Amerika’nın kayıp kuşağının doğduğu 'büyük buhran’ zamanında dünyaya gelen Hefner 1926’da Chicago’da doğdu. Gençliğinin ilk yıllarını orduda geçirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında kendini masa başı bir işte bulsa da savaşın soğuk yüzünü iliklerine kadar hissetti. Kırmızı halılarla süslü Playboy yolculuğuna ordu içinde basılan askeri gazetenin editörü olarak başladı. Ordunun moralini yüksek tutmak için haberler yazıyordu.
Savaş bittikten sonra psikoloji eğitimine geri döndüğünde Amerika’nın daha muhafazakar bir topluma dönüşümüne tanıklık etti. O günleri şöyle anlatıyor: İkinci dünya savaşından sonra birinci dünya savaşından sonraki gibi bir parti çağı başlayacağını düşünüyorduk. Fakat mini etekler görmek yerine karşımızda büyük dertler bulduk. Toplum savaş sonrası kenetlenerek dış dünyaya düşmanlık beslemeye başlamış, cinsellik ve politik açıdan daha tutucu bir toplum olmuştu.
Soğuk Savaş’ın getirdiği bunaltıcı atmosferle Sovyetler Birliği ve Amerika karşılıklı nükleer şovlarını yaparken Hefner, Esquire dergisinde editörlük yapmaya başladı.
Kısa bir süre dergide editör olarak çalışan Hefner bu sırada kendi yayın organını kurmaya karar verdi. Başlangıç sermayesi 9 bin dolardı. Ve paranın büyük bir kısmını annesinden almıştı. Hefner o günleri şöyle anlatıyor: Playboy’u kurma fikri aklıma geldiği anda derginin çok tutacağını hissetmiştim. Annem dergiye hiç inanmadı. Nazlanarak para verdi. Dergiye inanmasa da oğluna inanıyordu.
Takvimler Aralık 1953’ü gösterdiğinde Playboy kapağında Marilyn Monroe’nun dönemin ABD’sinin ahlak sınırlarını zorlayacak ölçüde bir pozuyla bayilerde yerini aldı. Derginin ilk baskısı 53 binin üzerinde satarak piyasada hayli sükse yaptı.
Hefner Playboy’un ikinci sayısında kaleme aldığı bir yazıda insanların neden bu kadar kısa sürede yayını benimsediklerini şöyle kaleme aldı: Eğer 18 ve 80 yaş arasında bir erkekseniz Playboy sizin için bir şey ifade eder. Mizahı, gezmeyi, yemeyi, evinize güzel bir kadın davet edip onunla Picasso, Nietzsche, jazz ve seks hakkında konuşmak istiyorsanız Playboy sizin derginiz.
Hefner ABD’de özellikle cumhuriyetçi çevrelerden son derece ağır eleştiriler aldı. Dergisinin kapakları pornografik olmakla suçlandı. TIME dergisine verdiği röportajda bu eleştirilerin hiçbirine katılmadığını belirtiyor. Hefner, “Ben bu derginin başında oldukça bunu kabul edemem. Çıplak kadın resimleri basmanın neresi pornografi?
Eğer bir gün editöryel çizgimizden saparsak biteriz. Hoş ben hayatta oldukça bu mümkün değil. Playboy çıplak kadınların olduğu bir dergi değlidir. Playboy bir lifestyle dergidir. İçinde kültür, gurmelik ve pek çok şey vardır. Ama hayatın içinde seks de var. Evet seks de bu derginin bir unsuru” diyor.Hefner gibi etrafında güzel kadınlar olan bir adamın aşk hayatının da oldukça hızlı olduğu söylenebilir. Kaç kadınla birlikte olduğu sorulduğunda, “Oh! Tam rakamı nasıl bilebilirim. Ama 1000’nin üzerindedir” diyor ve evlilikleri boyunca eşlerine hep sadık olduğunu ekliyor(!)
Bugüne kadar üç evlilik yapan Hefner’ın 4 tane çocuğu var. Hefner’ın şimdiki eşi Playboy’un eski kapak güzellerinden Crystal Harris. Harris ile Hefner arasında 59 yaş var.
NE BU TAVŞAN?
Playboy diğer erkek dergilerinden farklı olarak ikonlaşmış tavşan logosu ile dikkat çekiyor. Derginin ilk sayılarında “tavşanı” göremiyorsunuz. Fakat derginin cinsellikle özdeşleşen yayın politikasından sonra cinsel hayatı hareketli olduğu fikrinden yola çıkarak derginin görsel yönetmeni Art Paul bir tavşan logosu öneriyor. Paul logonun hikayesini şöyle anlatıyor: Sembol olarak tavşanı seçtim çünkü esprili bir seks çağrışımı yapıyordu. Ona bir smokin giydirerek aynı zamanda klas durmasını sağladım. Öte yandan rakiplerimiz The New Yorker ve Esquire logo olarak erkek sembollerini kullanıyorlardı, tavşanın bizi farklı kılacağını düşündüm.
Paul logoyu yapmasının yarım saatini aldığını da ekliyor.
Susan E. Davis ve Margo DeMello’nun Stories Rabbits Tell: A Natural and Cultural History of a Misunderstood Creature isimli kitabında Playboy logosunun nasıl bir popüler kültür ikonu haline geldiği şöyle anlatılıyor: Modellikte yükselmek isteyen kızlar için o tavşan bir gurur kaynağı olmuştu. Playboy logosundan aksesuarlar kolyeler yok satıyordu. Tavşan çok doğru bir tercihti. 17. Yüzyıl Avrupa edebiyatından bu yana tavşan masumluk, güzellik ve şevhet gibi hisleri çağrıştırıyordu.
MALİKANE GİDİYOR
Playboy’da işler tıkırında gitmeye başlayınca Hefner Chigago’dan Los Angeles’a taşındı ve kendine büyük bir malikane satın aldı. Playboy Malikanesi olarak bilinen yapı uzun yıllar çılgın partilere ve 2000’li yıllarda ise reality show’lara ev sahipliği yaptı. Malikane’nin tapusu Playboy dergisinin üstüne ve malikane şimdi satılmak isteniyor.