T24 Yazarı Gökçer Tahincioğlu görevden affını isteyen Tarım bakanı Bekir Pakdemir'in tartışmalarla dolu bakanlık süreciyle ilgili bir analiz yazdı.
O analizin bir bölümü şöyle:
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üretilen terminoloji doğrultusunda “görevden af” talebini kabul ettiği Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, özellikle geçtiğimiz yaz yaşanan ve tarihe geçen orman yangınları sırasında gündeme geldi. Ancak geçen yılın eylül ayından itibaren görevden alınacağı söylenen Pakdemirli ile ilgili rahatsızlıklar sadece orman yangınları sırasında yaşananlardan kaynaklanmıyor. Bakanlıkta yaşandığı ve Devlet Denetleme Kurulu’na kadar ulaştığı iddia edilen usulsüzlük iddiaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tasarruf talimatından hemen sonra gündeme gelen 7 makam odasının ve ikisi yolsuzluktan sabıkalı 49 danışmanının bulunduğuna yönelik iddialar, Türkiye’nin dört yanından gelen, tarım politikalarına yönelik şikayetler Pakdemirli’nin bakanlık macerasının sonunu getirdi.
Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girmesinin ardından 10 Temmuz 2018’de Tarım ve Orman Bakanlığı’na getirildi.
Yangınlar arttı, tedbirler yetersiz kaldı
Kamuoyu, geçtiğimiz yıl yaşanan ve yaz aylarını bütün Türkiye için kabusa çeviren orman yangınları devam ederken Pakdemirli ismini sıkça duydu.
Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, Pakdemirli’nin göreve geldiği 2018’de, Türkiye’de 2 bin 167 orman yangını çıktı. Bir yıl sonra rakam yüzde 56 artışla 3 bin 399’e yükseldi. Yangınların artmasına rağmen yangın yolları, su ikmal araçları ve yangın söndürme uçakları sayısında dikkati çeken bir artış olmaması, büyük eleştirilere yol açtı.
Ancak Pakdemirli ile ilgili en sert eleştiriler geçtiğimiz yıl yaşanan orman yangınları nedeniyle yapıldı. 28 Temmuz 2021'de Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan orman yangınlarında 8 kişi yaşamını yitirdi, yüzbinlerce hektar orman yandı. Kısa zaman içerisinde 49 ilde 299 orman yangını yaşandığı ve büyük bölümüne etkili müdahale edilemediği anlaşıldı.
Hurda denilen THK uçakları kullanıma hazır çıktı
15’i büyük yangın olarak nitelenen 299 orman yangını için yeterli yangın söndürme uçağı ve ekipmanının bulunmaması sürekli gündeme geldi. Gerekli tedbirlerin alındığını söyleyen Pakdemirli ise özellikle Türk Hava Kurumu’nun uzun süredir hangarda bekletilen, iktidarın THK’nın kimliği nedeniyle kullanımına sıcak bakmadığı öne sürülen uçaklarla ilgili açıklamaları nedeniyle eleştirildi.
Pakdemirli, THK’nin hangardaki uçakları için birçok kez açıklama yapmak zorunda kaldı. Pakdemirli, o dönemki açıklamalarından birinde, "Eksik müdahale yok. Coğrafyaya göre uçak değil helikopterlerin daha faydalı olacağı düşünülmüş, zamanla uçaklar filoya katılmış. THK ile sorunumuz yok, olmaz da. Bu uçak uçabilecek kapasitede değil, uçsa dahi performans verebilecek kapasitede yok" dedi.
Pakdemirli, bir başka açıklamasında ise THK uçakları için, “THK'nın elindeki uçaklar yorgun, motorları çalışmıyor. 4 milyon dolara filan olacak iş de değil olsa bile… O uçak full yakıt, 2,5 tondan fazla su atamıyor, ekonomik olması gerekiyor. Ben 10 -12 ton su atıyorum bir defada'' demişti. Pakdemirli, bir başka açıklamasında ise ''Vizontele'de vardı ya, kaputu açıyorlar, motor yok. Güvensiz, binmek isteyenler buyursun binsin'' açıklamasını yapmıştı.
Buna karşılık, THK Kayyum Heyeti Başkanvekili Abdullah Kaya, THK ile ilgili açıklama yaparken, kurumdaki 9 yangın söndürme uçağından üçünün büyük bakım ihtiyacı nedeniyle atıl durumda olduğunu, 6'sının ise yangınla mücadeleye katılabileceğini söyledi. Kaya, uçabilir durumdaki 6 uçaktan 4'ü için Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile anlaşma sağladıklarını bildirdi. Kaya “TUSAŞ, 4 uçağın revizyon malzemelerinin tedarikini ücretsiz olarak yapıyor. Yangın sezonuna yetişmek üzere 4 uçak hazır olacak. Geri kalan 2 uçak için de 2,5 milyon dolara ihtiyaç var, bunu da karşılarsak 6 uçak da sezona hazır hale gelecek'' dedi. Bu açıklama, THK uçaklarının o güne kadar neden hazırlanmadığı eleştirilerine yol açtı.