"Hele bir madde vardı ki akıllara ziyan" diyerek 10. maddeye işaret eden Zeyrek, “500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde 80'den yüzde 90'a çıkartacak, asgari peşinatı yüzde 10'a düşüreceğiz" kararını, "müteahhit lobisi” diyerek eleştirdi.
Zeyrek'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Tam bir “koyun can derdinde kasap et derdinde” durumuydu.
Bir arkadaşım “Korona ile ne ilgisi var” diye sordu. Önce espri yaptım: “Sloganımız ‘evde kal' olduğuna göre evi olmayanları da ev sahibi etmek istiyorlar. ‘Ev al evde kal' yani”
Sonra “müteahhit lobisi” dedim. Gerçekten korona ile ev satışları arasında bağ kurup bu maddeyi listeye sokturacak bir “müteahhit zekası” var ülkemizde.
Bu açıdan, Erdoğan'ın belli sektörlerde muhtasar, KDV ve SGK primlerinin tahsilatının 6 ay ertelenmesiyle ilgili maddeyi okuduktan sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na bakarak “neşen yerinde” demesi de pek manidardı.
“İşletmeler kapanıyor, işsizlik cabası, millet eve ekmek götüremeyecek. Bunun nesine neşeleneyim” diyecek değildi ya Hisarcıklıoğlu! O da gülerek neşeli görünmeyi seçti.
Koronavirüs kimseye ayrımcılık yapmazken, ayrımcılık yapılarak o toplantıya çağrılmayan DİSK'in, KESK'in, TMMOB'un, Tabipler Birliği'nin neşesi yerinde olacak değildi ya!
Anlayacağınız, yüzbinlerce insan derdine derman beklerken, Erdoğan'ın paketi yine patronlara can suyu olmuştu.
Emekçilerin, garip gurabanın payına da “ev al evde kal” sloganı düşmüştü.
Sözcü