Olcay Ünal Sert'in röportajı:
Çağdaş ozan İlhan İrem, dün akşam Zorlu PSM’de “Âşık Ruhlar” dediği sevenleri ile buluştu. . “Boşver Arkadaş”, “İşte Hayat”, “Konuşamıyorum” gibi unutulmaz şarkılarını seslendiren İlhan İrem, “44 yıl sonra şarkılarımın başkaları tarafından seslendirilme yasağını kaldırdım. Çünkü gençler ruhlarını, duygularını, aşklarını kaybetti. Bu sığlıkla sanatsal üretim vermeleri mümkün değil” dedi.
Kuliste olmazsa olmazlarınız var mı?
- İlhan İrem anlatımlarının hammaddesi huzurdur. Konsere iki saat kala ve sahneden indikten iki saat sonrasına kadar, tam konsantrasyon ve trans halinde olduğumdan, kulisimin tamamen dış seslerden arınmış ve huzur içinde olması gerekiyor.
Hansu Hanım ile uzun süredir devam eden mutlu bir birlikteliğiniz var. Sizin mutluluğunuzun sırrı nedir?
- Mutluluğun sırrı yok. Mutluluk vardır ve yoktur. Andır, gelir geçer. Beraberlikler özgür ve aydınlık yüreklerle, kültürle beslenir. Diğerine özveri gösterecek minicik bir boyut farkı bile olmamalı. Yalnızlığıma ve yürüyüşüme usulca eşlik edecek aydınlık kafalı insanlar dışındakilerle kaybedecek bir saniyem yok.
İlhan İrem: Gençler ruhlarını kaybetti
Şarkılarınız bir nevi terapi görevi görüyor deniyor, katılıyor musunuz? Sırrı nedir?
- Ruhunuzla üretirseniz, ruhlarını yitirmemişler sizi anlarlar. Ruhlarının taa derinlerinde hissederler.
DUYGUSAL ŞARKILAR BELLEKLERDE DAHA ÇOK KALIYOR
Slow şarkıların romantik yorumcusu olarak anılmak nasıl bir duygu? Şarkılarınızı gençlere açmanızın sebepleri neler?
- Yarım yüzyıla yaklaşan bir süredir, çok geniş bir skala içinde üretimler verdiğim halde, duygusal şarkılar belleklerde daha çok kalıyor herhalde. 44 yıl sonra şarkılarımın başkaları tarafından seslendirilme yasağını kaldırdım. Çünkü gençler ruhlarını, duygularını, aşklarını kaybetti. Bu sığlıkla sanatsal üretim vermeleri mümkün değil. Çöl ortamının biraz yeşermesine belki bu şekilde bir katkım olur diye düşündüm. Geriye hâlâ sanat adına çabalayan birileri kalmışsa...
Bir dönem Eurovision Şarkı Yarışması’na da katıldınız. Sertab Erener ile birincilik kazandıktan sonra, Can Bonomo ülkemizi temsil etti ve sonrasında Türkiye adil puan dağıtımı olmadığı gerekçesi ile yarışmalara katılmıyor. Eskiden de bu durum böyle değil miydi? Sizce yeniden katılmalı mı Türkiye?
- Gündem bu haldeyken, Eurovision sorusuna yanıt vermek anlamsız. Türkiye önce, Cumhuriyet Devrimlerinin ve Atatürk’ün fabrika ayarlarına dönüp, yeniden çağdaş dünyaya katılmalı. Bunun dışındaki her şey farkındalığını yitirmiş insanların boş konuşma balonları.
Dünya çıldırdı!
Hayranlarınız uzun süredir yeni bir albüm bekliyor. Stüdyoda olduğunuzu biliyorum. Ne tür şarkılar hazırlıyorsunuz? Klasikleşecek yeni slow şarkılar mı olacak, yoksa ilahilere devam mı?
- “Cennet İlahileri” albümünde yer alan şarkıların hiçbiri ilahi değildir. Yarım yüzyıldır sürekli devinim halindeki müziğimin o dönemde ulaştığı içsel boyutları olarak albüm, adının çağrıştırmaları dışında din olgusu ile tamamen ilgisizdir. En başından beri, her dönemde ve her yeni albümde yer alan şarkılar ‘içimdeki ruhani ayinlerin ulaştığı boyutların yansımasıdır.
Yeni Türkiye’de yaşananları nasıl buluyorsunuz? Dünyanın gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Dünya çıldırdı! Türkiye’de yaşananlar ve insanların ölümcül duyarsızlığı acı veriyor. Türkiye şuursuzluk çağına girdi. Gündeme bütün zamanlarımdan daha çok yabancılaştım. Artık tamamen şarkılarıma kapandım. Ayakta kalabilmiş birkaç güzel insanım ve nadir konserlerde hasret giderdiğimiz Âşık Ruhlar mutluluk ve yaratma gücü veriyor. Gerisi yok. Bitti!