Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP için 'kötü örülmüş bir duvar' nitelemesi yaparak, "Her bir taş, ‘Ben çekilirsem yıkımın sorumlusu ben olacağım’ diye duruyor. Bir tek taş sökülürse çöküş görülecek. AK Parti’de hâlâ vicdanlarına güvendiğim insanlar var. Sorumlu olur muyuz kaygısı var. Büyük kopuşu AK Parti tabanından ve orta kademe yöneticilerden bekliyorum. Eski ilçe başkanları, il başkanları. Orada artık sarsıntı hissediliyor. Statüye sahip olanlar ise hâlâ o cesur kararı alamıyorlar” düşüncesini dile getirdi. Davutoğlu, baskın seçim beklediğini söyledi.
“Anketlerde manipülasyon yapılıyor”
Davutoğlu, Medyascope'tan Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Partisinin ciddi baskılarla karşı karşıya olduğunu belirten Davutoğlu, anketlerde manipülasyon yapıldığını öne sürdü.
Davutoğlu, “Saygın kabul edilen anket şirketlerinde bile bütün liderlerin isimleri isimleri var, bizim ismimiz hariç. ‘Ülkeyi kim yönetsin istiyorsunuz?’ sorusu soruluyor. Hepsi var alfabetik sırayla, bir tek ben yokum. Herkesi yazacaksınız, sadece Ahmet Davutoğlu olmayacak. Bütün partileri yazacaksınız, sadece Gelecek Partisi olmayacak. Bunun izah edilir tarafı yok” diye konuştu.
“Nassı çiğneyen Erdoğan’ın kendisidir, kendi beceriksizliklerini örtmek istiyorlar”
Davutoğlu şunları kaydetti:
“Bu sistem tamamen bankaları tahkim eden ve zayıfa karşı onları güçlendiren bir sistem. Dünyanın en yüksek faizini Türkiye ödüyor. Nas’ı çiğneyen Sayın Erdoğan’ın kendisidir. Na’sın esas hükmünü, hedefini ihmal edip, görünen hükmüyle kendi hatalarını, cahilliklerini, beceriksizliklerini örtmeyi isteyen bir istismar var burada”
“Dolarla kutsanmış vaftiz edilmiş faiz”
“Son gelinen nokta son iki üç aydır bize şırınga edilen Çin modeli denen şeyin bir safsatadan ibaret olduğunu ve kendilerinin de bunu terk ettiğini gösteriyor. Ben buna ikinci bir isim buldum. Dolarla kutsanmış, vaftiz edilmiş faiz. ‘Hazine garantili faiz vereceğim size’ diyor. Sadece 350 bin kişi istifade edecek. Zaten elinde parası olanların parasına para katıyorsunuz. Bir işçinin, esnafın küçük gelirleriyle elde ettiğiniz vergileri topluyorsunuz ve 350 bin kişiye aktarıyorsunuz. Bunun adı faizciliğin daniskasıdır ve nassa aykırıdır.”
“Geçiş dönemi çok sert olacak”
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş tartışmalarıyla ilgili de konuşan Davutoğlu şunları söyledi:
“Öylesine sert bir geçiş dönemi olacak ki onu yönetecek dirayet, bilgi ve donanıma sahip bir cumhurbaşkanının tespit edilmesi ve bir ekiple bunun yürütülmesi lazım”
“Türkiye’yi suhuletle seçime götürmek istemeyen bir kesim var"
“Türkiye’yi suhuletle seçime götürmek istemeyen bir kesim var. Bir: Seçime suhuletle gitmeliyiz. İki: Seçimden sonra samimiyetle parlamenter sisteme geçmek istiyorsak ki istiyoruz, geçiş sürecini suhuletle yürütmek. Cumhurbaşkanlığına kim gelirse gelsin Türkiye’yi yeni sisteme taşımak. Üçüncü aşama: Türkiye’yi içinde bulunduğu girdaptan çıkarmak.”
“Baskın seçim bekliyorum”
“Baskın seçim bekliyorum. Birçok şey baskın seçim işaretlerini taşıyor. Dün yine Sayın Erdoğan ‘Nokta koyuyorum’ dedi. Bu bana 2018 seçimlerini hatırlattı. Bir iki hafta sonra Sayın Bahçeli ‘Seçime gidiyoruz’ dedi.
“Abdullah Gül ile cumhurbaşkanlığını konuşmadık”
Ruşen Çakır’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili sorusuna Ahmet Davutoğlu “Abdullah Gül ile cumhurbaşkanlığını konuşmadık. Herhangi bir isim üzerinden cumhurbaşkanlığı tartışması yapılmasını doğru bulmam. Sayın Gül ile dostluğumuz var. Bir süredir görüşme imkânı olmamıştı. Üç saate yakın bir görüşmede hem Türkiye’nin genel gidişatıyla ilgili kanaatlerimizi paylaştık, ekonomik durumu konuştuk” yanıtını verdi.
“Nureddin Nebati ekonomiyi yönetecek ehliyete sahip değil”
Nureddin Nebati‘nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasını değerlendiren Ahmet Davutoğlu, şunları dile getirdi:
“Herhangi bir kişiye saygısızlık yapmak aklımın ucundan geçmez. Nureddin Bey’in de yapacağı çok şey olabilir, o ayrı bir husus ama Türk ekonomisini yönetecek ve ekonominin ona teslim edileceği ehliyet ve liyakat unsurlarının hiçbirine sahip değildir. Kurumların bir anlamı kalmadı. Dolayısıyla şu anda Sayın Nebati’nin varlığıyla yokluğu arasında bir fark yok çünkü nihayetinde cumhurbaşkanı karar verecek.”
“Milli Eğitim Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Maliye Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Şimdi cumhurbaşkanı her bir bakanın altına doğrudan kendisinin atadığı mayınları yerleştiriyor. Aslında bu bakana güvensizliktir”
Bakan yardımcılarının bakanları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikayet ettiğini söyleyen Davutoğlu, bunu “kayyumluk benzeri bir durum” olarak nitelendirdi.
“Lütfi Elvan, Nureddin Nebati Berat Albayrak’tan talimat aldığı için ayrıldı”
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan‘ın görevden ayrılma sürecini hatırlatan Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
“Lütfi Bey’in ayrılmasındaki faktör Nureddin Nebati, Berat Albayrak’tan talimat alıyordu veya onunla irtibatlıydı. Yani bir bakan var, bir de görünmeyen otorite var.”
“28 Şubatçılar AKP’yi savunuyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresindeki kadroyu da eleştiren Davutoğlu, şunları söyledi:
“Beştepe’deki cumhurbaşkanının etrafına çöreklenmiş çekirdek kadronun geçmişte verdiği oylar tespit edilse AK Parti’nin oy oranı yüzde 10 ila 20 çıkar. Eski TKP’liler, eski Mao’cular, Soros’tan doğrudan fonlanmış olanlar, Pelikan’la irtibatlı olanlar, geçmişte FETÖ’yü açıktan övenler, FETÖ’nün yapılarında görev almış olanlar dahil olmak üzere. 28 Şubatçılar AK Parti’yi savunuyor. 28 Şubat’ta muhbirlik yapan adam AK Parti’yi savunuyor.”
“Bütün o demokratikleşmenin yaşandığı 2004-2006 dönemi Erdoğan dönemiyse, bu dönem Erdoğan dönemi değil. Bu otoriter dönem kapanacak.”