* Uzun süredir sahnelerdeydiniz ama ama single yeni geldi.
- Son beş senedir profesyonel olarak bu işi yapıyorum. Zaten çocukluğumdan bu yana da hayalim şarkı söylemekti. Neden bu hayali erteleyip duruyorum diye sordum kendime. 33 yaşındaydım sonuçta...
* Sonra?
- Sonrası, “Ben bunu yapacağım” deyip kendimi attım sahneye. Hangi şarkıları seviyorsam repertuvarıma onları aldım. Hep caz müzisyenleriyle çalıştım ama aslında caz şarkıcısı değilim.
* Ve sonunda beklenen single geldi...
- Açıkçası albüm yapayım, şarkı çıkarayım noktasında değildim. Sahnede şarkı söylüyor olmayı çok seviyorum.
* Neden single için bu kadar beklediniz?
- Özgüven tecrübeyle kazanılıyor. İlk sahneye çıktığım gün bugünkü kadar kendine güvenli değildim. Her şeyin bir zamanı var, geç diye bir şey yok. Bence şu an tam zamanı.
ŞARKININ KAYDINI 2 SAATTE BİTİRDİK
* Şarkı üzerinize dikilmiş gibi.
- Aynen öyle oldu. Geçtiğimiz yaz Alaçatı’da sahne alıyordum, Erkin Arslan benim o mekanda çıktığımı bilmeden gelmiş. “Sen şarkı mı söylüyorsun, çok iyi” dedi. Ertesi hafta bir daha izlemeye geldi. Üçüncü hafta geldiğinde “Senin bir şarkın olması gerektiğini düşündüm ve böyle bir şey yaptım” dedi, telefonu kulağıma yaklaştırıp dinletti. Bunun bir demosunu alalım dönünce dedik. Söyledikçe daha çok sevdim. Anladım ki benim için tam zamanı. Bakalım hayat bundan sonra beni nereye götürecek.
* Bu şarkıda kimlerle çalıştınız?
- Söz, müzik ve aranje Erkin Arslan’a ait. Erdem Sökmen gitar, Nedim Ruacan davul, Volkan Ülsever kontrbas, İstanbul Strings de yaylıları çaldı. İki saatte kaydı bitirdik.
* Hedef ne?
- Belli bir hedef kitlem var, o insanlar beni tanısınlar, bilsinler yeter...
HÂLÂ ESKİ ŞARKICILARI DİNLİYOR, ONLARI SEVİYORUM
* Türkçe sözlü hafif batı müziği yapıyorsunuz. Siz modern olmakla birlikte geçmişe bağlı biri gibi görünüyorsunuz...
- Biraz öyle bir durum var. Giyimimden kuşamımdan da bu anlaşılıyor. Mümkün olduğunca sade olmaya çalışıyorum. Hayatımın her alanında peşinden koştuğum şey bu... Beni böylesi memnun ediyor. Süs ve kaosla mutlu olamam. Sanırım babamdan gelen bir müzik alışkanlığım var. O tarzı sevmişim. Hâlâ eski şarkıcıları dinliyor, onları seviyorum. Günümüzde yapılan işler arasında da eskiyi çağrıştıranları seviyorum.
* Neco’nun kızı olmak, müzik çalışmaları anlamında üzerinizde baskı yaratıyor mu? Bu yüzden mi şarkı söylemeye bu kadar geç başladınız yoksa?
- Aslında bunun birkaç sebebi var. Birincisi, ailem beni kasti olarak bu işten uzak tutmaya çalıştı senelerce. Bende de karakter olarak herkesi memnun etme durumu vardı. 5-6 sene öncesine kadar hep benden bekleneni yaptım. Diğer bir deyişle, başka insanların hayatlarını yaşadım. Gerçekten mutluluk peşindeysen bir yerde bunun doğru yol olmadığını görüyorsun. Ben ne yapmak istiyorum, onu sorman lazım kendine... Genele hitap eden, popüler bir tarzım yok. Bir bakıma daha kolaylaştırıyor bu durum işimi. Çünkü artık neyi sevdiğimi ve istediğimi biliyorum. Kafam daha az karışık.
İlk şarkı söylemeye başladığınızda ne tepki verdi aileniz?
- Şarkı söylemeye karar verdiğimde, bir süre kimseye bir şey söylemedim.
* Neden?
- Bu işe kalkıştım ama ne kadar yaparım, olur mu olmaz mı bilmiyordum. Tek başıma yol almak istedim. Sonra sahnelere adım atınca şaşırdılar, “Bu kız ne yapıyor” dediler. Kararımda emin miyim ve ne olursa olsun bu yolda devam edecek miyim anlamak için beni kendi halime bıraktılar. En azından kimse “Hayır, bu işi yapamazsın” demedi. Düşe kalka, hatalar yapa yapa ilerledim. Bu da benim tercihimdi.
* Single’a tepkileri nasıl oldu?
- Annem dinledikten sonra mesaj attı “Seninle gurur duyuyorum” diye. Babamla henüz denk gelemedik. Mail’le gönderip dinlemesini istemedim. Tepkilerini yüz yüzeyken almak istiyorum çünkü. Bodrum’a gidince dinleteceğim.