Abone Ol

Abdulkadir Selvi'den şok AKP analizi: Büyük şehirlerden başlayarak bir dip dalga geliyor

"Eğitimli ve şehirli kesimlere yönelik yeni bir dilin oluşturulmasının üzerinde duruluyor"

Büyük şehirlerden bir dip dalga geliyor

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Türkiye'de parlamenter sistemi bitiren "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin  yüzde 48.82'ye "hayır" oyuna karşılık yüzde 51.18 "evet" oyuyla kabul edilmesinin, AKP'de bir "uyarı" olarak algılandığını savundu. İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır gibi büyük şehirlerde "hayır" oylarının "evet" oylarının önünde olduğunu hatırlatan Selvi, "Referandum sonuçları dikkatli bir şekilde analiz edildiği takdirde büyük şehirlerden başlayarak bir dip dalga geliyor" dedi. "Özal, 1989 yerel seçimlerinde büyük şehirleri kaybedince gerilemeye başladı. SHP ve Refah Partisi’nin yükselişi büyük şehirlerin kazanılmasıyla başladı" ifadesini kullanan Selvi, "Büyük şehirdeki sonuçlar, AK Parti’de, ‘erken uyarı’ olarak alındı. Eğitimli ve şehirli kesimlere yönelik yeni bir politik dilin oluşturulmasının üzerinde duruluyor" diye yazdı.

Abdulkadir Selvi'nin "AK Parti'de yeni dil, yeni politikalar olacak mı?" başlığıyla yayımlanan (19 Nisan 2017) yazısı şöyle.

Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş’in aralarında bulunduğu eski liderlerin siyasi yasaklarının kaldırılmasıyla ilgili referandum bıçak sırtı sonuçlanmıştı.

Evet oylarının oranı yüzde 50.16, hayır oylarının oranı ise 49.84’tü. Aradaki fark 75 bin 66 oydu.

Demirel yasakların kalkması için evet kampanyası yürütmüş, Başbakan Turgut Özal, hayırı savunmuş, ikisi arasında kıran kırana bir mücadele yaşanmıştı.

Referandumda yasaklar kıl payı kalkmıştı. Mehmet Keçeciler, ANAP’ta teşkilat başkanıydı. Gece 1.5-2 civarında Özal’ı aradı. “Teşkilattan neticeleri alıyorum. Bazı yerlerde hayırları evet yazmışlar, evetleri hayır yazmışlar. Toplama hataları yapılmış. Bunları topladım. Evetler 75 bin oyla önde görünüyor. Ama bizim tespitlerimize göre ise 75 bin fark eriyor, tam aksine hayırlar 40-50 bin öne geçiyor” dedi. Özal ilgiyle dinliyor, Keçeciler heyecanla anlatıyordu.

“Efendim, ben dosyamı hazırlayıp, yarın doğrudan YSK’ya gidip itiraz edeceğim” dedi. Özal o zaman biraz telaşlandı. “Aman hemen gitme. Yarın yanıma gel, konuşalım öyle git” dedi. Keçeciler dosyasını hazırladı, sabah Özal’ın yanına gitti. “Dosya tamam, YSK’ya itiraz edeceğim” dedi. Turgut Özal, “Mehmet, az bir evet çıkmasından memleketin menfaati var. Hayırları taşıyamayız. Yurtdışında aleyhimize olur. İtiraz etme” dedi.

Keçeciler itiraz etmedi, etse sonuç ne olurdu bilinmez ama tartışma yaşanmadan eski liderlerin yasağı kalktı. Referandumlarda kararlar kıl payı alınsa da sonuçları büyük oluyor. 75 bin 6 kişinin kararıyla kalkan yasakların içinden 1 cumhurbaşkanı, 3 başbakan çıktı. Demirel önce başbakan sonra cumhurbaşkanı oldu. Erbakan ve Ecevit başbakanlık yaptı.


ERDOĞAN GENEL BAŞKAN
AK Parti’nin önünde önce bir takvim var. Kesin sonuçlar açıklandıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan partiye üye olacak.

Ancak AK Parti kulislerine göre Erdoğan sadece partiye üye olmakla yetinmeyecek. Olağanüstü kongre toplanarak genel başkan seçilecek. Böylece 2002’de Erdoğan genel başkan, Abdullah Gül başbakan modelinde olduğu gibi, bir süre Erdoğan’ın genel başkan, Binali Yıldırım’ın başbakan olduğu süreç yaşanacak.

AK Parti referandumu kazandı ama bir de seçmenden uyarı aldı. Şimdi yeni bir yüzleşme ve yenilenme zamanı. Referandumdan sonra hızla normalleşme sürecine geçilmesi bekleniyordu. Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Yüzde 81.7 evet diyen Bayburt da yüzde 80.4 hayır diyen Tunceli de kazançlı çıkmıştır” sözleri bunu işaret ediyordu. Ancak normalleşme sürecinin kolay olmayacağı anlaşılıyor.

Referandum sonuçları dikkatli bir şekilde analiz edildiği takdirde büyük şehirlerden başlayarak bir dip dalga geliyor. Özal, 1989 yerel seçimlerinde büyük şehirleri kaybedince gerilemeye başladı. SHP ve Refah Partisi’nin yükselişi büyük şehirlerin kazanılmasıyla başladı. Büyük şehirdeki sonuçlar, AK Parti’de, ‘erken uyarı’ olarak alındı. Eğitimli ve şehirli kesimlere yönelik yeni bir politik dilin oluşturulmasının üzerinde duruluyor.


KÜRT SORUNUNA BAKIŞ
Önemli noktalardan biri de Kürt oyları. Referandum gecesinden bir anekdot aktarmak istiyorum.

MYK toplantısında, MHP ile ittifaka rağmen Kürtlerin desteğinin yüzde 10 oranında arttığı belirtilerek, “Bu durumda Kürt politikamız ne olacak? Bu mesajı dikkate alıp, sosyal ve sivil çözümü mü gündemimize alacağız yoksa mevcut uygulamaları mı güçlendirerek sürdüreceğiz?” sorusu gündeme geliyor.

Terörle mücadeleyi başarılı bir şekilde sürdüren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu söz alıyor. “Mevcut uygulamalar sayesinde bu artışı sağladık. Bunu sağlamlaştırarak sürdürmemiz lazım” diyor.

Bu durum Kürt sorununa yaklaşımın böyle devam edeceği anlamına mı geliyor yoksa yeni açılımlar söz konusu olacak mı?

AK Parti, tarihi bir karar anında. Yeni bir dil ve yeni politikalar üzerinde duruluyor.

Ama bu yönde bir gelişme olduğunu söylemek için henüz erken. Umutlu olmak ise zor.