“Kendi yönettiğim TRT de dahil olmak üzere iki yıldır ambargoluyum...” Kim söylüyor bunu; AKP kurucusu, kısa bir süre önceye kadar hükümet sözcüsü Bülent Arınç. Peki neden ambargolu? “Birilerine olan sevgisini kaybettiği ve konuşursa eleştireceği” nedeniyle... CNN Türk’teki söyleşisi sırasında “eğer test etmeye kalkarlarsa Abdullah Gül ile birlikte yeni bir oluşundan da söz eden” o idi. Bu oluşumun 1 Kasım sonrasında AKP içinde mi yoksa ayrı bir hareket mi olacağını göreceğiz.
Dün uzun bir süre AKP’ye yakın medyada çalışmış bir kaynağım ile konuşuyordum. Konumuz Arınç ve medya ambargosu idi. “Merak etme yakında ambargo ortadan kalkacak” dedi.
“Ne yani bir mucize olacak ve damadın Sabah’ı, Ethem Sancak’ın gazeteleri ya da Yeni Şafak, tabii a haber’den Kanal 24’e televizyonlar herkese eşit mi davranacak” diye sordum. Güldü; “tabii ki hayır ama yeni gazete çıkıyor” dedi. Anlattı:
“Biliyorsun AKP’deki rahatsızlar, Gül’e yakın olanlar yeni bir oluşumu konuşuyor. Parti içinde olmazsa dışında... Her oluşum her hareketin bir de ‘ambargo koymayacak’ medyaya ihtiyacı var...”
Sormayı sürdürdüm: “Peki kim kuruyor o medyayı?”
“Mustafa Karaalioğlu... Kasımın son haftasında, bir süredir internette ‘karar. com’ diye yayın yapan site aynı zamanda günlük gazete olarak da basılacak. Karaalioğlu patron oluyor yani... Kendi matbaasını bile kuracağı söyleniyor.”
Hayretim arttı bu kez: Yeni gazete yeni iş kapısı demek, bu iyi. Fakat gazete maliyetli bir iş, tek başına mı finanse edecek?
“Çok detay bilmiyorum. Belki bir finansör vardır. Ancak kesin bilgim olmadan bir şey söyleyemem.”
Aslında en kritik soru “finans kaynağı”... Herhalde şeffaflık adına bunun yanıtı verilir. Kaynağımdan kadro bilgisi de aldım. Çekirdek ekip 3 kişi. Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve Mehmet Ocaktan. Bu isimler Star Gazetesi’nden Ethem Sancak’ın patronluğu sırasında işten çıkarılmışlardı. Karaalioğlu NTV’de program yapıyor, Yusuf Ziya Cömert Yeni Şafak’ta yazıyor, Ocaktan ise karar.com’un genel yayın yönetmeni. İkinci halkada iki isim var: Vatan’da yazan İbrahim Kiras ile Elif Çakır. Onlar da ekipte. Bu isimler kesin. Abdülkadir Selvi ve Ali Bayramoğlu’nun da ismi geçiyor ama onlar henüz kesin değil.
Yukarıda saydıklarım; Tayyip Erdoğan ve etrafındaki ekiple her geçen gün mesafesi açılan ama AKP içindeki “rahatsızlarla” irtibatı kaybetmeyen isimler. Geçen günlerde Ocaktan’ın karar. com’da yazdığı bir yazı Erdoğan’a yakın kalemlerin uzun süre tepkisini çekti. O yazıda Ocaktan, ismini vermeden Erdoğan’ı şöyle eleştirmişti:
“Kabul edelim ki etrafta sınırsız lider yalakalığına soyunanların mebzul miktarda olduğu bir siyaset ortamında, vicdanlıların sesinin duyulması hiç de kolay bir iş değil... Ancak lider olabilmenin ve de lider kalabilmenin sırrı, etrafında siyaset erbabının çıkar çemberi oluşturduğu zor zamanlarda bile vicdanlı seslerin uyarılarını dikkate almakla mümkün olsa gerek...”
Yazıyı bitirirken birkaç hatırlatmada bulunmak gerekiyor. Karaalioğlu son dönemde daha merkeze yakın dursa da analizlerinde daha objektif olmaya çalışsa da bir dönem Erdoğan’ın sözünden çıkmayan bir isimdi. Yönettiği gazetelerdeki yazarların köşeleri yüzünden dönemin Başbakanı’ndan azar işitmiş, Star’da yöneticiyken reklamverenleri isim isim uyarmıştı: Tek tek üzerinde de çalışmanın zamanı geldi... Mesela neden, Yeni Türkiye’nin en çok kazanan Koç, Sabancı, P&G gibi çok değerli şirketleri hâlâ reklam bütçelerini bu ülkede hiçbir şey olmamış gibi dağıtmaya devam edebilmektedirler?
1 Kasım sonrası sadece siyasette değil medyada da dengeleri değiştirecek. Sektöre yeni girecek oyuncular bakalım nasıl bir fark yaratacak. Yeni oyuncu demişken. İki gazete daha yolda. Birisi bir zamanların iddialı gazetesi Yeni Yüzyıl. İsim hakkı Okay Gönensin’in elindeydi. Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu’na sattı. Topçuoğlu, yerel seçimlerde AKP’den Şişli belediye başkan aday adayı olmuştu. Gazete kasımın ilk haftasında piyasada.
Harun Simavi de internette diken. com.tr’den sonra günlük bir gazete için de kolları sıvadı. Sektör hareketlenecek...