BBC Türkçe'nin haberine göre, savcılığın Halkbank’ın ABD’deki avukatlarına mahkeme celbi ilettiğini kaydeden Savcı Yardımcısı Michael Lockard, bankanın duruşmaya katılmayarak suçlamalardan kaçtığını ve mahkemeye itaatsizlik ettiğini söyledi.
Davaya bakan Yargıç Richard Berman bugünkü duruşmada, ABD’de iki yıldan uzun süre cezaevinde kaldıktan sonra Türkiye’ye dönen eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın Borsa İstanbul Genel Müdürü olması konusunda ise “Sanırım bu da finansal suçlar işlemiş birinin topluma entegre edilmesinin bir yolu” diye konuştu.
Yargıç Berman, bankaya iki hafta ek süre tanındığını açıkladı.
ABD’de adliye haberleri yapan Courthouse News’in muhabiri Adam Klasfeld, Halk Bankası’nın bugün ABD’de görülen duruşmaya avukat göndermeyerek katılmadığını yazdı.
Halkbank’ın ABD’deki avukatı Andrew Hruska, Pazartesi günkü mahkeme kayıtlarında, Halkbank adına celbi kabul etme veya duruşmaya katılma yetkisi olmadığını ifade etti.
Manhattan’daki federal savcılık, Halkbank’a karşı suçlamaları 16 Ekim’de gündeme getirdi. Halkbank, suçlamaları, Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarına karşı Washington’un yaptırımı olarak yorumladı.
Reuters haber ajansı konuyla ilgili haberinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Halkbank’a yöneltilen mesnetsiz suçlamaları reddettiğini belirterek Çavuşoğlu’nun, “ABD yasaları doğru biçimde uygulandığı takdirde ve yine siyasi saikler bir kenara bırakılması durumunda Halkbank yöneltilen birçok suçlamadan aklanacaktır” sözlerine yer verdi.
HALKBANK'A NE CEZA GELEBİLİR?
Bloomberg haber sitesi “U.S. Charges Against Turkish Lender Risks Hurting Other Banks” (Halkbank’a açılan ABD davası diğer bankaları da incitebilir) başlıklı incelemesinde Halkbank’a Manhattan’da (New York Eyaleti) açılan federal davanın diğer Türk bankalarının dış fonlama maliyetlerini de yükseltebileceği görüşünü öne sürdü. Ek olarak Bloomberg’in hukuk haberleri birimi de Halkbank’ın suçlu bulunması durumunda mahkemenin karar kılacağı mali ceza hakkında ürkütücü bir öngörüde bulundu.
Habere göre, Halbank Manhattan’da hakkında ileri sürülen İran yaptırımlarını delme ve para aklama suçlarını reddetti. Halkbank davası zaten Barış Pınarı, yaptırımlar ve Başkan Erdoğan’ın mal varlığına araştırma istenmesi gibi ihtilaflar yüzünden gerilen Türk-ABD ilişkilerini daha da tahrip edebilir.
Londra merkezli Wallbrook Advisory Ltd partneri Jonathan Friedman “Türkiye yüksek bir hukuki risk taşımaya başladı” yorumunu yaptı. “Türk bankaları açısından risk, böyle durumlarda global ticari bankaların hukuk birimlerinin banka bazında değil ülke bazında kredi limitleri saptamaları”. Yani, hukuki problem sadece Halkbank’a mahsus olsa da, X bankasının hukuk birimi sendikasyon ve tahvil birimlerine tüm Türk bankalarına açılan kredi limitini daraltmalarını önerebilir.
Habere göre, yabancı finansal yatırımcılar bu sene 2.2 dolar milyar değerinde TL cinsinden mali varlık satışı yaparken, TL de Gelişmekte Olan Piyasalar içinde Arjantin pezosundan sorna dolara karşı en kötü performans gösteren para birimi.
Bloomberg Intelligence’tan kıdemli hukuk uzmanı Elliott Stein “Eğer Türkiye Halkbank konusunda uzlaşmaya gitseydi, ödeyeceği tazminat bir kaç milyar dolar olarak kalabilirdi. Fakat, dava açıldıktan sonra ödenecek ceza veya tazminat 2014 davasında BNP Paribas’ın ödediği 8.9 doları milyarı aşabilir” yorumunda bulundu.
Türk bankaları önümüzdeki 12 ayda 83.7 milyar dolar dış borç ödemesi gerçekleştirecekler. Yine Friedman’a göre, Halkbank davası bu bankaların ödeyeceği dış borç faizlerini yükseltecek. Özellikle Ziraat ve Vakıfbank Halkbank davasından etkilenen bankalar olabilir.