Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Fatih Altaylı, Acun Ilıcalı'nın kendisini aradığını ve "Bu çocukların kariyerleri boyunca hep arkadaştık ve hepsi Türkiye’nin en başarılı futbolcuları oldu. Niye tersini söylemiyorsun? Niye Acun’la beraber Arda ve Emre uluslararası futbolcu oldular, Acun onların kariyer yapmasına destek verdi demiyorsun. Demiyorsunuz. Ben senin tam aksini düşünüyorum. Bana teşekkür borçlu Türk futbolu diye düşünüyorum." dediğini aktardı.
İşte Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü:
"Akşam misafir gelecek.
Her zamanki gibi mutfağa dalmışım.
Bir yandan sos hazırlıyorum, bir yandan ördekleri konfi yapıyorum.
Ellerim, ne ellerimi dirseklerime kadar yağ içindeyim, telefonum çalmaya başladı.
Beni arayanlar genelde çok başarılı zamanlama yaparlar.
Ya böyle bir işle uğraşıyorumdur, ya da gayet namüsait bir durumdayımdır ki, telefonum çalar.
Otururken çaldığına hiç şahit olmadım.
Neyse uzatmayayım, arayan tanımadığım bir numara.
Açtım telefonu, “Fatih Abi, ben Acun...”
Yurt dışındaki futbolcularımız Acun’a takılınca kariyerleri tepe takla aşağı doğru gidiyor diye yazmıştım ya dün, onun için aramış.
Acun'u 90'ların başından beri tanırım.
“Abi Allahaşkına beni yıllardır tanırsın, herkesten daha iyi bilirsin, bir futbolcuya zarar verecek neyim var benim, içki içmem, gece hayatım yoktur, alemlere akmak gibi bir huyum yoktur. Niye benimle takılan futbolcunun futbol hayatı bitsin. Emre ile, Arda ile 19 yaşından beri beraber takılırız. Kötü futbolcu mu oldular yani.”
Güldüm.
“Sabahlara kadar playstation oynarsın. Zaten burdayken sorun yok. Yurt dışına gidince akılları sende kalıyor galiba.”
“Yapma abi, ne bende kalacak akılları. Ben Emre ile Emre 19 yaşındayken arkadaş oldum. Kariyeri aşağı mı gitti yoksa hep yukarı mı? Galatasaray, İnter, İspanya İngiltere, Fenerbahçe hep yukarı gitti. Her yerde başarılı oldu. Yaşı oldu 37 hala taş gibi oynuyor. Keza Arda. O da gencecikti arkadaş olduğumuzda. Galatasaray’da kaptan oldu, oradan Atletico Madrid. Atletico’yu ilk kez İspanya şampiyonu yapan kadronun orta sahası ona emanetti. Şampiyonlar Ligi finali oynadı. Daha ne yapacaktı. Haa Barcelona’da son sezonu kötü gitti ama herkesin kariyeri bir yerden sonra aşağı iner. Sonra yine çıkabilir. Abi Mesut’u bile bana bağlamışsın. Ben Mesut’la 5 yıldır arkadaşım. Benimle arkadaşken Almanya ile Dünya Şampiyonu oldu. Real’de oynadı, Arsenal’e geçti. Kötü bir kariyer mi bu?”
“Galiba seninle Türkiye’de çok eğleniyorlar. O yüzden de akılları Türkiye’de kalıyor. Sürekli buraya gelmek istiyorlar” dedim.
“Abi yapma, bu çocuklarla ilgili beni suçlamak değil, tam aksine bana madalya takmanız lazım. Bu çocukların kariyerleri boyunca hep arkadaştık ve hepsi Türkiye’nin en başarılı futbolcuları oldu. Niye tersini söylemiyorsun? Niye Acun’la beraber Arda ve Emre uluslararası futbolcu oldular, Acun onların kariyer yapmasına destek verdi demiyorsun. Demiyorsunuz. Ben senin tam aksini düşünüyorum. Bana teşekkür borçlu Türk futbolu diye düşünüyorum. Belki de katkım vardır bu arkadaşlarımın o noktalara gelmesinde. Tamam haklısın Mesut geçen sezonu iyi geçirmedi ama bak seneye nasıl oynayacak.. “
Bu anlattıklarını yazacağımı söyledim.
“Şunu da yaz abi, Almanya’da doğup büyümüş, daha önce kendimi Alman gibi hissediyorum diyen Mesut’un Türkiye’de yaşamak istemesine, Türklük duygularının artmasına, Almanların yaptığı haksızlığa tepki göstermesine katkım olduysa bu beni gururlandırır abi. Çok iyi yaptı Mesut. Hadsizlere haddini bildirdi” dedi.
Biraz da işlerinden bahsettik.
Yunanistan ve Meksika’daki işleri çok iyi gidiyormuş.
Şimdi ABD’de aldığı kanalı yükseltmeye başlamış.
Bu arada Fox da kendisiyle ortak bir şeyler yapmak istiyormuş."