Eski Başbakan Danışmanı ve Karar yazarı Akif Beki, Merkez Bankası'nın doların TL karşısında yükselişini durdurmak için faizleri son 5 yılın en yüksek seviyeye çıkartmasını tiye alarak "İster inanın ister inanmayın, Gezi olaylarından beri güçlü Türkiye’yi istemeyenlere çalışan ‘faiz lobisi’, bu yıl açıkça güçlü Türkiye için çalışmaya başladı." dedi. Artan faizlere karşın ekonomide büyüme sağlanmasıyla ilgili olarak da "Demek ki düşmanken bize dost oldu ‘faiz lobisi’. Artık Türkiye’ye kaybettirerek kazanmaktan vazgeçti, Türkiye’yle birlikte kazanmak, birlikte büyümek istiyor. ‘Faiz lobisi’yle kazan-kazan olayına girdik madem, ne diyelim, darısı diğer şer lobilerinin başına" dedi.
Akif Beki'nin "Hey gidi 'faiz lobisi" başlığıyla yayımlanan (14 Eylül 2017) yazısı şöyle:
Son bir yıldır taraf değiştirdi, sinsice karıştırıp çökertemediği Türkiye’nin artık ekonomik büyümesine hizmet ediyor.
İster inanın ister inanmayın, Gezi olaylarından beri güçlü Türkiye’yi istemeyenlere çalışan ‘faiz lobisi’, bu yıl açıkça güçlü Türkiye için çalışmaya başladı.
Ben demiyorum, göstere göstere rakamlar söylüyor. O rakamları yorumlayan ekonomi yazarları söylüyor.
Sene başında, ‘faiz lobisi’yle mücadelenin başkahramanlığına soyunan bir gazetede görünce gözlerime inanamamıştım. İlk kez hayırla anıyorlardı faiz artışını.
Merkez Bankası’nın TL faizini arttırarak kur oyununu bozduğunu, faiz silahıyla dolar lobisini perişan ettiğini, faiz sillesiyle döviz lobisini tekme tokat dağıttığını, faiz oranlarıyla oynayarak kaos planlarını çok pis bozguna uğrattığını filan yazıyorlardı.
Günah keçisi miydin sen?
‘Faiz lobisi’ bir sabah buharlaşıp gitmiş, yerine başka bir kaos lobisi gelmişti.
Bütün kötülüklerin yeni anası, şerlilerin en şerlisi artık ‘döviz lobisi’ olmuştu.
Lobiler yer değiştirse de günah keçisi kadrosu sabit tutuluyor ve boş bırakılmıyordu, mutlaka bir lobiyle dolduruluyordu.
Fakat...
Türkiye’nin yükselişini çekemeyen hazımsız düşmanların emrindeyken, paramıza çelme takmak için pusuya yatmış yemedik herze bırakmazken...Ne olmuştu da havlu atmış, ekonomik bağımsızlık savaşında bizim tarafa geçmişti ‘faiz lobisi’?
Merkez’in TL faizlerini yukarı doğru kımıldatarak dolardaki dalgalanmayı kontrol altına aldığı, milli paramıza yönelik emperyalist saldırıyı bu hamleyle püskürttüğü doğruydu.
Faiz müdahalesi, liradaki kan kaybını durdurmuştu. Nesnel gerçek buydu bu olmasına da... ‘Faiz lobisi’nin bu işten çıkarı neydi?
Kısacası, anlamlandırmakta güçlük çektiğim için şüpheyle yaklaşmıştım.
Ama dün itibariyle kafamdaki bütün soru işaretleri silindi.
Faizle büyüme atbaşıymış
Uğur Gürses, Hürriyet’teki köşesinde benim gibi şüphecileri de ‘faiz lobisi’nin iyiliğine ikna etti.
TÜİK’in büyüme rakamları açıklanmıştı.
İşte bu verilere bakınca ilk aklına geleni şöyle yazdı Uğur Gürses: “Malum, Ocak ayı ortasında Merkez Bankası faizleri yükseltmişti. Madem yüksek faiz büyümeye engel, nasıl oldu da bu kadar yüksek faize karşın hem birinci, hem de ikinci çeyrekte yüzde 5 büyüme sağlanabildi?..”
Merkez Bankası son 5 yılın en yüksek faizini uygulamış, geçen yılın aynı dönemine göre 3 puana varan artış sözkonusu. Ve kaderin cilvesine bakın ki, geçen yılın aynı çeyreklerine göre büyüme rakamları da artmış.
Yani faiz büyüdükçe ekonomi de büyüyor, ‘faiz lobisi’ palazlandıkça Türkiye de kazanıyor tablosu ortaya çıkmış.
Gürses, “Hani yüksek faiz yüksek büyümeye engeldi, bak değilmiş” demeye getiriyor.
Amacı, ‘faiz lobisi’ tezlerini gerçek hayat verileriyle çürütmek. Ya da zaten en baştan kullanışlı ama çürük olduklarını göstermek.
Ben ise dolar terörünün önlenmesinde ne tür yararlılıklar sergilediğine dair hikayenin doğrulanması olarak okuyorum bunu.
Demek ki düşmanken bize dost oldu ‘faiz lobisi’. Artık Türkiye’ye kaybettirerek kazanmaktan vazgeçti, Türkiye’yle birlikte kazanmak, birlikte büyümek istiyor.
‘Faiz lobisi’yle kazan-kazan olayına girdik madem, ne diyelim, darısı diğer şer lobilerinin başına.