Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu ise bu karara itiraz ederek “Bu hastalığın testleri Aile Sağlık Merkezlerinde yapılamayacağı gibi ihtiyaç duyulan hiç bir ilaç ve ekipman da Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanmamaktadır” dedi. Ayrıca bu durumun ASM'lere giden yaşlı, hamile ve çocuk hastalar için de risk yaratacağı açıklaması yapıldı. İSTAHED Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Tamur ise konu ile ilgili bir öneri sundu.
Sağlık Bakanlığı’ndan son 14 gününü, riskli sayılan Çin, İran, İtalya, Güney Kore ve Irak’ta geçiren öğrenci ve çalışanların pasaportları ile aile hekimlerine başvurmalarına yönelik kararına tepki gelmeye devam ediyor.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), bu kararın halk sağlığını tehlikeye atacağını vurgularken, virüsün sağlıklı bireylere bulaşma sıklığında artışa neden olacağına vurgu yapıyor.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Özlem Sezen, konu ile ilgili şu noktalara değindi:
* Aile sağlığı merkezlerinde gebe, yaşlı ve çocuklara aşıların yapıldığını, okul çağı çocuklara yönelik izlemlerin sürdüğünü belirten Sezen, Yurtdışından gelen ve potansiyel olarak da riskli görülen kişilerin aile sağlığı merkezlerine belge için gelmeleri buralarda bulunan herkese hastalığın bulaşması ve buradan da tüm ülkeye yayılma riskini artırıyor diye konuştu.
“ELİMİZDE TANI KİTİ YOK”
* Aile hekimlerinin elinde koronavirüsü ortaya çıkaracak bir “tanı kiti” bulunmadığını, hastalığın kendilerine bulaşmasını önleyecek koruma malzemelerinin de bakanlık tarafından kendilerine verilmediğini belirten Dr. Sezen, “Şu anda mevsimsel gripler dönemindeyiz.
* Öksürük, hapşırık, burun akıntısı gibi belirtiler koronavirüsle çok benzer. Elimizdeki imkanlarla sıradan griple ayırmamız ve tanısını koymamız imkansız. İzin belgesi için gelenler muayene için bekleyen bir bebeğin, gebe bir annenin ya da kronik hastanın yanında hapşıracak, öksürecek herkesi riske atacak” uyarısında bulundu.
“RİSK ARTAR”
TÜDEF Gıda ve Sağlık Komisyonu Başkanı Sinan Vargı da yurtdışından gelenlerin sağlık ocaklarına yönlendirilmesi halinde hastalığın herkese bulaşarak yaygınlaşacağını, ilaç yazdırmaya giden hastaların virüs kapıp evlerine döneceğini savundu.
* Başta sağlık ocağı hekimlerimizi ve sağlık ocağına ilaç yazdırmaya, muayene olmaya giden çocuk ve kronik rahatsızlığı olan bir çok kişiye koronavirüs bulaşma riski ortaya çıkıyor. Bu karar virüsün bir anda yayılmasına neden olacaktır” dedi.
PASAPORT KONTROLÜ HEKİMLERİN İŞİ DEĞİL
İSTAHED (İstanbul Aile Hekimleri Derneği) Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Tamur da rapor konusunda itirazları olduğunu söyledi ve bir öneri sundu:
“* Bu kadar önlem almışken eğer bir vaka dahi ülkemize gelirse bu kişi istirahate ihtiyaç duyarsa evinden çıkacak, minibüse binecek, aile sağlığı merkezine ya da bir hastaneye gidecek, bu hastanede sıra bekleyecek, bu sırada öksürecek, daha sonra içeriye girecek bizimle muhattap olacak ve daha sonra evine gidecek biz de ona 14 gün rapor vereceğiz.
Tek hekim olduğumuz için de 14 gün veremeyeceğiz ya 7 gün vereceğiz ya da 10 gün vereceğiz. Geriye kalan 4 gün ya da 7 gün için ikinci kez bunları yapacak.
Bu hastalığın yayılmasını kendi elimizle artırmış oluruz. Ben koronavirüs kurumunun tekrar bu konuyu görüşmesini istiyorum.
* Yapılacak şey basit. Zaten ‘pasaporta bakılarak rapor verin’ denildi. Pasaporta bakıp bu kişinin yurt dışından geldiğini tespit etmek bir hekimin işi değildir.
Bu gümrük kapılarında gümrük memuru tarafından matbu bir evrakla çok rahat yapılabilecek bir şeydir.”
İşte Tamur’un açıklamaları