Sultangazi’de kendisinden ayrılmak isteyen kız arkadaşını defalarca bıçaklayarak öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanıktan şikayetçi olduğunu belirten maktulün ağabeyi:
"Kız kardeşim katil Ali Ulupınar’dan kopmak istiyordu. Sürekli seni seviyorum, evlenmek istiyorum deyip peşini bırakmıyordu. Kız kardeşim o esnada, ‘abi yetiş beni öldürüyor’ dedi. Tartışma seslerini duydum. Biz indiğimizde katil kaçmıştı." dedi.
İstanbul Sultangazi’de 22 Temmuz 2019 tarihinde kız arkadaşı Gülen Pamukçu’yu defalarca bıçaklayarak öldüren sanık Ali Ulupınar hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı.
Davanın ilk duruşmasında ifade veren sanık Ulupınar, “Olay tarihinden 1,5-2 yıl kadar önce maktule ile Ankara’da bir kafede tanıştık. Aramızda ilişki başladı. Evlenmeyi düşünüyorduk. Olay tarihinde Ankara’ya para almak için gitmiştim. Gece geç saatte üzerimdeki anahtarla maktulenin kaldığı daireye gittim.
Kapıyı anahtarla açtım, evin içine girdiğimde yatak odasının kapısının kilitli olduğunu gördüm. Onu aradığımda telefonun sesi yatak odasından geliyordu. Aklıma park ettiğim aracın içindeki tekstil ürünlerinin çalınma ihtimali geldiği için tekrar evden çıktım. Eve geldiğimde bu kez önceden aramalarım nedeniyle uyanmış olacak ki maktuleyi karşımda gördüm” demişti.
“AYAKLARIMLA İTELEYİP EVDEN ÇIKTIM”
Gülen Pamukçu’nun kendisine küfür ettiğini belirten sanık, “Sonrasında mutfağa küfür ederek gidip ekmek bıçağını aldı. Bana saldırdı. Bu esnada sağ elim sargılıydı. Elindeki bıçakla çeneme vurmaya çalıştı. Çenemden yara aldım. Öyle olunca sol elimle bıçağı tutmaya çalıştım. İki parmağım yaralandı. Bu esnada korunmaya çalışırken maktule beni itekleyip yere düşürdü.
Maktulenin elindeki bıçağı almak için hamle yapıyordum. Bu arada boğuşuyoruz derken 2-3 dakika süren olay sırasında maktule benim üzerimdeyken ben kalktım. Ayaklarımla iteleyip kalktım ve evden çıktım. Ankara’ya doğru geri döndüm. Daha sonra yakınlarıma haber verdim. Onun yaralandığını anlamamıştım. Yerde kan izleri görmemiştim. Maktulenin öldüğünü sonradan öğrendim. Öğrendikten sonra da karakola gidip teslim oldum” ifadelerini kullanmıştı.
Sanık Ulupınar’ın yargılandığı davanın ikinci celsesi görüldü. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Ali Ulupınar ile Gülen Pamukçu’nun ağabeyi müşteki Bekir Pamukçu ve tarafların avukatları hazır bulundu.
“KARDEŞİM KANLAR İÇİNDE YERDEYDİ”
Gülen Pamukçu’nın ağabeyi Bekir Pamukçu şikayetçi olduğunu belirterek, “Huzurdaki sanık kardeşimle evlenmek isteyen kişiydi. Olay günü kardeşimin oturduğu bodrum katından sesler geldi. Kardeşim yardım istiyordu. Önce ‘ne yaptın kardeşime?’ diye bağırdım. Sanığın kardeşime bir şeyler yapmış olduğunu tahmin ettim. Kardeşimin kaldığı daireye gittim. Kanlar içinde yerdeydi. Kendinden geçmiş vaziyetteydi. Konuşacak halde değildi. Ambulans çağırdım. Bu esnada sanık beni arayarak kardeşimin durumunu sordu” dedi.
“KARDEŞİM DEFALARCA ŞİKAYETÇİ OLMASINA RAĞMEN TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞ”
Ölen kardeşinin sanıktan kurtulmak istediğini söyleyen ağabey Pamukçu, “Ankara’da yaşadıkları dönemde de kız kardeşimi binadan atmıştı. Kız kardeşimin omuriliği zarar görmüştü. Ancak tehditlerden dolayı ayrılamıyordu. Sanık kardeşimi bizimle ve küçük çocuğu ile tehdit ediyormuş. Bizlere zarar vereceğinden bahsediyormuş. Ayrıca kardeşim defalarca şikayetçi olmasına rağmen sanık hakkında takipsizlik kararı verilmiş. Unuttuğum bir şeyi eklemek istiyorum. Kardeşim sanık eve ilk geldiğinde polisi arıyor. Polis gelince sanık kaçıyor. Hatta gelen polis sıkıntı olması durumunda araması için kardeşime cep telefonu numarasını bırakıyor. Daha sonra sanık ikinci kez gelerek cinayeti işliyor” ifadelerini kullandı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz da şikayetçi olduklarını belirtti.
Sanığın olayda ellerini kullanamayacak durumda olduğunu belirten avukatı, “Ellerinden yaralı durumdadır. Buna ilişkin tedavi evrakları hastanededir. Bunun araştırılmasını istiyoruz. Suçta kullanılan bıçak üzerinde parmak izi araştırması yapılmasını istiyoruz. Ayrıca maktulün öldüğü an içmiş olduğu ilaç, uyuşturucu vs. maddelerin tespiti açısından ayrıntılı Adli Tıp Kurumu Raporu talebimiz de bulunmaktadır. Adli kontrol talebi ile tahliyesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
“KIZ KARDEŞİM ALİ ULUPINAR’DAN KOPMAK İSTİYORDU”
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Bekir Pamukçu, “Kardeşim kasıtlı olarak öldürüldü. Kardeşim daha 27 yaşındaydı, hayatının baharındaydı. Kız çocuğuyla yaşam mücadelesi veriyordu. Eşinden ayrılmıştı. Tek başına yaşıyordu. Kız kardeşim katil Ali Ulupınar’dan kopmak istiyordu. Sürekli seni seviyorum, evlenmek istiyorum deyip peşini bırakmıyordu. 2019 yılının Nisan ayında kız kardeşimi yanına çağırdı. Onu bir evde tutmuş. Kız kardeşim evden çıkıp gitmek istediğinde binadan aşağıya atmıştı. Kız kardeşim 45 gün tedavi gördü. Kız kardeşim düzelince Ali Ulupınar tekrardan yanına geldi” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIM KARDEŞİMİ KANLAR İÇİNDE GÖRDÜ”
Sözlerinin devamında Pamukçu, “Eşim ve çocuklarım da olay esnasında kız kardeşimi kanlar içerisinde yerde gördü. Ambulansa ben gittim. Acil müdahaleye aldılar. Sabah 07.30 civarında kız kardeşimin öldüğünü söylediler. Sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını istiyorum. Katile bağırdım. Kız kardeşim o esnada, ‘abi yetiş beni öldürüyor’ dedi. Tartışma seslerini duydum. Biz indiğimizde katil kaçmıştı. Olay yerine gelen polis, geldiğinde birisinin koşarak sokağın başından arabaya birisinin bindiğini söyledi” şeklinde konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 22 Temmuz 2019 tarihinde saat 05.00 sularında Sultançiftliği’nde bıçaklı yaralama olayının bildirilmesi üzerine ekiplerin olay yerine gittiği, yapılan incelemelerde Gülen Pamukçu’nun yoğun kan birikintisi içerisinde ve kesici delici alet olduğu düşünülen açık yaralar ile yattığının görüldüğü, derhal hastaneye sevk edildiği ancak aynı gün hayatını kaybettiği kaydedildi.
İddianamede, müşteki Bayram Pamukçu’nun maktul ile Ali Ulupınar’ın ilişkilerinin olduğunu, olay saatinde ‘ağabey yetiş yetiş’ diye bağırdığını duyması üzerine hemen aşağıya indiğini, kapı açık vaziyette kardeşini yatarken gördüğünü, maktulü öldüren kişinin Ali Ulupınar olduğunu beyan ettiği anlatıldı. Şüpheli Ali Ulupınar’ın maktulü öldürdüğünü söyleyerek kendi isteğiyle karakola teslim olduğunun belirtildiği iddianamede, toplanan suçta kullanılan bıçağın üstündeki kan lekelerinin maktule, kabzasındaki kan lekelerinin ise şüpheliye ait olduğu kaydedildi. İddianamede, şüphelinin ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması talep edildi.
iha