Cavit Çağlar'a kanal yayına girmeden önce köşesinden açık mektup yazdığını belirten Hakan, "Çok üzüldüm.Cavit Bey için değil. Çünkü ona demiştim ben yaşayabileceklerini. Ben asıl o televizyonda çalışan arkadaşlarım için üzüldüm. Umarım onlara yeni bir kapı açılır." görüşünü savundu.
Hakan, "Televizyonculuk işine giriyordu Cavit Çağlar.Daha girmeden de bin türlü tartışmanın göbeğinde kalmıştı. Tam o sırada kendisine bir açık mektup yazmıştım.
Şöyle demiştim mektubumda: 'Sevgili Cavit Çağlar Bey...Dertsiz, tasasız, gamsız, kasavetsiz günler geçiriyordun, ne güzel! Yazları Bodrum’da, kışları İstanbul’da günde 15 bin adımı geçen yürüyüşler yaptığın ve yürüyüşlerinden elde ettiğin rakamları dostlarınla iftiharla paylaştığın harika günler. Borçlarını falan ödemiş, sonsuz rahatlamış, işine gücüne bakıyordun. Yahu Cavit Bey, nereden çıktı bu haber kanalı kurma işi?
Bak, daha başlamadan, şimdiden bin türlü dedikodunun tam göbeğindesin. ‘Tarafsız olacağım’ diyorsun, ‘Taraflı olacağını ilan etti’ diyorlar. ‘İmamoğlu’yla bir ilgim yok’ diyorsun, ‘Kesin İmamoğlu var arkasında’ diyorlar. ‘Muhaliflik yapmayacağım’ diyorsun, ‘Nevşin ne alaka o zaman’ diyorlar. Diyorlar da diyorlar.
Diyecekler de diyecekler. Cavit Bey, seni pek severim bilirsin. Ama günü zamanı geldiğinde... ‘Nereden girdim ben bu işe’ diye dertlenecek birini aradığın zaman sakın bana gelme... Çünkü sana ‘Girerken bana mı sordun?’ derim. Seni pek sevsem de bunu derim. Ona göre." ifadesini kullandı.
Hakan yazısında, "Son gelen haberlere göre Cavit Bey, pes etmiş. Bırakmış bu işi. Kapatıyormuş televizyonu. Bir ay bile dayanamamış. Bin türlü dedikodu var medya piyasasında bu kapanmayla ilgili. Kimi öyle diyor, kimi böyle diyor.Çok üzüldüm.Cavit Bey için değil.
Çünkü ona demiştim ben yaşayabileceklerini.Ben asıl o televizyonda çalışan arkadaşlarım için üzüldüm. Umarım onlara yeni bir kapı açılır." düşüncesini dile getirdi.