Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davada, darbenin sivil yöneticilerinden Hakan çiçek'in çapraz sorgusu sona erdi.
Hürriyet'in haberine göre Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen davanın üçüncü celsesinde, savunmasını tamamlayan Çiçek'e mağdur ve sanık avukatları sorular yöneltti.
TBMM Avukatı Nurhan Özkaya'nın "Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü'ne 'taksiyle gittiğinizi' söylediniz. Taksiye ne kadar ödeme yaptınız?" sorusuna Çiçek, "Arabamı Yenimahalle'de okul inşaatının bulunduğu yerde otobana çıkış noktasına yakın bir yerde bıraktım. 100-120 lira verdiğimi hatırlıyorum." yanıtını verdi.
Bazı avukatlar, söz konusu mesafenin yaklaşık 70 kilometre olduğunu belirterek, taksi ücretinin 180 lirayı bulacağını söyledi.
"Akıncı'ya gitme nedeniniz nedir?" sorusu üzerine Çiçek, "Yanımda okuldaki arkadaşların ve benim kartlarım vardı, onları dağıtacaktım." dedi.
"Darbe girişiminin olduğu gün Akıncı Üssü'ne geleceğinizi, Pilot Binbaşı olan kardeşiniz Gökhan Çiçek'e söylediniz mi?" sorusunun yöneltildiği Çiçek, böyle bir diyaloğun geçmediğini söyledi. Hakan Çiçek, kardeşiyle ilgili bir soru üzerine, "Kardeşim yakalanması iki gün sonra. Emniyete gitmiş, alınmış, cezaevine konulmuş. Kardeşimin Akıncı'da olduğunu bilsem onu bulurdum, dışarı çıkardık, şu anda da burada olmazdım." ifadesini kullandı.
Mağdur avukatlarından Fatih Ünal'ın "Okul tanıtımlarına sık sık gider misiniz?" sorusuna Çiçek, sık sık gitmediği yanıtını verdi.
"Darbe girişimi gecesi telli bir duvarı aşarak çıktığınızı söylediniz. Atlarken üzerinizde kesilme veya sıyrık oldu mu?" sorusunu Çiçek, "Lojman bölgesinde beton bariyerlerin üzerindeki dikenli telden atladım. Duvar boyumdan uzundu. Atlarken ciddi bir yaralanma olmadı. Gidip orada keşif yapılabilir." diye yanıtladı.
Kısa sürede 60 milyonluk servet sorusuna şu yanıtı verdi...
MAHKEME BAŞKANI: BİZ ETKİLENMİYORUZ
Mağdur avukatlarından Nuray Baynazoğlu, Çiçek'in savunmasında "Akıncı Üssü'ne eski Kurmay Albay Ahmet Özçetin'in daveti üzerine gittiği"ni söylediğini anımsatarak, "Özçetin de ifadesinde 'Hakan Çiçek'i tanımam, olay günü beni aradığını hatırlamıyorum. 'Saat 20.30'da sosyal etkinlik var' diye davet etmedim. Bu şahsın, çocuklarımın okuduğu Anafartalar Okulu'nun sahibi olduğunu bilmiyorum' diyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusunu yöneltti. Çiçek, bu soruya savunmasında yanıt verdiğini söyleyerek, cevap vermedi.
Baynazoğlu'nun,"Ben örgüt mensubu olsaydım, darbe girişiminin gerçekleşeceği gece olaylarla hiç bağı olmayan bir kişiyi üsse davet edip, bütün programı bozma riskini göze almazdım. Ahmet Özçetin size niye Akıncı'ya davet etti?" sorusu üzerine Çiçek, darbenin gece 03.00 gibi planlandığının basında yazdığını, kendisinin 20.00-20.30 gibi çağrıldığını söyledi.
Hakan Çiçek, avukatların sorduğu bazı soruların salonu ve mahkeme heyetini etkileme amacı taşıdığını iddia etti. Buna karşılık Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Biz etkilenmiyoruz." karşılığını verdi.
Çiçek, bir soru üzerine, Ahmet Özçetin'in okulunda okuyan çocukları için herhangi bir burs vermediğini savundu.
"Akıncı Üssü'ndeki toplantıda tanıtım için dağıtmak üzere kaç kart götürdünüz?" sorusuna Çiçek, "Yanımda 15-20 kart vardı." yanıtını verdi. Müşteki avukatları, Jandarma tutanaklarına göre Çiçek'in üzerinden kart çıkmadığını ifade etti.
"FETÖ terör örgütünün lideri kimdir? Lanetliyor musunuz?" sorusu üzerine Çiçek, "Fetullah Gülen'dir, lanetliyorum." dedi.
"60 MİLYONLUK SERVET SORUSU"
Avukat Uğur Kızılca'nın "Pilot Binbaşı olan kardeşiniz Gökhan Çiçek'in o gece neden Akıncılar'da bulunduğunu biliyor musunuz? sorusuna Çiçek, "Niye gittiğini ifadesinden öğrendim. Helikopter pilotlarıyla gitmiş. Herhangi bir faaliyete katılmadığını, çekilip bir kenara oturduğunu biliyorum. Varsa bir suçu, cezasını çeksin." yanıtını verdi.
"Yakın akrabalarının FETÖ ile iltisaklı şirketlerde çalıştığının" hatırlatıldığı Çiçek, akrabalarıyla irtibatının zayıf olduğunu söyledi. Çiçek, eşinin bir dönem FETÖ ile irtibatlı bir okulda öğretmenlik yaptığını kaydetti.
Başbakanlık Avukatı İskender Minar'ın "Akıncı'da bulunduğunuz süre içinde camilerden selalar verildi. Bu selaları ve çağrılar duymadınız mı?" sorusuna Çiçek, "Duymadım" karşılığını verdi.
Avukat Ömer Oğur'un "Kısa sürede edindiği 60 milyonluk serveti" sorduğu Çiçek, ilk başlarda özel dersler verdiğini, sonrasında araba alıp sattığını, Vizyon A.Ş. isimli firmanın ortağı olduğunu, büyük firmalarda genel müdürlük yaptığını, Ümraniye'de bir restoran işlettiğini, okul yaptırmak için aldığı arsadan kazancının olduğunu anlattı. Çiçek, bankadan çektiği kredileri de okul yapımında kullandığını kaydetti.
Avukat Ahmet Zeki Kaplan'ın "Darbe girişimi gecesi yakalandığınızda üzerinizde 5 bin doların olduğunu söylüyorsunuz. Ancak jandarma kayıtlarına göre kartlığınızın içinde ayrıca bir 50 dolar bulunmuş. Bu 50 dolar neden ayrı bir şekilde kartlığınızda duruyordu? Bir anlamı mı var?" sorusu üzerine Çiçek, "Yıllardan beri kartlığımda duruyor bu 50 dolar. Hatırlamıyorum neden koyduğumu." dedi.
"FEM DERSHANESİNDE KANTİN İŞLETTİM"
AK Parti vekili avukat Muammer Cemaloğlu'nun, eşinin FETÖ yapılanmasına bağlı bir kurumda çalışmasına neden izin verdiği yönündeki sorusu üzerine Çiçek, "Evindeki aslana sahip çıkan bir erkek var mı burada? Eşim evime yakın bir yerde çalışmak istediği için ve çalışacağı yer kız şubesi olduğu için ben de o dönemde çalışmasına razı oldum. Gitti çalıştı." dedi.
Bazı şehit yakınlarının vekili Serkan Kılıçkaya'nın sorusu üzerine Çiçek, örgüte bağlı evlerde kalmadığını, basında cihangir'de örgüt evinde kaldığı yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
Çiçek, örgüte bağlı FEM Dershanesinin Altunizade şubesinde kantin işlettiğinin SGK kayıtlarıyla tespit edildiği hatırlatılarak, burada örgütün elebaşı Fetullah Gülen'i görüp görmediğinin sorulması üzerine, "Ben kantinciyim. Orada o şahsı hiç görmedim." dedi.
Fatih'te yine örgüte bağlı bir kurumda Gülen ile yakın bir yerde kaldığı yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine Çiçek, "Ben Fetullah Gülen denilen terör başını hiçbir zaman görmedim, bir araya gelmedim, yanında namaz kılmadım, arkasında saf tutmadım. Herhangi bir vaazı ya da nasihatini de dinlemedim, bu adamların sohbetlerine ne esnaf olarak ne öğrenci olarak katılmadım." dedi.
"Gülen'in sizin kantin işlettiğiniz yerde yaşadığını biliyor muydunuz?" sorusuna karşılık Çiçek, örgütün elebaşının kantin işlettiği yere gelip gittiğinin konuşulduğunu, ancak bu kişiyi canlı olarak hiç görmediğini öne sürdü.
"CIA MERKEZİNİN BURADA OLDUĞUNU DUYMUŞTUM"
Çiçek, bir avukatın, "Darbe gecesi uçan kurmay subayları siz mi seçtiniz?" sorusu üzerine, o gece uçan subaylardan hiçbirini tanımadığını, kimseye örgütsel anlamda abilik yapmadığını savundu. Çiçek, "Akıncı Üssü de başka üsler de dahil hiçbir hiçbir kurumda kurmay abiliği yapmadım. Sistem içinde böyle bir abi değilim. Kurmay abisi olsam ve sınav sorularını versem kendi kardeşimi de kurmay yapardım. O gece uçan subayları ben seçmedim, bu salon içindeki herhangi bir insanı da tanımıyorum." dedi.
Çiçek, soru üzerine, sermayesinin FETÖ ile ilgisinin bulunmadığını, mal varlığını çalışarak edindiğini öne sürdü.
Avukat Bülent Kaya'nın, Tuncay Güney ile tanışıp tanışmadığını sorduğu Çiçek, Güney'i tanımadığını söyledi. Çiçek, "Altunizade'deki okullara Amerikalıların gidip geldiğine tanık olmadığını" söyledi.
"Virginia'da ev tuttuğunuzu söylediniz. CIA merkezinin burada olduğunu biliyor musunuz?" sorusuna, "CIA merkezinin burada olduğunu duymuştum." karşılığını verdi.
Çapraz sorgunun ardından beyanı sorulan Çiçek'in avukatı Fatih Çetin, müvekkilinin tüm sorulara samimi şekilde cevap verdiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, avukat Çetin'in beyanından sonra duruşmaya ara verdi.