt etmiyorum.
3
9
Çok dobra bir tarafınız var. Bu yönünüz insanları korkutuyor mu? Sizin arkanızdan konuşup sonra ağzımı yüzümü kıvıracağıma, düşüncelerimi direkt yüzünüze söylerim. Ben Arnavut kızıyım; lafı ortaya koyarım, isteyen istediği kadarını alır. Hayatta saklanacağım, utanacağım hiçbir şeyim yok. Küçücük kızıma dahi, hayatımı tüm detaylarıyla anlatıyorum. Bana bir soru sorduğunda, cevap veremezsem "Bunu cevaplamadın, bana haksızlık ediyorsun" diyor. Her sektörde mesleğini o kadar çok ayağa düşürmüş insan var ki, artık birilerinin buna dur demesi lazım. Giritli bir anneanne ile büyüdüm. Şu an anneannem 95 yaşında ve hâlâ bana şunu söyler; "Seyrek git dostuna, kalksın ayak üstüne..." Bu bir saygıdır. Ülkemizin kaybettiği en önemli değer, saygı... Kimse birbirine saygı göstermiyor. Biz artık kendimizi tanımıyoruz.
4
9